Ölümle, yaşam için savaşabilir miydim?
Nereye kadar, nasıl?
Savaşsam bile bu baştan yenilgiyi kabul ederek savaşmak olurdu çünkü ümitsizdim. Bir şey için savaşıyorsanız o şeyi kazanma umudunuz olduğundandır ama umudunuz yoksa, uğrunda savaşacağınız bir şey de yoktur.
Bu bir türkü :-
toprak çanaklarda
güneşi içenlerin türküsü!
Bu bir örgü:-
alev bir saç örgüsü!
kıvranıyor;
kanlı, kızıl bir meş'ale gibi yanıyor
esmer alınlarında
bakır ayakları çıplak kahramanların!
Bende gördüm o kahramanları,
ben de sardım o örgüyü,
ben de onlarla
güneşe giden
köprüden
geçtim!
Ben de içtim toprak çanaklarda güneşi.
Bende söyledim o türküyü!
Kendimi çok uzakta hissediyorum, sanki dünyanın sonundayım. Acı çekiyorum. Kimsenin doldurmaya gücünün yetmeyeceği yokluğu hissediyorum. Artık maceraya ihtiyacım yok. Huzura ihtiyacım var. Kendimi toprağa kök salmak isteyen yaşlı bir ağaç gibi hissediyorum.
Özgürlük buydu işte: Kalbinin istediği şeyi hissetmek ve bunu başkalarının düşüncelerine bağlı olmadan yapmak. Özgürdü, çünkü aşk insanı özgür kılıyordu.
Paulo Coelho