Uzun bir süredir bir kitabın etkisinde kalmamıştım. Uzun süredir bir kitabı okurken bu kadar yaşamamıştım. Aslında bir kitabı okurken beklentim tam olarak bu. Üzerinden günler geçse bile aklıma gelsin ve kitap hakkında düşüneyim istiyorum.
-spoiler-
Martin Eden kendi yarattığı bir ışıkla, tutkuyla çalışırken açlıkla , yoksullukla, uykusuzlukla, yorgunlukla savaşmıştı. En kötü günlerinde neredeyse yanında hiç kimse yoktu. Her şeyini kaybetti ve sonunda tutkusunu da. Şöhret tam da o zaman geldi. Yanında olmayanlar peşinden koştular. Oysa o hala aynı martindi. Şöhretten sonra açlık çekmedi, yoksulluk çekmedi, saatlerce uyudu ama ışığını kaybetmişti. Çok uğraştı çok şey kazandı ama aslında kazandıkça kaybetti. Aşkını, tutkusunu, inancını, yaşama sevgisini kaybetti. Bir zamanlar bilginin derinliklerinde yaşarken, sonunda denizin derinliklerinde yok oldu. Güçlü iradesi ona şöhreti getirdiği gibi ölümünü de getirdi.