Kitap, otelde annesiyle birlikte kalan bir çocuğun yabancı birisiyle tanışıp iyi vakit geçirirken bu kişinin asıl amacının kendisiyle vakit geçirmek değil de annesi olduğunu anlayan bir çocuğun kendi iç serzenişleriyle olayı kavramasını anlatıyor.
Tatil için gittiği otelde kendine eğlence arayan bir baronun gözüne kestirdiği kadını elde etmek için onun çocuğunu kullanmasıyla hikaye başlıyor. Henüz 12 yaşındaki Edgar’ın yaşı itibariyle de bu barona kanması ve sonrasında asıl amacını anlaması üzerine devam ediyor. Beni en çok şaşırtan şey de Edgar oldu. Çocuk yaşına bakmadan türlü türlü oyunlar, düşünceler, planlar geçirmesi ve bunları da yapması beni çocukluğuma götürdü. Acaba ben de bazı olaylarla karşılaştığımda böyle düşüncelere dalmış mıydım, planlar yapmış mıydım diye sordum kendime. Annesi ve baron arasında geçenleri de çocuk aklıyla anlayamamasına üzüldüm ama tabi ki Edgar’ın bunlar için de yine bir fikri vardı. Tüm bunlar karşısında Edgar’ın yaşadığı acılarla olgunlaşmak zorunda kalması da hepimizin hayatındaki bir gerçeği açığa vuruyor aslında: Çektiğimiz her acı bizi farklı bir yönden olgunlaştırır.