Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Selman Çetin

Romeo ve Jüliyet’in hikâyesi bize hakkın, hukukun anlamını, özgür insan olmayı öğretiyor.
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
Bir defa çaktın ve söndün. Şimşeği çaktıran göktür. Ve gök ebedîdir. İşte budur beni teselli eden. Bir başka tesellim daha var: İnsandaki çocuk vicdanı, tohumdaki öz gibidir. Ve o öz olmadan tohum filizlenmez, gelişmez. Yeryüzünde bizi neler beklerse beklesin, insanoğlu doğdukça ve öldükçe, insanoğlu yaşadıkça, hak ve doğruluk denen şey de var olacaktır...
Sayfa 124Kitabı okudu
1856'da Victoria -1851 de New South Wales'den koparılmıştı- ve Tasmanya eyaletlerinde dünyada ilk kez seçimlerde etkin bir biçimde gizli oylama uygulam yordu ve bu da oy satın almaya ve zorla oy kullandırtmaya son ve riyordu. Bugun håla Avustralya usulü gizli oylamayı seçimlerde oy kullanırken gizliliği sağlamanın standart yöntemi olarak görüyoruz.
Sayfa 276Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Birinci Kitap
Keyfi yerinde değildir ve hiçbir işe koyulmak istemez. Her şeyi, soğuk bir tavırla, canı sıkılarak, gevşek lik içinde yapar. Tembelliği yüzüne vurur, ne denli isteksiz olduğu oradan okunabilir. Dalgın ve uyuşuk davranışlarına rağmen, zihnini kurcalayan bir şey varmış havasındadır.
Sayfa 22 - KAPRA YAYINCILIKKitabı okudu
Gelip gelmeyi bilmek galip gelmek değildir.
Sayfa 19 - KAPRA YAYINCILIKKitabı okudu
Reklam
Amaç kültürün bulaşma yoluyla betimlenmesinin yenilikçi bir modelini, kültürü bireysel düşüncelerin başka bireyler topluluğuna yayılımı olarak kavrayan gerçek bir "temsillerin salgını" modelini geliştirmektir.
Sayfa 126Kitabı okudu
“İletişim, içinde tüm insan etkinliklerini banndıran bir ana kalıptır (İletişim ve Toplum, 1951).
Sayfa 124Kitabı okudu
Efendiler, milletimizin başına giymekte olduğu, cahillik, gaflet, taassup, yenilik ve medeniyet düşmanlığının belirgin işareti gibi görünen fesi atarak, onun yerine bütün medenî dünyaca başlık olarak kullanılan şapkayı giymek ve böylece, Türk Milletinin medenî toplumlardan zihniyet bakımından da hiçbir ayrılığı bulunmadığını göstermek kaçınılmaz
Sayfa 1372Kitabı okudu
Böyle bir millet esir yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!…
Genel durumun dar bir çerçeve içinden görünüşü
Halifesiz ve padişahsız kurtuluşun anlamını kavrama yeteneğinde de değil… Bu inanca aykırı bir düşünce ve görüş ileri süreceklerin vay haline! Derhal dinsiz, vatansız, hain ve istenmeyen kişi olur….
Sayfa 31 - yakamoz yayınlarıKitabı okudu
Reklam
…Survivor, Big Brother, Fear Factor ve onlarca başka program fiziksel meydan okuma ve katılımcılarını muhtemel şiddetli zararlarla tehdit unsurlarını ekleyerek etkiyi artırmıştır. Bu programların en önemli cazibelerinden biri, izleyicilerle ekrandaki aktör olmayan katılımcılar arasında bağlantı kurabilmesi ve izleyicilerde bir dizi senaryosuz olay izlediklerine dair bir inanç yaratabilmesinde saklıdır. Gerçekte, realite televizyon programlarında yayınlananlar eş zamanlı ve gerilim dolu hareketler olarak görünmeleri için büyük oranda planlanmış, canlandırılmış, düzenlenmiş ve çoğunlukla da uydurulmuştur. İzleyiciler, realite programlarının çoğunlukla istenen drama etkisini yaratması için uydurulmuş konuşma ve eylemlere ihtiyaç duyulan eğlence icatları olduğunu unuturlar. Ya da unutmuş gibi yaparlar. Realite televizyon programları The Bache- lor, The Apprentice ve Paradise Hotel gibi türlerle iyice saçma hale geldikçe, akıllı izleyiciler programlardaki amatör oyuncuların abartarak oynadıklarını farkına varmaktan zevk alıyorlar. Fakat yine de oyuncuların tesadüfen televizyona çıkan izleyiciler gibi şıradan insanlar olmaya devam ettiğinin anlaşılmasıyla birlikte, bir miktar hile hâlâ bulunmaktadır. 135.SAYFA
Sayfa 153Kitabı okudu
Şeyhülislamın fetvasıyla padişaha tanınan bu hak Siyaseten katlı yetkisi, padişahların en temel haklarındandı. Bundan dolayı, İdam fermani ile kellesi vurulanlar için idam edildi demek yerine siyaset edildi tabiri kullanılırdı.
Sayfa 36 - Denge YayınlarıKitabı okudu
Hayatını adaletle ve dindarlıkla geçirmiş birisi için şair ne güzel söylemiş: İnsanın yüreğini neşelendiren ve ahir ömrünü besleyen tatlı bir refakatçi, fanilerin değişken zihninin hakimi, yoldaş umut!"
Sayfa 12
Vahiy
Kalp, yalnızlıkta dinlenir ve ancak yalnızlıkta duyulur...
Sayfa 31 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Cennet, ebedi bir istirahattır. Ve yeniiseler de, yenseler de adayı, meydanı gazadan o kendi elleriyle verecektir Cenabı rabbülalemine şühedayı
Sayfa 85 - adam yayınlarıKitabı okudu
Kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların dilsiz olduklarını anlıyorum. Kar yağıyor ve ben hatırlıyorum
Reklam
Taş hücre malıpusu Benerci'dir. Kitlelere heyecan, şuur ve hedef veren yazılar, vaktiyle Somadeva'nın başladığı ve şimdi Benerci'nin devam ettiği «Hindistan'ın Yirminci Asır Tarihi>> isimli eserdir. Yalnız, Benerci bunu, bileğini kesip kanıyla yazmıyor.. Fakat, eğer icap etseydi, eserin bir tek satırını yazmak için damarlarındaki bütün kanını akıtabilirdi. Ve bu, pestenkerani bir laf değildir .. Bu işi yapabilecek insanların yalnız on dokuzuncu asır romanlarında yaşadığını zannedenler, yirminci asrın isimsiz, büyük kavga kahramanlarını tanımıyorlar demektir.
Sevmek mükemmel iş delikanlım. Sev bakalım ... Mademki kafanda ışıklı birgece var, benden izin sana, seeeeev sevebildiğİn kadar ...
Geçen gün Ceza Reisi bir kitap verdi. Şöyle karıştırdım. Derin bir şey. İsmi Âmak-ı Hayal, senin anlayacağın, hayalin dibi. Orda yazıyor: Bir gün Allah peygamberleri çağırıp sormuş, saadet nedir? demiş. Her biri kendilerine göre cevap vermişler. Musa: Arzı Mev'uda gitmektir; İsa: Bir yanağına vurana ötekini uzatmaktır; Buda: Hayatta hiçbir arzusu olmamaktır, yollu şeyler söylemiş. Sıra bizim Muhammed'e gelince: "Saadet hayatı olduğu gibi kabul etmektir..." demiş. Ne doğru söz! Hayatı olduğu gibi kabul etmeli ve ona ne bir şey ilave etmeli ne de ondan bir şey eksiltmeli... Bazı şeyler vardır, canımızı sıkar; "Bu neden böyle? Böyle şeyleri dünyadan kaldırmalı!" deriz. Bazı şeyler de mevcut değildir. İçimizden, bunların olmasını ister, hatta bu uğurda çalışırız. İkisi de saçma ve faydasızdır. İnsan dediğin mahluk hiçbir şeyi değiştiremez. Bunun için, gönlünün rahat olmasını istersen, gördüğün fenalıkların bile bir hikmeti olduğunu düşün ve yeryüzünde olmayan iyilikleri oraya getirmek sevdasına kapılma... Sonra en mühimi: Kendini halinden şikâyet etmeye alıştırma! Ömrünün sonuna kadar dövünsen bu hayatın cefası tükenmez; kendine etmiş olursun. İçkiye de şimdilik pek heves etme. Bazen insan avunmak için başka çare bulamıyor ama, sen nefsine hâkim ol.
Sayfa 158Kitabı okudu
Gerçek şu ki başarılı olmak, mutlu olmak demek değildir. İnsan başarılı olur, sosyal hayatta özlediği yerin daha üstününü bile alır da, mutlu olmayabilir. Servetin, güç ve şöhretin son noktasına varmış nice insan vardır ki, içi daima mutluluk dünyasının hasretiyle yanıp tutuşur. Gösterişli apartmanlarda, göz kamaştırıcı bir konfor ve lüks içinde yaşayan insanlar görürsün ki, bunların hepsini bir günlük mutlulukla değiştirmeye hazırdırlar. Çünkü, mutluluk tamamıyla gönül işidir. Ve içimizdedir. Onu kendi içimizden başka bir yerde sanıp aramak ve mutluluğu sırf servet, güç ve şöhrette görmek çölde serabı su zannetmektir. Bununla beraber, mutluluğun yolu, başarının yolundan ayrı da değildir. Ve mutluluk ülkesi, başarı diyarının, biraz daha ilerisindedir. Bu diyarı aşmadan mutluluğa erişmek, imkânsız değilse de çok güçtür. Başarılı olmuş bir insan için mutluluğa kavuşmak ise kolaydır. Yalnız birazcık daha gayret işidir.
Sayfa 25 - Yağmur yayıneviKitabı okudu
O hâlde gençlerin "mutlaka"larını, yaşlıların da"keşke"lerini hayatın tuzu, biberi olarak görmekten öte çaremiz yok...
Sayfa 12 - kapıKitabı okudu
Öğrencinin gönlüne girmek isteyen öğretmen, önce öğrencinin gönlüne girmeyi başarmalıdır.
Sayfa 66 - Final kültür sanatKitabı okudu
Reklam
3. Ürün yerleştirme türleri
Cristel A. Russell'a göre ise ürün yetleştirme uygulamaları üç farklı biçimde gerçekleştirilmektedir. Bu noktada ekrana yerleştirme - screen placement- senaryoya yerleştirme - script placement- ve olay örgüsüne yerleştirme - plot placement- olmak üzere üç ürün yerleştirme türünün varlığından söz edilmektedir.
Sayfa 61 - Nobel yayıneviKitabı okudu
Örneğin; Mercedes arabaları kötü ışık altında, bagajında parçalanmış insan cesetleriyle ve emniyet kemeri gibi güvenlik parçaları kullanılmıyorken gösterilememektedir.
Eğer tek sözcük yazmamış olsaydı bile, yine de tüm suçları içine alan bir suç işlemişti. Buna düşünde suçu deniliyordu... Düşünce suçu sonsuza kadar gizlenebilecek bir suç değildi. Bir süre saklayabilirdiniz, ama yıllar sonra olsa bile, eninde sonunda sizi yakalamalarını engelleyemezsiniz.
Sayfa 22 - Can yayıneviKitabı okudu
Bruno hayatının son dakikalarında Bruno'nun ne düşündüğünü bilmiyoruz, ama daha önce, ölümünün kaçınılmaz olduğunun sezerek yazmış olduğu şu sözleri biliyoruz: "Zaferin elde edilebilir olduğunu düşünerek mertçe savaştım. Fakat ruhuma verilen kuvvet, bedenimde esirgenmiş... Yine de bende, gelecek yüzyılların kabul edecekleri bir şey var. Gelecek kuşaklar, 'Ölüm korkusu bilmezdi. Karekter gücü bakımından, herkesten yüksekti ve gerçek uğruna savaşmayı, tüm yaşama zevklerinden üstün tutardı' diyecekler."
Sayfa 973 - Say YayıneviKitabı okudu
14. (Kadın ve Aile)
Eğitimsiz, cahil, geri kalmış ve mutsuz bir anne, gelecekte Müslüman toplumların yeniden doğuşunu canlandıracak ve bu görevi lakıyla ifa edebilecek evlatlar yetiştiremez.
Sayfa 87 - Yarın DüşünceKitabı okudu
"Heron, küresini öğrencilerine ve dostlarına gösterdiğinde herkes buhar fışkırtarak, topaç gibi ıslık çalarak dönen bu şeye hayretle bakmıştı. Bu henüz bir oyuncaktı, iki bin yıl sonra insana rüzgârdan daha büyük bir hız sağlayan buhar makinesinin yolunu bu oyuncak açmıştır."
Sayfa 513Kitabı okudu
Reklam
İdeoloji Buyruğunda Bilim
Gerçek bilim insanı, çalışmasında başkasının buyruğuna girmektense, yok olmayı göze alır Szent - Györgi
Sayfa 127Kitabı okudu