Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beyza

392 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
İskender Pala’dan okuduğum ilk roman. Kitabın adına bakarak Barbaros Hayrettin Paşa’nın hayatını detaylıca okumayı bekliyordum lakin okuduğum daha ziyade biraz abartılı ve uzatılmış bir aşk hikayesiydi. Aslında yazar akıcı ve masalsı bir anlatım yakalamaya uğraşmış hatta “3 heykel” mevzusuyla okurun ilgisini ve merakını sonuna kadar taze tutmaya çalışmış ama kitapta Barbaroslar daha çok yan karakter gibi durduğu için biraz basit kaçmış. Doğrusu kitaba çok fazla haksızlık etmek istemem. Zira yazar Hızır Reis’in nasıl Kaptan-ı Derya olduğuna,dönemin deniz savaşlarına, İspanya Krallığı’na, Endülüs,Gırnata, müdeccen, heyamola gibi kavramlara bir çok açıklama getiriyor. Çeşitli denizcilik terimleriyle de tanışmama imkan tanıdı. Hatta kitabın arkasında bu terimlerin bir sözlüğü bulunuyor. Bu anlamda önemli emek harcandığını göz ardı etmemek lazım. Kitabın sonuna geldiğimde en arka sayfada katlanmış bir harita olduğunu farkettim keşke bunu daha en başından farketseydim diyorum okurken harita üzerinden takip etmek daha bir keyifli olurdu.
Efsane
Efsaneİskender Pala · Kapı Yayınları · 202014,4bin okunma
Reklam
113 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Aytmatov’un Gün Olur Asra Bedel’inden seneler sonra okuma fırsatı bulduğum ve çok etkilendiğim müthiş yapıtı. Kitap mutlak otoriter, sınırsız ve denetlenemeyen bir iktidarın, bir gücün bu güç altında yaşamak zorunda kalan bireylerin kişisel hak ve özgürlüklerini 700 sene önce de 70 sene önce de nasıl acımasızca hiçe sayıp yok ettiğini, bireyleri iktidar sobasında yanacak birer odundan farksız nesneler olarak nitelendirdiğini, coğrafi olarak aynı yerlerde cereyan eden iki hikaye ile muazzam biçimde anlatıyor. Birinde terfi edilmeyi bekleyen hırslı bir asker Tansıkbayev ve ülkesi için savaşmış,esir düşmüş Abutalib Kuttubayev adlı bir öğretmen diğerindeyse koskoca Cengiz Han ve onun yüzlerce subayından biri olan Erdene. Kitabı okurken çaresizlik duygusu her yanımı kapladı duvar misali. O tren Boranlı’dan geçerken bozulsun istedim. Kar fırtınası çıksında tren hareket etmesin istedim. Olmadı. Ama bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir, gider gelirdi…
Cengiz Han'a Küsen Bulut
Cengiz Han'a Küsen BulutCengiz Aytmatov · Ötüken · 201415,7bin okunma
404 syf.
8/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Glenn Meade daha önce okumadığım bir yazar. Rastgele kütüphanede görünce aldım ve türünün polisiye olduğundan bile habersizdim. Okumaya başlayınca bol aksiyonlu bir kitap olduğunu farkettim öyle ki bazı yerlerde ciddi anlamda heyecanlanıp nefesimi tuttum. Kitap sanki bir film izliyormuşsunuz gibi ilerliyor. Bölümler tıpkı film sahnesi gibi değişiyor ve yakalamak biraz zor oluyor ama olayı kaçırmadığımız sürece sorun yok gibi. Kitabı 1-2 gün okumadığım zaman tekrar toparlamak bi tık zor oldu çünkü ciddi anlamda film gibi bir sahneyi kaçırınca ne olup bittiğini anlamıyorsunuz. Bu yüzden gerçekten beğendiğimi söylemeliyim. Asla sıkmayan sürükleyici ve basit bir dili var kitabın. Edebi değeri tartışılır tabi ki ama ben genel olarak keyifle okudum.
Buz Kapanı
Buz KapanıGlenn Meade · Doğan Kitap · 2007984 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
124 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bir solukta okunan insanı içine çeken bir roman. Daha ilk girişte bir sürü betimleme ile karşılaşıyoruz ve bu kitabın sonuna kadar devam ediyor. Okurken aynı anda her şeyi gözlerinizle izliyormuşsunuz hissiyatı yaratıyor kitap içindeki çizimlerin etkisiyle. Bir çok kültür ögesi barındıryor ve tekrar edicek olursam betimlemeleri çok hoş yazarın. İnce fakat benim için çok yer kaplayan bir kitap oldu. Yer götürmez kalabalıkların Osmanlı’yı sarstığı, sevdiğinin bir saç teline dünyayı yakacak adamların bulunduğu, ateşe hükmeden yürekli demircilerin yeri geldiğinde dünyayı titrettiği roman. Çok sevdim.
Ağrıdağı Efsanesi
Ağrıdağı EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202227,3bin okunma
496 syf.
5/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Kristin Hannah’tan okuduğum ikinci kitap ama ben Kış Bahçesini daha çok sevip daha anlamlı bulmuştum. Öncelikle bu kitap gerçekten akıcı ve okunması inanılmaz kolay,sıkmayan bir kitap. İçeriğine gelecek olursam ne yazık ki beni tatmin etmedi evet ders nitelikli yerleri vardı ama fazlasıyla klişe. Benim merak edebileceğim ve daha fazla okumak istediğim kısımlar çok kısa tutulmuştu kitapta. Zaten okudukça direkt kestirebiliyorsunuz hikayenin devamını bu yüzden ben kısa kesilip çabucak atlanılan kısımların daha uzun anlatılmasını isterdim. Kitap tam bir Netflix gençlik dizisi tadında. Sıkmıyor belli bir hikaye çerçevesinde sürüyor ve tek sezon. Keyifli Okumalar.
Gece Yolu
Gece YoluKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20153,928 okunma
Reklam
144 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bu kitabı çook eskiden okumuştum bunu kitaplığımdaki pal sokağı çocukları kitabının arkasında yazan 2.50₺ etiketinden anlıyorum. Bu kitabı ilk okuduğumda ne kadar etkilendiğimi ve beğendiğimi hatırlıyorum ve tekrar okuyunca aynı etkiyi ve beğeniyi bulabilmek beni çok sevindirdi. Kitap basit bir çocuk kitabı gibi görünse de düşünerek okuyunca içinden alınacak ne kadar çok ders var. Kendi çocukluğuma gidiyorum ve oyun oynadığımız alanın bizim için ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlıyorum. Ne mutlu ki çocukluğumda akşam ezanına kadar güvenle oyun oynayabileceğim bir yer vardı ve doya doya oynadım. Şuan sokakta oynayan çocukların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor ne yazıkki bu acı gerçek kitapla bir kez daha yüzümüze vurulmuş oluyor. :(
Pal Sokağı Çocukları
Pal Sokağı ÇocuklarıFerenc Molnar · Yapı Kredi Yayınları · 201924,7bin okunma
88 syf.
8/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
Kitap boyunca geçen felsefi tartışmalar,diyaloglar Altıncı Koğuş’u okuması zevkli bir kitap haline getiriyor. Kitap içindeki en büyük eleştiri sürekli çalan, umursamaz, kendinden başkasını düşünmeyen,iş bilmez yöneticilerdir. Değişime ve yeniliğe ilgi duymayan, sarece makam peşinde koşan yöneticiler kendilerine tehdit olarak gördükleri her şeye karşıdırlar. Kitapta bozulmuş bir düzen, bilime ve felsefeye, daha basitce huzurlu yaşamaya önem vermeyen bir ülke insanı ile karşılaşırız. Düzene uymayan herkes delidir ve yeri akıl hastanesidir. Kitapta bunu çok güzel bir şekilde anlatıyor çok beğendim. Son olarak arka kapak yazısında belirtildiği üzere “Öykünün büyük ustası Çehov’un Rus toplumunun ahlaki çöküntüsünü,duyarsızlığını, harekete geçmek yerine sorunları izlemekle yetinen Rus aydınının halktan kopuşunu gerçekçi yaklaşımıyla kaleme aldığı Altıncı Koğuş derin bir toplum çözümlemesidir.”
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Can Yayınları · 202069,8bin okunma
83 syf.
9/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
Konusu adından da anlaşılacağı üzere satranç ve satranç ile uğraşan satranç ustaları. Bu açıdan bir yanda satranç dışında hiçbir şey bilmeyen, diğer her şeye karşı sağır, kör, dilsiz olan bir cahil satranç ustasından bahsediyoruz. Diğer taraftan ise satranç ile tesadüfen tanışana kadar sıradan bir hayat yaşayan bir insanın onunla tanışmadan önce hayatında neredeyse delirmenin eşiğine geldiğini anlatıyor. İşte bu kitapta bu iki farklı satranç ustasını karşı karşıya getiren olaylar zincirine tanıklık edeceksiniz. Kitapta yalnızlık ve çaresizlik konuları da öylesine derin işlenmiş ki kitaba bayıldım. Kitapta verilen mesajlar yine etkileyiciydi. Zweig'ın bu kısacık hikayeleri ile nasıl ustaca birçok mesaj verebildiğine insan şaşırıyor doğrusu. Bu kitaptan da herkes bakış açısına göre farklı mesajlar alabilir ama benim aldığım en önemli mesaj; her şeyin fazlası zarar. Bir şeyi çok sevip benimsemek de sizi yorup tüketebilir. Sizi kurtardığını düşünüp sıkı sıkıya sarıldığınız şeyler aslında sizi en tepeye çıkardıktan sonra olağanca hızıyla en dibe kadar tekrar batırabilir de. Üstelik kitabı okurken satrancın diğer oyunlardan farklı olduğunu, sadece bir oyun olmakla kalmayıp bir düşünce biçimi olduğunu da güzel biçimde özetlemiş. Adı Satranç olsa ve asıl temayı satranç oyunu oluştursa da çok farklı kesitler sunarak anlatmış yazar ana hikayeyi. Onda bayıldığım yönlerden birisi de bu sanırım. Tek bir iğneyi damara enjekte ederek tüm vücuttaki damarları harekete geçirmek gibi. Kısacık bir kitapla öyle değişik dünyalara sizi daldırıyor ki inanamazsınız.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,3bin okunma
504 syf.
8/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Yazarın hemen hemen bütün kitaplarını okumuş biri olarak diyebilirim ki diğer polisiye eserlerinden bi kaç level aşağıda kalmış nedeni sanırım baş kahraman yıldızın havada kalan karakteri yani yıldız'ı bi başkomiser nevzat gibi derinlikli bi karakter olarak göremiyoruz fazla fantastik geliyor. Nevzat'a duyduğumuz sempati ve empati yıldız'da kesinlikle yakalanmıyor. Polisiye okurken çok fazla derinlik aramadığımdan benim için problem olmadı. Onun dışında mitolojik ögeler romana müthiş bi tat vermiş. Bergamon hakkında verilen bilgiler yanımıza kâr kalıyor. kurgusu güzel Grange'dan fazlası var eksiği yok ahmet ümiti'in. Su gibi akıp gidiyor roman. almanyada yasayan türkler ve neo-naziler de okurken keyif veren unsurlar. Bölüm aralarına serpiştirilmiş mitolojik bölümleri çok sevdim, mitolojiye olan ilgimi arttırdı. Keşke Ahmet Ümit romanları dizi veya film olarak çekilse eminim çok ses getirir. Ha birde kitabı okudukça içimde Berlin'de gitme isteği doğdu okurken sanki o sokaklardan geçmişim hissi çok güzeldi. Kitabın verdiği bazı detaylar çok abes durmuş bazı gereksiz bilgiler fazlaca tekrarlanmış bu yönden bi tık eksi not aldı benden. Ama yine de sonundaki tatlı sürpriz nötrledi diyebilirim.
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Kayıp Tanrılar ÜlkesiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 202320,5bin okunma
112 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabı ilk 5 veya 6. Sınıfta okumustum ve çok beğendiğimi hatırlıyorum, tekrar görünce okuma isteği doğdu içimde. Bazı yerleri kısmen hatırlasamda çoğunu unutmuştum.Kitaba gelecek olursak polisiye tarzında okunması rahat bir çırpıda okunabilecek başarılı bir eser. Ama bu kitapla ilgili hatırladığım bir kaç yeri kitapta bulamayınca bir an afalladım acaba o kitap bu kitap değil miydi diye. Değilmiş. Umarım o kitabı da bulup tekrar okuyabilirim.
Define
DefineMehmet Rauf · Antik Yayınevi · 20181,871 okunma
Reklam
324 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Okuduğum ilk livaneli eseri. Üslubu sürükleyici ve dili çok yalın. Okurken bir film izliyormuş gibi hissettim diyebilirim. Diğer okurlar Livaneli'nin diğer kitaplarını da okuduğu için karşılaştırma yapabilmiş. Bu karşılaştırmaları okurken genel olarak livaneli'nin yazarlık anlayışının değiştiğini, diğer kitaplarında karakterlerin ve olay örgüsünün daha sağlam olduğunu, serenad ve kardeşimin hikayesi kitaplarında bu sağlamlığın bulunmadığını, fazlaca reklam yapıldığını öğrendim. Bu diğer değerlendirmeleri şimdilik bir kenara bırakıyorum. Böyle sertce eleştirilmeyi hak etmiyor bence. Bir solukta okunan oldukça keyifli bir roman. Zülfü Livaneli biraz polisiye, biraz psikoloji harmanlayarak ortaya çok güzel bir eser çıkartmış. Sonu da benim kitaba bir puan fazla vermenin nedeni oldu. Keyifli Okumalar..
Kardeşimin Hikayesi
Kardeşimin HikayesiZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2019105,3bin okunma
182 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Kapıları açmak Mustafa Kutlu'dan okuduğum ilk eser. Kitabı 2 günde bitirdim hatta 1 günde bile okunur öyle akıcı ve anlaşılır bir dili var. Kitabı okurken sanki Zehra yanımda oturan biriymiş de başından geçenleri bana anlatıyormuş gibi hissettim. Karakterleri zihnimde canlandırmam çok kolay oldu. Kemal'den nefret ettim, Ahmet'e öfkelendim Cihan'a ise acıdım. Sonu beni bir tık hayal kırıklığına uğrattı keşke böyle bitmeseydi. Ama yazarın dediği gibi de "Olmadı. Ne yapalım. Olan da kaderdir, olmayan da. Amenna." Diyeceğim o ki Allah kimseyi Cihan gibilerler karşılaştırmasın çok yazık :(
Kapıları Açmak
Kapıları AçmakMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20102,572 okunma
258 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Dorian Gray'in portresi, irlandalı edebiyatçı oscar wilde'ın yayınlanmış tek romanıdır. "Toplumun ahlaka aykırı saydığı kitaplar, topluma kendi ayıbını gösteren kitaplardır." --- spoiler --- Kitap esas karakter Dorian ile dostları Basil ve Henry ' i anlatıyor. Oscar Wilde bu karakterler için: " Basil Hallward ben
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202373bin okunma
405 syf.
7/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Emily Bronte'nin tek romanı, dünya klasiği. Kötü bir çocukluk geçirmiş, tek aşkı Catherine'e hiçbir zaman kavuşamamış olmasına rağmen Heatcliff'in yaptıklarını haklı bulamamıştım. Heatcliff sevdiğim bir karakter olmadı fakat gerçek aşk, tutku nedir tam olarak örneğidir. Kitapta özellikle ölümün, hastalıklı/ hastalıkla yaşamanın, ölümden sonra ruhun geri gelmesinin anlatıldığı bölümler o kadar samimi bir şekilde anlatılmıştır ki, o anlarda, karakterler kafamda yer değiştiriyor. Camdan tepeleri izleyen, üşüyen, ölümü bekleyen karakter gidiyor, yerine cam kenarına Emily Bronte oturuyor. Hayatı boyunca hastalıklı olan ve gencecik yaşında ölen, belki de ölmeyi bekleyen ama yazmaktan vazgeçmeyen bu genç kadını görüyorum o anda. Belki de kardeşlerine bile anlatamadığı o karanlık duygularını Heatcliff'le, Cathy'le kağıda döküyor gibi geliyor. Sadece bunun için bile okunmayı hak ediyor.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Anonim Yayınları · 201142,1bin okunma
256 syf.
6/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Sabahattin Ali'den okuduğum ikinci eser olan Kuyucaklı Yusuf hakkında söylemek istediğim bir kaç şey var öncelikle ilk okuduğum kitabı Kürk Mantolu Madonna kadar etkilemedi beni. Yusuf ve Muazzez'in aşkı ki ben bunu aşk olarak adlandıramadım bir türlü derin ve etkili bi aşk hikayesi değildi. Muazzez daha bebekken Yusuf'un o eve gelmesi ve 15li yaşlarına gelene kadar abisi gibi görüp sevmesini ben aşk olarak asla göremem :( Dahası karakterler ve olay örgüsü eksik gibi tamamlanmamış bir şeyler var gibiydi diye düşünürken Kitabı okuduktan sonra yaptığım küçük araştırlamalarda; 1907'de doğan 1948'de vefat eden Sabahattin Ali'nin aslında bu eseri üç cilt olarak planlamış ama ömrünün buna yetmediğini öğrendim. Hatta Sabahattin Ali'nin Cevdet Kudret ile yaptığı bir söyleyişinde, eğer yazılsaydı ikinci cildin Çineli Kübra, üçüncü cildinde dağdan şehre inen Yusuf'un dünyasını konu alacağını bildirmiş. Öyle ki, kitabı okurkende farkedeceğiniz gibi, Yusuf'un Kübra'yı her gördüğünde ürkütücü bakışlarının etkisinde kalması ve bir gün bir yerde tekrar yollarının kesişeceğini düşünmesi de yarım bırakılan olaylardan bir tanesi. Şimdi sebebini anlıyor ve taşları yerine oturtabiliyorum. Saygıyla anarak, nur içinde yatsın genç yaşta gözlerini yummuş olan Sabahattin Ali'den, keşke o eserleride okuyabilseydik diyorum.
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Venedik Yayınları · 2020174,2bin okunma
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.