Sevişirken iç içe geçen, solukları karışan, birbirine en yakın hale gelen insanların, sonradan bu kadar yabancılaşmasına, hatta can yakmaya çalışmasına hep hayret etmişimdir. Önce en büyük haz, sonra en büyük can yakma, ne tuhaf!
"Bu sevda bahar gibidir Halil'im; adama her yan güllük gülistanlık görünür, kokulu görünür, hoş görünür. Adamı esrik eder, mahveder. Bir de bunun yazı var, kışı var. İnsan ömrü hep bahar değildir yavrum."
Akıl gücü kaba güçten üstündür, düşünceye gem vurulmaz, özgür düşünce tutuklanamaz, susturulamaz, alt edilemez, olaylar nasıl gelişirse gelişsin, gelecekte egemenlik kaba kuvvetin değil, özgür düşüncenindir.
Bizler, hayatta kalma makineleriyiz. Genel olarak bilinen bencil molekülleri muhafaza etmeye körlemesine programlanmış robotlarız. Bu, beni hâlâ hayrete düşüren bir gerçektir.
Çok beğendim Sabahattin Ali'nin en sevdiğim okurken en zevk aldığım eseriydi diyebilirim.
Yusuf'ta yer yer kendimi gördüm, olduğum yere hayata ait değilmiş gibi hissettiğim zamanları gördüm onda..
Küçük Yusuf'un başına gelenleri hayat serüvenini anlatan okurken çok düşündüren bir kitap herkese tavsiye ederim.