Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Semra Aydın

Hedefler bir yön belirlemek açısından iyidir ama ilerleme kaydetmeden sistemler en iyisidir. Hedeflerinizi düşünmeye çok fazla zaman ayırıp sistemlerinizi tasarlamaya yeterince zaman ayırmadığınızda bir avuç problem doğar.
Reklam
Hepimiz engellere karşılaşıyoruz ama uzun vadede hayatlarımızın kalitesi alışkanlıklarımızın kalitesine bağlı oluyor.
Ayrılık
"Önünde ışıkların, çiçeklerin secdeye kapandığı bir yüz bu! Öyle tüm bir yüz ki ne eksiği var ne fazlası! Bu bir ılıklık, kuşluk güneşi oğlak burcundayken! Tatlı bir serinlik, güneş aslan burcundayken!"
Sayfa 142Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaz Rüyaları
"Bana kimse ormanda kaybolduğum zaman yönümü nasıl bulacağımı öğretmesin. Tek tek bütün ağaçları kucaklayacağım bir araya geldikleri için. Bir araya geldikleri ve dallarını sincaplara açtıkları için. Bir araya geldikleri, dallarını sincaplara açtıkları ve kuşları korudukları için. Bir araya geldikleri, dallarını sincaplara açtıkları, kuşları korudukları ve gökyüzüne yapraklarının arasından bakmama izin verdikleri için... "
Kütüphane
"Kitaplarını şefkatle okşa ey yabancı! Ve hatırla, onların tozdan ibaret olduklarını."
Sayfa 189Kitabı okudu
Reklam
Fotoğraf
"Her aşkın anahtarı sadakattir. Üzerine fazla düşünülmez. İnsanlar tarafından idraki yüzeyseldir. Eğer sadakat olmasaydı muhtemelen mutsuz aşk diye bir şey olmazdı. Tıpkı mutlu aşkın da olmayacağı gibi."
Sayfa 153Kitabı okudu
Mezar
"Hayat yalnızca yaşadığını bildiğinde kıymetlenir. Ölüm seni her zaman hazırlıksız yakalar, yaşadığını bile fark etmediğin bir anda, kendine ve başkalarına iyi davranamadan. Eşin ve çocukların ağlıyorlardır, çünkü senelerini mantıksızca harcadığını biliyorlardır, tıpkı kesildiğinde dahi öldüğünü idrak edemeyen tavuklar gibi. "
Sayfa 109Kitabı okudu
Boşnak Güveci
"Ümitsizce başka biri olmaya çalıştı, başka bir şey düşünmeye ve kurtulmaya... Ancak özünü unutmuştu. Hayatta yapması gereken hiçbir şeyi yapmayı bilmeyen biri olması yetmiyormuş gibi artık hayal etmeyi de bilmeyen bir adama dönüşmüştü."
Ferhad Bey:"Bir tohumda, gövdesi, dalları, yaprakları ve yemişleriyle bütün bir ağaç gizlidir. "
Sayfa 102Kitabı okudu
"Meselâ bakınız, ben ümit kelimesinin aynı zamanda korku ifade ettiğini düşünürüm. Çünkü ümit, olması ve olmaması ihtimali olan bir şeyin olacağını farzetmektir. Fakat böyle bir faraziye o şeyin olmaması korkusu devam ettikçe mümkündür ve o korku nisbetinde kuvvetlidir. "
Sayfa 193Kitabı okudu
Reklam
"Ferit gibi, kendi muhayyilesinden bir varlık sebebi dilenmek zorunda kalmadıkça, hiç bir insan, peşinden koştuğu ve hırpalandığı işin zahmetlerini küçük, büyük bir baş belâsı telâkki etmek hatasından kurtulamayacaktı."
Sayfa 155Kitabı okudu
"Büyük gönül işlerindeki sevgi öncesi heyecan, düş kırıklığı ile yalnızlığın hâkim olduğu karanlık ve boş bir mekândır."
"Bir kez kendini bulmuş olan birinin bu dünyada kaybedecek hiçbir şeyi yoktur artık. Ve kendi içindeki insanı anlamış olan biri, bütün insanları anlar."
Sayfa 110Kitabı okudu
"Seneler öylesine vefasızdır ki, yalnız dışarıda lodos, poyraz, karayel değişe değişe eser. Halbuki insan günleri hiç değişmemecesine sürüklenmektedir."
Sayfa 60 - Barba AntimosKitabı okudu
"Ah, bu insan yüzleri!. Her şeyimizi bağladığımız, durmadan yanıldığımız, istediğimiz kadar bol hasletler, adilikler, iyilikler, kötülükler, delilikler, akıllılıklar, sevdalar yüklediğimiz insan yüzleri! Yanılsak da zararı yok! Bu yüze olmazsa ötekisine yükleriz saydıklarımızı. Yanılmamız muayyen bir insan içindir, insanlar için değil. O halde yanılmıyor sayılırız. "
Sayfa 10 - BulamayanKitabı okudu
"Fakat bizim memlekette aranan kaybolur. Şark oturup beklemenin yeridir. Biraz sabırla her şey ayağınıza gelir."
Reklam
Aşı demek, aşı olmak için eczaneye inmek demekti. Ah tembellik, anlık hazlarımızın yoğunlaştırıcısı, ana rahmindeki hayallerimizin güçlendiricisi tembellik.. "Yarın öğleden sonra acaba eczaneye inebilir miyim?" diye düşündü, kendisiyle tembel bedeni bu pazarlığa girişti.
Sayfa 21 - Gelenek YayıncılıkKitabı okudu
Büyüyorum... ve kimi yanılsamalarımdan... belki de yerine yenilerini koyabilmek için kurtuluyorum.
"Bildiğin gibi şibumi, sıradan, olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır. Şöyle düşün:O kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok. O kadar dokunaklı bir olay ki, güzel olmasına gerek yok. O kadar gerçek ki, sahici olmasına gerek yok. Şibumi demek, bilgiden çok anlayış demek. İfade dolu bir sessizlik demek. Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçakgönüllülük demek. Sanatta şibumi zarif bir basitliği ifade eder. Buna sabi denir. Felsefedeyse kendini wabi olarak gösterir. Büyük bir ruhsal rahatlıktır ama pasiflik değildir. Bir insanın kişiliğindeyse... nasıl söylemeli... Hakimiyet peşinde olmayan otorite mi? Onun gibi bir şey. "
İnsanların ruhunu çürümeye mahkûm etmek, onları içki şişelerinde, hayal dünyalarında teselli aramaya itmek çok daha büyük bir suçtu ve bunu yapanların ikiyüzlülüklerini, sığlıklarını suratlarına çarpmak istiyordum.
Bu "bana ne derler" durumu sevimli, saygılı ama içi boş insanlar yaratır. İpleri başkalarının elinde olan kukla misali. En zor anlarda bile hissettikleri "makbul olan" olacaktır.
Sayfa 165Kitabı okudu