Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Uykucu1kedi

Aşk gibiydi okumak da... Neden, nasıl müptelası olduğunu, bilen zaten gayet iyi bilirdi; bilmeyene de anlatamazdın bir türlü.
Sayfa 178
Reklam
İnsan böyle bir şey. Nerede, hangi yaşta olursa olsun, kabuğunu kırıp içine baksan içi cılk yara. Yarasız, dertsiz, sırsız insan yok da, işte kimisi üstünü iyi örtüyor.
Sayfa 198
-Adınız Güler, değil mi? - Ben daha sizinkini bilmiyorum. -Öğreneceksiniz. Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz, o bilmeden başkaları veriyor. Ama yapışıp kalıyor ona. Onsuz olmuyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
hayal kurma oyunu
..vakit geçirmek için uydurdukları hayal kurma oyununu oynadılar. Bu oyunda, dünyayı birçok kez, kısmen ceza olarak, kısmen de gizli, kırılgan bir umuda yaslayarak, yıkıp yeni baştan kuruyorlardı. "Benim fabrikamda, patronlar nasıl caniler olduklarını anlasınlar diye en sıkıcı işlerde çalışacaklar."
Sayfa 235
"Acıtma yalnızca kuramsal bir şeydir, Quentin," dedi Deborah. Asıl acıtan şey, kendinden başka herkesin yaşamını yönlendiren güçlerce tekmelenip dışlanmak, yıllarca deli olarak yaşamak, kimseye birşey anlatıp kendine inandıramamak.
Sayfa 213
Reklam
Bütün hasta insanların hastanelerde olduğunu mu sanıyorsun sen?
Sayfa 103
Var oluş sana ne verirse versin, onu, kendin için yaratıcı bir büyümeye dönüştürecek şekilde kullanmanın bir yolunu bul.
Sayfa 72
"Genç bir adam olduğunda, yaşamın ne olduğunu anlayacaksın," diyorlardı. Genç bir adam olduğunda, "Sen daha gençsin, gençlik aptallıktır. Yaşlandığında anlayacaksın," derler. Yaşlandığında ise, "işin bitti. Şimdi geriye hiçbir şey kalmadı, kullanılmış bir kartuş gibisin," derler. Burası tuhaf bir dünya!
Sayfa 45
Zaman geçtikçe,birlikte yaşarken ve genetik değişimler olurken,vicdanımızı giderek damarlarımızda dolaşan kanın rengine ve gözyaşlarımızın tuzuna buladık, bu da yetmiyormuş gibi, gözlerimizi içimizi gören bir aynaya dönüştürdük, sonuçta gözlerimiz,ağzımızla inkar etmeye çalıştığımız şeyleri çoğu zaman hiç çekincesiz gözler önüne serer hale geldi.
Sayfa 25
Ne var ki duygulara kimse karşı koyamaz, ordadırlar ve her türlü bastırma girişiminden bağımsızdırlar. İnsan yaptığı bir hareket, söylediği bir söz yüzünden kendine kızabilir, ama yaşadığı bir duygu yüzünden kızamaz, çünkü duygularımız üzerinde hiçbir gücümüz yoktur.
Reklam
Sevecenlikle
"Bu kadar sinirli bir köpeği buraya kadar getirmeyi nasıl başardınız, Filip Filipoviç?" Diye sordu hoş bir erkek sesi ve yukarı kıvırdığı triko içliğini düzeltti. .. "Sevecenlikle, efendim. Yani canlı varlıklara yaklaşırken mümkün olan tek yöntemle. Canlılar söz konusuysa terörle bir yere varılmaz."
Sayfa 19 - İş bankası