Hazel Ergen

Onları yaşatan şeyle öldüren şey aynıdır. Akımlar, başka akımlara kapılmış, bütün akımların aynı başkaldırı ve aynı umut durtusunden kaynaklandığına inanan saf insanlarla gelişir, sonra birinin yanlışlarını ötekine yükleyen sorgucular tarafından yok edilirler; bir akımın bir kesimine bağlı olanlar bir suç işleyecek olurlarsa, bu suç tüm akımların tüm kesimlerin bağlı olanlara yüklenecektir.
Sayfa 285 - can yayineviKitabı okudu
Reklam
Bir insan yakıldığı zaman, onun bireysel özü yakılmış ve somut bir varoluş biçimi olan, bu nedenle de onun varlığını sağlamış olan, en azından Tanri'nin gözünde, özde iyi olan şey hiçliğe indirgenir. Bu, sana farklılıklar üstünde direnmek için yeterli bir neden gibi görünmüyor mu?
Sayfa 282 - can yayineviKitabı okudu
İnsanlar maddesel bicimleri bakımından ozdestir, ama eğreti ya da yüzeysel bicimleri bakımından farklıdırlar.
Sayfa 281 - can yayıneviKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ücretleri yükseltmek kolay mı? Çelik gibi bir kar yasası onları en alt düzeyde, yani işçilerin ölmemesini ve bol bol çocuk yapmasını sağlayacak düzeyde tutuyor... Biraz daha düşürseler işçiler açlıktan geberir, yeni gelen işçilerse daha yüksek ücret ister. Biraz yükseltmeye kalsalar işsiz sayısınin çokluğu buna engel olur...bos kursaklar dengesidir bu arkadaş, işçilerin tepesinde dolaşan açlık tehlikesinin doğurduğu bir dengedir.
Sayfa 149 - is bankasıKitabı okudu
Reklam
Tarih, her biri kendisi, arkadaşları ve sevdikleri için düzgün bir hayat yaratmaya çalışan, kimi zaman dünyayı olduğu gibi kabul eden, kimi zaman onu değiştirmek için çırpınan, çoğu kez başarısız, kimi zaman başarılı çok sayıda erkek ve kadının eylemlerinden oluşmuştur. Bununla birlikte, birbiriyle bağlantılı bu sonsuz öyküleede iki şey ortaya çıkar. Bir yanda insan oğlunun doğadan bir 'gecim' sağlama yeteneğinin artarak çoğalması, 'ilkel komünizm' in parçası olan ilkel maddi koşulların üstesinden gelinmesi; öte yanda, insanların çoğunluğunu küçük, ayrıcalıklı bir azınlığın yararına baskı altında tutan ve sömüren ardisik toplum örgütlenme biçimlerinin ortaya çıkışı.
Sayfa 23 - yordamKitabı okuyor
Tekrar etmekten yilmayalim: Her şeyden önce yoksul ve kederli kitleleri düşünmek, onları yatıştırmak, havalandırmak, aydınlatmak, sevmek, ufuklarini genişletmek, onlara her tür eğitim olanağını sağlamak, emeği sevdirmek, onları tembelliğe özendirmemek, evrensel hedef kavramını yucelterek bireyin yükünü hafifletmek, zenginliğin sinirlamadan fakirliği sınırlamak, kamusal ve toplumsal çalışma alanları yaratmak, Briaree gibi yoksullara ve duskunlere uzatacak yüz ele sahip olmak, kolektif gücü herkese atölyeler, her yeteneğe göre okullar, her ilgi alanına göre laboratuvarlar açmak gibi büyük bir görev için kullanmak, ücretleri artırmak, sıkıntıları dindirmek, hesapları dengelemek, yani harcanan emekle kazancı ve arz-talep oranını belirlemek, toplumsal yapıda yoksullara ve cahillere daha fazla refah, daha fazla aydınlık ayırmak; işte kardeşliğin, duyarlı ruhların unutmaması gereken temel zorunluluklari; işte politikacıların, bencil yüreklerin unutmaması gereken temel zorunluluklari.
Sayfa 313Kitabı okudu
Devrimleri yarı yolda durduran kimdir? Burjuvazi. Neden? Çünkü burjuvazi doyuma ulaşmış çıkardır. Dün açtı, bugün bolluğu içindedir, yarın da doygunluga ulaşacaktır.
Sayfa 117 - is bankasıKitabı okudu
Kalabalığın farkına bile varmadigi kısacık bir an, aşık içinse bir sonsuzluktu bu. Zamanın iki yüzü var, dedi kendi kendine Hayyam, iki boyutu; uzunluğunu güneşin seyri belirliyor, kalınlığının ise tutkular.
Sayfa 39 - ykyKitabı okudu
Reklam
Yaradilisimin artık biçimlendirme gücünü aktarmış olduğum kötücül yani, az önce alaşağı etmis olduğum iyicil yani kadar genç ve gelişkin değildi. Ne de olsa onda dokuzu uğraşıp didinmekle, erdemli olmaya ve nefsimi bastırmaya cabalamakla geçmiş olan hayatım boyunca kötücül yanım yan gelip yatmış, pek o kadar hirpalanmamisti. Edward Hyde in Henry jekyll dan çok daha ufak tefek, zayıf ve genç olmasının nedeni bana kalırsa buydu.
Sayfa 68 - Türkiye Is BankasıKitabı okudu
Sonuçta varoluşun neden olduğu en büyük yorgunluk belki de insanın yirmi yıl, kırk yıl boyunca hatta daha bile uzun süre, aklı başında kalmak için harcadığı o olağanüstü çabadır, basitçe, derinden kendi, yani tiksindirici, dehşetengiz, saçma olmamak uğruna. Bastan veri olarak elimize tutuşturulan şu aksak ikinci sınıf bir insani, sabahtan akşama kadar hep küçük bir evrensel ideal, birinci sınıf bir insan olarak sunmak zorunda kalmamız ne de büyük kabus.
Sayfa 427 - ykyKitabı okudu
Her şey bize şunu gösteriyor ki, basit bir hırsızlık yapılmışsa, hele sıradan gıda maddeleri, bir dilim ekmek, jambon ya da peynir calinmissa, o suçu işleyen kişi toplumun gözünde mutlak biçimde yüzkarasi olarak damgalaniyor, kesinlikle kinaniyor, en ağır cezaları hak ediyor, kendiliğinden onurunu yitiriyor ve alnındaki kara leke omru billah silinemiyor , bunun da iki nedeni var, öncelikle bu tür curumleri işleyen kişi genellikle yoksuldur ve bu zaten başlı başına vahim bir utanç vesikasidir, sonra da, yapmış olduğu eylem topluma karşı üstü kapalı bir tür suçlama da içermektedir. Fukaranın hırsızlığı haince bir ihkaki hak'ka dönüşüyor, anlıyor musunuz... Öyle olursa da bu işin sonu nereye varır? Dolayısıyla, dikkatiniz çekerim, ufak tefek asirmalarin cezalandırılması dünyanın her yerinde en katı biçimde uygulanır, yalnızca bir sosyal savunma yöntemi olarak değil, ama aynı zamanda, özellikle de tüm zavallılara yönelik ciddi bir gözdağı olarak, otursunlar oturdulari yerde, kendi sınıflarinda, keyiflerine baksınlar, yüzyıllar boyunca ve sonsuza dek açlıktan ve sefaletten gebermeye güler yüzle razı olsunlar...a
Sayfa 82 - ykyKitabı okudu
Maneviyat, beden sağlıklı olduğu sürece onun kibri ve zevkidir, ama hastalanır hastalanmaz ya da işler kötüye gittiğinde bu kez de derhal o bedenden çıkıp kurtulma isteğidir.
Sayfa 67 - ykyKitabı okudu