Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Emineee

·
Puan vermedi
Okurken sizi içine çeken, kendi hayatınızı, düşüncelerinizi sorgulatan bir kitap. Yazar karakterlerin düşünce ve duygularını öyle yoğun tasvir etmiş ki bazen yoğunluğun altında ezilebiliyorsunuz. Ümitsizlik, değer bilmeme, kendi yaşamına yön verememe konuları yazar tarafından ustalıkla işlenmiş ve her satırı okuduktan sonra kendi bilinçaltınızdaki ümitsizliğiniz gün yüzüne çıkıyor. Olayların sürükleyiciliği sizi adeta transa sokuyor ve siz transa girdiğinizi bile fark etmiyorsunuz. Olaylar, trans haliniz ise keskin bir şekilde sona eriyor ama bir şeyleri sorgulamaya devam ediyorsunuz. Kitabın mottosu ise "Amor fati. Yazgını sev" Ümitsizliği yenmek için "böyle oldu" demek yerine "böyle istedim" diyerek yazgınızı kabullenmeniz tavsiye ediliyor. Edebi ve psikolojik anlamda sizi doyuma ulaştıracak güzel bir kitap. Kitaplığıma eklenen bu kitap için
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
'na teşekkür ederim, yeni kitaplarla tanıştırıp ve okumaya yön verdiği için..
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202352,6bin okunma
Reklam
115 syf.
·
Puan vermedi
Eser, annesini kaybeden bir erkek çocuğunun babası ile yaşadığı uzun, dokunaklı ve karmakarışık bir macerayı dile getirmekte. Kitap, Ali ve Münirenin oğullarının dilinden anlatılmış. Ali ve Münire birbirlerini çok seviyor fakat munirenin ailesi bu aşkı onaylamıyor.ve bunun uzerine kaçıyorlar. kendilerine uzaklarda mutlu bir yuva kuruyorlar. fakat Münirenin vefatıyla Ali ve oglunun hayat mucadeleri baş gosteriyor. Birlikte hayata tutunmaya çalışıyorlar lakin bir türlü dikiş tutturamıyorlar.Alinin hapse girmesiyle kader oğlunu babasının yürüdüğü yolun başına getirip bırakıyor.Tek başına ordan oraya savrularak mucadeleler veriyor. Kitap üzüntü ve sevinç ile adeta sizi içine alıyor. Bu kitabı yıllar önce okumuştum. Ve içimde bi yerlerde hala etkisi devam ediyordu. İkinci kez okumamı sağlayan
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
'na teşekkür ederim.
Uzun Hikâye
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336,4bin okunma
352 syf.
·
Puan vermedi
Yazarın daha önce #hayvançiftliği kitabını okumuştum bu kitapta hayvan çiftliğinin genişletilmiş bir hali gibi. Endişe hariç İçinde neredeyse hiçbir duygu barınmayan ; soğuk, donuk insanların fiziksel ihtiyaçlarını ve günlük görevlerini yerine getirerek, eğitilmiş hayvanlar gibi yaşadıkları bir hayat. İktidarın açık seçik, en acımasız haliyle toplumun üzerine çöktüğü, elindeki bütün gücü sonuna kadar "insanların zihinleri içinde bile" kullandığı bir sistem. 1984 bildiğiniz gibi bir distopya Büyük Birader adlı kişinin baskı rejimi ile yönettiği bir toplumdaki devlet dairesinde çalışan Winston adındaki adamın hayatıyla sayfalar arasında sürükleniyor ve yapılan işkenceleri de iliklerimize kadar hissediyoruz. Günümüzün birçok ülkesinde görülen despotluğu yıllar öncesinden görerek bizlere aktarmış Orwell. Ütopya şeklinde yazılan roman; her satırında güç ve iktidarın nasıl sınırsızca uygulandığını gösteriyor. Orwell sanki bunların günümüzde de yaşanacaklarını bilircesine bir yandan modern dünyayı protesto ederken bir yandan da okuyucuyu uyarıp uyandırmak istiyor. Bu kitabı okumamı sağlayan
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
'na tesekkür ederim. Yazarın sadece geleceğe değil gününüze de sürekli uyarılarda bulunduğu bu kitabı sizlerin de okumanız dileğiyle..
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2023166,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
112 syf.
·
Puan vermedi
Kitap bir cinayet işlendiği bilgisiyle başlıyor yani son başta veriliyor devamında yazar bu cinayete herhangi bir şekilde dahil olmuş insanlarla biraraya gelerek onlarla cinayeti konuşuyor. Bir röportaj havasında ilerliyor kitap. Kitabın asıl adı da İlan Edilmiş Bir Cinayetin Güncesi ama Türkçe’ye Kırmızı Pazartesi olarak çevrilmiş. Biz bu yaşamın ne kadarıyız? Yazar, kader insanı görünmez kılar diyor. Ya da kader diye bir şey yok da onu biz kurguluyoruz. Kendimize de roller biçiyoruz. Anılarımızın da maddi bir bedeli var mı? Zira on mislini vererek kasabanın en güzel evini içindeki anılarla birlikte satın alıyor evlenecek olan adam. Efendi köleyi her anlamda kullanabilir mi? Önyargılarımız bizi nerelere sürüklüyor… Bu kitabı daha önce okumuştum ama
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
sayesinde kitapligima eklenen bir kitap olunca bir daha okuma kararı aldım. Okunması gereken kitaplar arasında tavsiye ederim.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202178,1bin okunma
48 syf.
10/10 puan verdi
Sezai Karakoç denince aklıma gelen ilk şiiri, büyük aşkının şiiri... Monna Rosa, siyah güller, ak güller; Gülce’nin gülleri ve beyaz yatak. Kanadı kırık kuş merhamet ister; Ah, senin yüzünden kana batacak, Monna Rosa, siyah güller, ak güller!
Şiirler 1 -Monna Rosa
Şiirler 1 -Monna RosaSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20209,2bin okunma
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
KADINLAR ORMANI.... Kadın olmak.. Her devirde, her ülkede, her zaman zor koşullarda yaşamak demek. Bu kitap da bizden kilometrelerce uzakta Meksika da bir ormanda tek başına yaşayan kadınların hayat mücadelesini, kızlarını uyuşturucu tacirlerinden korumak için girdikleri mücadele anlatılıyor. Laydi, Paula, Estefani, Maria'nı hikayesi. Kızlarını erkek gibi giydirip çirkinleştirerek kendilerince korumaya çalışan anneler, kızlarını korumak için ellerinden geleni yapan kadınlar; büyük bir yoksulluk, gündelik şiddet ve acımasızlığın sertleştirdiği yaşam içinde. Kadın olmak nerede olursanız olun zor. Bazı coğrafyalarda ise ekstra zor...
Kadınlar Ormanı
Kadınlar OrmanıJennifer Clement · Sel Yayıncılık · 2019895 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
Yine bir Şükrü Erbaş kitabının sonu... Son üç kitabı kaldığı için yavaş yavaş okuma kararı aldım. Hissederek, yaşayarak, görerek şiirlerde demlenerek okumak... Bir kahvenin enfes kokusu gibi.. Gökyüzünün eşsiz maviliği gibi.. Bir anne şefkati, baba merhameti gibi. Bir iç huzurla bazen huzursuzlukla sarıyor insanı. Yaşadığımız çağın en büyük şairi ve ben bu çağda yaşadığım en güzel sebeplerden birinin bu olduğunu düşünüyorum. Çok uzaklarda birinin acısını da yanıbaşındaki insanın mutluluğunu da hissediyorsun şiirlerde. Büyük bir duygu değişimi geçiyor içinden. Anlatamayacağım kadar çok duyguyu hissettiriyor ben de.. Herkesin okumasını istediğim ama herkese verilmeyecek olduğunu da çok sonra anladım. Çokça yazsın çokça okuyalım yeni kitaplarında da aynı heyecanla koşalım şiirlerine...
Bütün Şiirleri 1
Bütün Şiirleri 1Şükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20208,2bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
15 küçük hikayeden oluşan bir kitap. Okurken sayfalarda değil de anlatımda kayboluveriyor insan. Ayrıntıları ince ince işlemiş, başarılı bir şekilde detayları aktarıp canlandırabilmiş yazdıklarını. ilk hikayesinde sözün kıymetini anlatmaya çalışmış hem de şimdi değeri pek bilinmeyen sözün. Bazı hikayelerde bilinç akışı yöntemi yoğun olduğundan ara vererek okumayı tercih ettim. Güzel bir kitaptı. Bu kitap için
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
'na teşekkür ederim..
Lav Denizindeki Ada
Lav Denizindeki AdaMuhammet Erdevir · Mavi Gök Yayınları · 202151 okunma
63 syf.
10/10 puan verdi
Evlerdesin Dışarılar hüzün Eşyalar ayakta Senden ayrılanı seviyorum Sana kavuşanı seviyorum. Uzun cümlelerle konuşuyor kalabalık Bir sözcüğe sığdırdığın dünyayı seviyorum. O gölgenin taş dibinde bir çürüme bilinci Hükmüm yok bahçende diyorum Üstüme elediğin şefkati seviyorum. Dişlerinin arasında bir İshak Kuş'u Eğiyorum ya başımı Çaresizliğime tuttuğun aynayı seviyorum. Bir gün bir kötü haber birimizden Kalanın diline gelecek ilk sözü Arayacağı ilk insanı İlk gece yapacağı her şeyi seviyorum... Bir çırpıda, öyle ince öyle naif ki....Bakmayın inceliğine, bir karınca misli ağırlığının 10katı düşünce var içinde, çarpıyor, bölüyor, çıkarıyor ama yine biz kardeşiz diye gözyaşları ile topluyor yüreğini... Şükrü Erbaş’ın o büyülü dünyasında buldum kendimi. Acının o naif dökülüşü kelimelere... Okudukça hafifliyor insan. İnsanın yüreğine incecik bir dokunuş. Herkesin bu dokunuşa ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Herkesin bu büyülü inceliğe kapılmaya ihtiyacı var...
Cam û Kevîr - Cam ile Taş
Cam û Kevîr - Cam ile TaşŞükrü Erbaş · Lis Yayınevi · 200566 okunma
200 syf.
9/10 puan verdi
Bir gurbet yolculuğu... "Memleket kokan bavullar... İbrahim bu anı daha önce düşlemişti. Bavulunu açarken boğazının düğümleneceğini biliyordu. İlerleyen günlerde yurdun Alman idarecileri bavullar için hususi bir oda ayarlandığını söyleyip, zaten dar olan odalarda bavul bırakılmamasını isteyecek. Türkler öyle itiraz edecek ki Almanlar “siz bilirsiniz” deyip bu tekliften vazgeçecek. Bavullarından ayrılma fikri onlara dert oluyor. Bavullarını ya dolaplarının üstüne özenle yerleştiriyorlar ya da her gün göz göze gelecekleri bir yere koyuyorlar." 11. Peron; 1961 yılında Almanya’nın işçi kabulüyle birlikte binbir umutla Anadolu’dan Avrupa’ya gidenlerin öyküsü…
11. Peron
11. PeronGökhan Duman · Vadi Yayınları · 2018366 okunma
Reklam
152 syf.
8/10 puan verdi
Ahmek Faik’in Mösyö Elektrik adlı eseri 20. yüzyılın başlarında geçen kısa bir hikaye.Avrupada gerçekleşen yeniliklerin Osmanlı’ya geç gelmesi ve bu yeniliklerin Alaaddin Bey üzerinden anlatılması toplanan arkadaşlarının bu konu hakkında sohbetlerinden etkilenen Alaaddin Bey'in rüyasında elektiriğin modern çağını görmesi ve her gördüğünün şaşkınlığını yaşaması üzerine kısa bir hikaye. Osmanlıca metni ve çevirisi de mevcut. Osmanlıca yı tekrar etmem için gönderilmiş bir hediye oldu benim için.
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
na teşekkür ederim
Mösyö Elektrik
Mösyö ElektrikAhmet Faik · Karakum Yayınevi · 202013 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
Yusuf Akçura'nın Suriye ziyareti üzerine yazmış olduğu mektuplardan oluşmuş bir kitap. Suriye, Filistin ziyaretlerinde gezdiği ve gördüğü yeri, insanlarını, orada yaşayan milletlerin yaşayışları aktarılmış. Gezdiği yerlerdeki milletlerin yaptırdığı okullarla -Amerikan, İngiliz, Fransız- öğrencileri kendi amaç ve idealleri için yetiştirerek şehrin öğrencilerini kendi düşünceleri altında topluyorlar. çok tanıdık gelen bu olay yüzyıl öncesinden süregeldiğini gösteriyor. Bir millet yok edilmek istenirse ilk önce dili ve eğitimi ele geçirilmeli, burada da bunun amaçlandığı ve başarıya ulaşıldığı gözler önüne seriliyor. Bir kere okunup rafa kaldırılacak bir kitap olarak göremedim bunu, bence daha sonra tekrar okunması gereken kitaplar arasında yer almalı gerçekleri, olanları daha iyi kavrayabilmek adına. Daha önce yazardan ve kitaptan bihaber olup beni Yusuf Akçura ve bu kitapla tanışmama vesile olan
Kitap Şuuru
Kitap Şuuru
'na teşekkür ediyorum.. #KitapŞuuru
Suriye ve Filistin Mektupları
Suriye ve Filistin MektuplarıYusuf Akçura · Ötüken Neşriyat · 2016110 okunma
129 syf.
10/10 puan verdi
Sevginin yok edildiği, içi boşaltılmış bir kavram gibi yeryüzünde dolaştığı bir zamanda karşıma çıkan bir "başucu" kitabı. Tüm insanların delice sevgiyi aradığı ama buldukları sevgilerle yetinememesi.. Kitapta sevmenin, mutluluğun nasıl elde edileceği anlatırken bunların yüce duygular olduğunun üzerinde durulmuş. İnanç olarak bana uymayan yerler vardı ama anlatılanın ötesini asıl anlattığına yoğunlaşınca her şeyin varlığının insanın yüreğindeki sevgiye bağlandığının farkına vardım. Mutluluk iki kişinin sevincinin ortak yansıması değil de her kişi kendi yaşayışından mutluluğa ulaşması gerekir. Mutluluğun kaynağı kendi içimizden gelen sevgidir, 'mutluluğumuzdan bir başkasını veya partnerimizi sorumlu kılarsak mutluluğumuzun yok olacağına' dair güzel bir hikayeyle anlatılmış. Okuyanı içine çeken ve asıl sevginin nasıl olduğu buna nasıl kavuşulacağı anlatılmış. Artık insanlara nasıl yaklaşacağımın farkındayım, içimdeki sevgiden, mutluluktan kendimin sorumlu olduğunu biliyorum. Kendine inandıktan sonra kim yere düşürürse de ayağa kalkıp doğru bildiğimi yapacağımı biliyorum. Ustaca Sevmek artık benim "başucu kitabım".
Ustaca Sevmek
Ustaca SevmekDon Miguel Ruiz · Ötesi Yayıncılık · 20002,046 okunma
90 syf.
7/10 puan verdi
"UYKU..." İlk sayfayı okurken kendimden fazlaca izler görüp şaşırmama yol açan bir kitap. Son bir aydır gün ışıyana kadar uyanık kalıp daha sonraya uykuya geçmeye çalışarak ama uyusam bile zihnimin hiç uyumadığını fark ediyordum. Gece vakti yaptığım en güzel aktivite daha doğrusu beni o saatlerde içine çeken şey 'kitap okuma' kimsenin bölmediği ve sessizlikte daha derinlere inerek okumak.. "Ben uyumaya çalışan bir bedendim ve aynı zamanda uyanık kalmaya çalışan bir zihin." bu cümle son bir ayımı anlatıyor. Kitabın karakteri bu olaydan kurtuluyor uzun yıllar sonra normal yaşamına devam ederken bir anda her şeyin değişmesiyle başlıyor kitap. Uykusuzluk kadını uykudan uzaklaştırıp kendi eğilimleri üzerine gitmesini, tüketilmekte olduğunu ve kendi hayatının sıradanlaşması. Artık karakter ona bahşedilen uzunca uykusuz geçen süreyi kitap okumayla geçirip sabah hayatına kaldığı yerden devam ediyor. Sonu hiç beklediğim gibi gitmedi daha doğrusu yarıda bırakılmış gibi geldi bana. Daha farklı bir şekilde ya da bu uykusuzluk problemi çözülerek bitmesini beklerdim.
Uyku
UykuHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20153,121 okunma
87 syf.
·
Puan vermedi
Şükrü Erbaşş.. Şiirleriyle nefes aldıran adam.. İlk basımının elime geçmesi beni o kadar heyecanlandırdı ki. Hemen okumak isterken bitmesinden korkarak okudum. Canımm şiir, canım güzellik, canım merhamet, ruha incelik katan naif cümleler. İnsana yazılan tüm duyguları en derinden hissettiren söz ustası. Yüreğimin yazdıklarıyla bir olması, yaşanan acıyı, görülen güzellikleri en içte var olan duyguları hissedebilmemi sağlayan kitaplar. Beni şiire bağlayan, bana şiiri sevdiren, şiire aşık olmamı sağlayan Şükrü Erbaş ve sözleri, şiirleri oldu minnettarım. Her kitabında her şiirinde aynı heyecanı, aynı duyguları coşkun bir şekilde hissettirmesi şiirlerinin güzelliklerini gösteriyor. Herkesin okuması, herkesin eline geçmesi gereken bir kitap. Okuyun.. Okutturun...
Derin Kesik
Derin KesikŞükrü Erbaş · Ümit Yayıncılık · 199948 okunma
208 syf.
10/10 puan verdi
Çok nadir rastlanılan bir hastalığa sahip olan küçük kızın hikayesi. Görme yetisini bir süre sonra kaybedip tamamen karanlığa gömülecek olan Mafalda'nın ışıksız kalmadan yapmayı istediği şeylerin anlatıldığı muhteşem eser. Güçlü Amazon.. Mafalda.. Arada okumayı bırakıp düşündüren bir kitap. Belki de herkesin onun için değerli olan şeyi bulmasına işaret etmiştir. Küçük kızın listesi etrafında dönen 5 6 aylık kısa bi serüveni ve gittikçe yaşamak istediği kiraz ağacını görme mesafesinin kısaldığı anlatılıyor. Burada içeriğini anlatmayayım tüm güzelliğini duruluğunu okurken yaşamak en güzeli. İçime mavi denizin ve kumsalın kokusunu doldurdun Mafalda..
Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesafe
Kiraz Ağacı ile Aramızdaki MesafePaola Peretti ·  Genç Timaş Yayınları · 202011,1bin okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
Livaneli'nin okuduğum ikinci kitabı. Aynı akıcılık sürükleyicilikle yine karşımızda. Tüm kitaplarını okumadığım için kesin görüş bildiremeyeceğim ama kitaplarında yeni bir görüş, yanlış bilinenlere açıklık getirmek için yazıyor gibi. Doğulu bir insanın batılı tarza ayak uydururken geçmişinden kopup yeni bir hayatta yaşarken yaşadığı kimlik karmaşasını da gözler önüne seriyor. İbrahim'in kendi hayatını sorgulaması duyduğu özlemi az da olsa ele almış. Ve kitabın asıl konusu "Ezdler ".. Şimdiye kadar benim de bildiğim gibi Yezidi ve Ezidiler'in bir olduğu düşüncesinde olanları bilgilerinin yanlışlığına ulaştırıyor, birinin ateşe ve diğerinin Melek Tavus a taptığını anlatıyor. Ehl-i kitap dışında Ehl-i kelam'ın da olduğunu yine burada öğreniyorum büyük bir bilgin olarak konuşan şeyhin bilgi ve kültür açısından zenginliği tüm dinlere vakıf olduğu anlatılıyor. Ve asıl konumuz Melek Naz bir ezidi kız yaşadığı kötü olaylar kötü yaşamlar çektiği sıkıntılar doğurduğu çocuğun kör olması.. Tüm konu Melek Naz etrafında dolaşıyor. Ezidi bir kıza Müslüman bir erkeğin merhamet etmesi ve ona sevdalanması ile başlayan ve biten bir hikaye... Beklemediğim bir sonla bitti galiba artık yazılan hiçbir kitap beklediğimiz gibi bitmeyecek acının hüküm sürdüğü çağda mutlu sonlar eskide kaldı..
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,9bin okunma
118 syf.
·
Puan vermedi
Kitaplığımın ilk imzalı kitabı... Okumak için geç kaldığımı düşündüğüm ama aslında her şeyin vaktini beklediğini gösteren bir kitap. Hepimizin hayatında karşılaştığı yorgunluklar, yüreğinden geçen cümleler.. Yazar yüreğimizin sesi olmuş, hislerimizi kaleme dökmüş gibi.. Bi yerlerde hislerimizi yaşayan var ya da aslında yazarın hisleri bizim tercümanımız olmuş. Tek beğenemediğim nokta "Başkanım" kelimeleri oldu burda yazar kendi içindeki sesle konuşuyor; insanın içinde olan iki sesten birine verilen bir ad. Belki kendinle konuşurken bu daha iyi geliyordur ama bana kitabın akıcılığını bozuyor gibi geldi. Gerisi benim için güzel bir keyif oldu.. Ve ben susuyorum kitap kalbimin sesi oluyor...
Murat Güçlü
Murat Güçlü
Konuşan Odalar
Konuşan OdalarMurat Güçlü · Kitapyurdu Doğrudan Yayınları · 202023 okunma
48 syf.
·
Puan vermedi
Susanna Tamaro'nun yazdığı bir çocuk kitabı. Yazarla "Yüreğimdeki Ülkem"adlı kitapla tanışmıştım. Ve şimdi bir çocuk kitabıyla karşı karşıyayız(!) Kapaktaki isme bakılacak olursa herkesin aklından geçen şu -benimki gibi- kitaplardan korkan bir çocuğun; kitapları sevmemesi, uzak durması ve tabiki en sonda kitapları çok seven bir son ile
Kitaplardan Korkan Çocuk
Kitaplardan Korkan ÇocukSusanna Tamaro · Can Yayınları · 20192,308 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
Hayatımda ilk defa altını çize çize ve uzun süre elimden düşürmeden okuduğum, bitmesini hiç istemediğim her gün azar azar okuduğum bi kitap. Ömür hanımla tanıdım Erbaş ı ve kitabını ve asıl büyüleyen kitabın ismi oldu. Sonra başladım okumaya ve devam edeceğim hep okumaya.. Yıllar önceden yazılmış olsa bile okunduğunda hala bi yerlerde yüreğinin derinliklerine dokunan cümleler... Senden, benden, bizden, her şeyden bahsedilen o yazılar ve hep haklı olunan kimsenin kimseye kendine bile sarfedemediği o sözler... Benim için mükemmel bir kitap yazmış Şükrü Erbaş.. Unuttuğumuz çocukluğumuza uzanıp dokunan, bugünümüze söz anlatan, yarınımıza hayal kurduran yazılarıyla. Belki abartıyorum ama bu kitabı abartmak istiyorum. Herkese elimin uzandığı tüm insanlara okutmak istiyorum. Tüm insanların acılarının da mutluluklarının da sevinç, hüzün, kırgınlıklarının da ortak olduğunu anlatmalıyım. Konuşamayan bi ben vardı kitabın içinde, anlatmak istedikleri yazıya dökülmüş de önüne gelmiş bir ben vardı kitabın üzerinde... "İnsan sustuğu yerde yenilmez her zaman" demiş Şükrü Erbaş. Ve anladım ben yenilmemiştim...
İnsanın Acısını İnsan Alır
İnsanın Acısını İnsan AlırŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201810,2bin okunma
92 syf.
10/10 puan verdi
Çemberimde Gül Oya
Yıllar önce çok küçükken sıkılmadan izlediğim ve hiç unutamadığım bir dönem dizisi. Dizi bitmişti ama hatrımda tüm sahneleri varlığını koruyordu. Çoğumuz bu hayatı eski hayata tercih ederiz ne kadar zorluğu olsa bile geçmiş yaşamın, bize daha güzel görünüp kendine çeken bi tarafı vardır. Sanırım bu dizi de bunu verdi bize. Evet ilk bakışta bi
Çemberimde Gül Oya Diyalogları
Çemberimde Gül Oya DiyaloglarıÇağan Irmak · Esen Kitap Yayınları · 20057 okunma