Hasan Sabbah’ın zekice ve büyük bir ustalıkla kurduğu kandırma düzenin işleyişini yalın ve anlaşılır bir hikaye şeklinde sunan, okudukça daha da merak uyandıran bir kitap. Tavsiye edilir ama o dönemlere ait bir “kurgu” olarak okumakta fayda var.
Bu halimizle hepimiz acınmaya layıkız; ama kendi kendimize acımalıyız. Başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğumuzu zannetmektir ki, ne kendimizi bu kadar büyük ne de başkalarını bizden daha zavallı görmeye hakkımız yoktur.
Zaten insanın kaderini bilmesinden daha korkunç ne olabilir? Herkes öleceği günü saati bilseydi, geriye sayım ne kadar zor olurdu, düşünsenize. Geçen her dakikayı bir tabut çivisi gibi algılamaz mıydık?