Seçil Yardım Örengül

“Kendine karşı sorumluluk yüzeysel veya kolay çözümlerle yetinmek yerine – önceden tüketilmiş kitaplar ve fikirler, hayatınızı değiştireceği vaat edilen haftasonu buluşmaları, içgüdünüzle ilgili dersler almak – sizi zorlayacağını bildiğiniz çözümlere yönelmeniz; okulda ve hayatta blöf yapmak, gerçek kararlardan kaçmak için erkenden evlenmek, var olan sorunlardan uzaklaşmak için hamile kalmak yerine sıkı bir şekilde çalışmanız demek. Çatışmaktan ve yüzleşmekten kaçınmak için yeteneklerinizi ve hayallerinizi hemen satmayı reddetmeniz demek. Bu da, bunun karşılığı olarak, toplumda kadınlara iyi ve hoş olmalarını, riske girmemelerini, mesleki beklentilerini düşük tutmalarını, aşkın içinde boğulmalarını ve işlerini unutmalarını, başkaları üzerinden bir yaşama sahip olmalarını ve bizlere atanan yerlerde yaşamalarını söyleyen güçlere direnmek demek. Yani anlamlı işler gerçekleştireceğimiz bir hayatta ve yaptığımız işin hayatımızda aşk ve arkadaşlık kadar anlamlı olmasında ısrar etmeliyiz. Yani, “farklı” olma cesaretine sahip olmalı; kendimiz ve işimiz için zaman ihtiyacımız olduğunda sürekli diğerlerine zaman yaratmayı bırakmalı; diğerlerinden – ebeveynler, arkadaşlar, ev arkadaşları, öğretmenler, sevgililer, kocalar, çocuklar – sahip olduğumuz hedeflere ve kişi olarak bütünlüğümüze saygı göstermelerini talep etmeliyiz.” (Adrienne Rich)
Reklam
Bugüne kadar dile getirilmeyen sorun, nasıl tedavi edilmemiş yası tutulmamış acının susturulması beklenen bir dünyada hasarlı bir vücutta yaşayabilmektir. (Adrienne Rich)
İnsanlarının birbirinin çaresizliklerini umuda dönüştürdüğü bir şehirde yaşamak nasıl olurdu?- Sen kendin bunu değiştirmelisin.- Ülkenin değiştiğini bilsen ne hissederdin?- Sen kendin bunu değiştirmelisin.- Hayatın ne kadar çetin yeni ve belirsiz ve tuhaf olsa da çaresizliğinin sonunun ilk sayfasında durmak nasıl olurdu? What would it mean to live in a city whose people were changing each other’s despair into hope?- You yourself must change it.- what would it feel like to know your country was changing?- You yourself must change it.- Though your life felt arduous new and unmapped and strange what would it mean to stand on the first page of the end of despair? (Adrienne Rich, Your Native Land, Your Life)

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Kendine karşı sorumluluk, başkalarının senin yerine düşünmesini, konuşmasını ve isimlendirmesini reddetmen anlamına gelir; kendi beynine ve içgüdülerine saygı göstermeyi ve onları kullanmayı öğrenmen, yani çok çalışıp boğuşman demektir. Bedenini yüzeysel yakınlık veya ekonomik güvenlik satın aldığın bir eşya olarak görmemen demektir; çünkü bu hayatta bedenimiz ve zihnimiz ayrılamaz bir bütündür ve bedenimize eşya olarak davranılmasını kabul ettiğimiz zaman, zihnimiz de ölüm tehlikesindedir. Arkadaşlığını ve sevgini verdiğin kişilerin zihnine saygı duymalarında ısrarcı olman demektir.” (Adrienne Rich)
"Ve bu kendini tanıma arzusu kadınlar için sadece bir kimlik arayışı değil: Aynı zamanda erkek egemenliğindeki bir toplumun kendi kendini yok etmesini reddedişimizin de bir parçası. Radikal bir edebiyat eleştirisi, feminist bir itici güçle, nasıl yaşamakta olduğumuz, bugüne kadar nasıl yaşadığımız, kendimizle ilgili neler tahayyül etmeye yönlendirildiğimiz, dilimizin bizi nasıl mahsur bıraktığını ve özgürleştirdiğini, isim verme eyleminin bugüne kadar nasıl erkeklerin bir ayrıcalığı olduğunu ve de nasıl yeniden görüp isimlendirebildiğimizi – dolayısıyla da yeniden yaşayabildiğimizi gösterecektir.” (Adrienne Rich)
Reklam
“Eğer seni hor gören ve senden korkan kültürün tek bir parçasını dahi sorgulamadan kabul edersen, diğer parçalarına karşı da savunmasız kalırsın” (Adrienne Rich)
Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlamalarına katkıda bulunmak adına benim de küçük bir hediyem var. Detaylar için linki tıklayabilirsiniz. instagram.com/p/Cy5gXspNbQB/?...
Uyandığında
Uyandığında
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
‘in
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından Beni en çok etkileyen distopyalardan birisidir ve tüm Distopyalarda olduğu gibi, "Uyandığında" da baskıcı, totaliter bir dünyayı ve din devletine dönüşen bir yapı anlatılır. Bu yapı yasa tanımaz bir güçtür ve vatandaşları üzerinde sorgulanamaz bir güce sahiptir. İşte böyle bir düzende
Açlık Oyunları
Açlık Oyunları
Ateşi Yakalamak
Ateşi Yakalamak
Alaycı Kuş
Alaycı Kuş
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
‘in
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından Açlık Oyunları, 2008'de yayımlanan bir gençlik romanıdır. Roman, uzak ve belli olmayan bir gelecekte Kuzey Amerika'da kıyamet sonrasında kurulmuş Panem'de yaşayan 16 yaşındaki kahramanımız Katniss Everdeen'nın ağzından anlatılmaktadır. Halkolağanüstü yetkilerle donatılmış Capitol kent merkezi'nden yönetilmektedir. Açlık Oyunları, her yıl ülkenin on iki bölgesinden seçilen 12- 18 yaş arası bir kız ve erkeğin tek kişi kalana kadar savaştığı ve Capitol halkı tarafından bir görsel şölen gibi sunulduğu bir televizyon programıdır. Roman, bir birinden bağımsız hareket etmek üzere bir araya gelen ve varlıklarını diğerini yok ederek sağlayacak kahramanların seçilmesiyle gelişir. Ve böylecek önce bağımsız gibi av-avlanma bölgesine bırakılan insanlar, gruplaşırlar, yardımlaşırlar ve savaşırlar. Hayatta kalabilmek için de öldürürler, öldürmek zorunda bırakılırlar. Aklın, dayanıklığın, aşkın, itirazın iç içe girdiği bir Distopik üçleme metin.
Reklam
Beni Asla Bırakma
Beni Asla Bırakma
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
‘in
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından Çağdaş romanlar arasında yer alan bir Japon Klasiği de denilir kitap için. Aşk, sanat ve otorite üzerinden kurgulanan kitapta yazgıyla gerçeklik arasındaki ikilem anlatılır. Bir bakıma kabullenişle reddetme, boyun eğmeyle itiraz iç içedir. Roman, bir yatılı okul olan Hailsham'ın öğrencileri ve onları yönetilme biçimleri üzerine kurgulanır. Okulu çevreleyen büyük ve yüksek duvarın arkasından uzanan karanlık ormanın çekiciliğiyle yaydığı korku aynı anda ele alınır. Daha çok da korkunun hakim olduğu romanda, bu nedenle hafta sonlarını evlerinde değil de okulda geçirmek zorunda kalırlar. Zamanla bu korku onları sadece "korkuya" odaklar ve geçmişlerinden kopar ve önceki yaşamların hatırlamazlar. Dış dünyayla bağlantıları yoktur artık. Onları denetleyen ve gündelik hayatlarını planlayan gözetmeleri, spora ve sanata verdikleri önemin sıklıkla altını çizer ve öğrencileri bu iki alana yönlendirirler. Sağlıklı bedenleriyle Hailsham öğrencilerinin özel olduklarını vurgularlar sürekli. Buradan mezun olan ve bir bankada çalışan Kathy H. geçmişini unutmuştur ancak en yakın iki arkadaşının yeniden hayatına girmesi üzerine, onlarla paylaştığı geçmişini gözden geçirir ve nasıl bir biçime büründürüldüklerini anımsamaya başlar.
Otomatik Portakal
Otomatik Portakal
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
‘in
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından Sosyal kehanet niteliğinde sayılan bu roman, özgür iradenin irdelenişi hakkında bir gelecek atmosferi çizer. Otomatik Portakal, Anthony Burgess'in hiper sanai dönemine geçiş ve modern elitizm üzerine kurguladığı çok özgün bir romandır. Sanaileşmenin ve modernleşmenin oluşturduğu değişim dinamiklerini politize ederek, bireylerin sınırlarını belirleyen, özgürlük ile sınırların-yasakların bir arada nasıl ilerleyeceği üzerine bir çalışma da diyebiliriz. Yasakların bir üst denetleme merkezinden otomatik olarak biçimlendiğini, gündelik hayatımızın kontrol merkezlerince gözetlendiğini, kara mizahla anlatan roman, bir bakıma özgürlükçü ütopyaların nasıl kara ütopyaya dönüştüğünü de anlatan bir distopyadır diyebiliriz Otommatik Portakal'a. Bu kitabıyla ilgili olarak, “Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna bir baskı yöntemi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum..." demiştir Anthony Burgess
Hayatta Kalma Güncesi
Hayatta Kalma Güncesi
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
in
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından Doris Lessing, roman ve öykülerinde, 20. yüzyılın toplumsal ve politik kaosu içindeki bireylerin yaşam serüvenlerini anlatır. "Mutsuz çocukluklar, romancılar yaratır" diyen yazarın önerdiğim romanı diğer Distopyalarla benzerlik gösterir. Bir tür kıyamet öyküsü etrafında ilerler roman. Çevre kirliliği, doğal kaynakların heba edilişi ya da kullanılamaz hale getirilişi kurgunun merkezini oluşturur. Bunların sonucu olarak da evsizlerin sayısı artarken sokak çetelerinin kural tanımazlığının kural haline gelir. Dilin yozlaşması, insanların yoksullaşması, iletişimsizlik, insanların büyük şehirlerden kaçmak zorunda kalışları ve kalabalıkların yerini alan yalnızlık ve korku içinde ilerler roman
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
in
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından Faşist ve totoritet iktidarların, yönetme biçimlerini oluşturan maddi-manevi, fiziksel-psikolojik araçlarının öncelikle kültür hayatına yönelerek, burada yarattığı kültür endüstrisiyle, muhalif tüm düşünce değerlerini nasıl ortadan kaldırmaya yöneldiğini ve tarih bilincine yönelik saldırıları teşhir eden çok özel bir yapıttır. Roman; öngörülmeyen -ama bana göre öngörülen- bir gelecekte anlatılır. Özel yanmaz giysileriye itfaiyeciler, önceden muhalif olduğu ya da olabileceği düşünülen evlere düzenledikleri baskınlarda, içinde su yerine yanıcı madde bulunan hortumlarla evlerde buldukları kitapları yakarlar. Bu aramalarda görev alan kahramanız Guy Montag, bir gün genç bir kızla karşılaşınca, onunla yaptığı konuşmalarla kitaplara duyduğu ilgisi değişir, önyargısı ortadan kalkar ve kitapları merak eder duruma gelir. Kitaplar nasıl şeyledir, insanların birlikte yanmayı bile göze aldığı bu kitaplarda neler vardır? Montag artık işini, eşini ve tüm yaşamını başka bir gözle değerlendirmeye başlar. Kitapları düşünür ve her kitabın arkasında bir insanın varlığını duyumsar, çünkü her kitabı bir insan düşünüp yaratmıştır. Montag bundan sonra, yakmak için girdiği evlerden kendisine kitap çalmaya başlar ve durum fark edilince de, aranan bir suçlu durumuna düşer.
Otomatik Piyano
Otomatik Piyano
hakkında
Aydın Şimşek
Aydın Şimşek
‘in
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma Yaratma ve Okuma Cesareti
kitabından "Otomatik Portakal" kadar iyi bilinmese de distopyalar içinde özel bir yeri vardır Otomatik Piyano'nun. İnsanlara gerek kalmadan, yüksek teknoloji ve robotik araçlarla üretimin yapıldığı dönemlerde, insansızlaşan ya da atıl insanlardan oluşan dünya ile anlatan bu roman, makineleşen dünyanın oluşturduğu yeni tür bir güç ve zor kavramına vurgu yapar.
106 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.