"Sonra o geliyor karşıdan, koşarak; 'Adım' diyor, 'adım Butimar...'
Sesi bulutsy, boynunda gümüşten bir haç... Saçları, bin kuşu saklayan kıvırcık ağaç. Yüzü, tüm güzelliklerin hülâsası. Ağzı varla yok arasında, çölün vahası.. Ben donup kalıyorum, tanıyorum onu rüyalarımdan."