Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mushafa bakmak bile arzû edilen bir ibadettir.
Eğilip bir böceğin gözlerine yakından bakmak için yaşadımdı Şimdi seni böylece bırakıp kaçmak çok kaçmak uzun uzun kaçmak Kabuğunun sırrını açıklamak içimdeki cevize, ya da öyle,
Reklam
zaten mesele, 'farklı şeyler görmek değil, şeyleri farklı görebilmek'tir. İnsana ve tüm varlığa baktığımızda kalbin gözüyle bakmak, daha önce göremediklerimizi fark etmektir.
Günümüzde seyyahların hep acelesi var. Telaş içinde, her ne pahasına olursa olsun, diyerek geliyorlar. Ama gelmek bir yolun sonuna varmak demek değil... İnsan her menzilde bir yere varır... Her adımda gezegenimizin gizli kalmış bir yüzünü keşfedebilir. Bunun için bakmak, istemek, inanmak, sevmek yeterli...
Yanılgıların bir anlam içerebileceğine dair bir örnek
... bir adam şunları anlatıyor bana ''Birkaç yıl önce evlilik hayatımda bazı olumsuzluklar baş göstermişti, eşimi fazlasıyla soğuk buluyor, onun seçkin özelliklerini içtenlikle takdir etmekten geri kalmıyorsam da, birbirimize karşı sevecen duygulardan yoksun yaşayıp gidiyorduk. Bir gün eşim çıktığı bir gezintiden beni ilgilendirebileceğini düşünerek aldığı bir kitapla döndü eve. Gösterdiği bu incelik için kendisine teşekkür ettim, okuyacağımı söyleyerek bir yere koydum kitabı. Koyuş o koyuş, bir daha bul bulabilirsen. Zaman zaman ortadan kaybolan kitap aklıma gelip aramaya kalktımsa da bir türlü bulamadım. Derken aylar geçti aradan, olaydan yaklaşık altı ay sonrasıydı, bizden ayrı bir evde oturan anneciğim hastalandı, eşim de hasta kayınvalidesine bakmak üzere evden ayrılıp gitti. Annemin durumu zamanla ciddileşti, eşim de canla başla uğraşıp didinerek, hasta anneme hizmet etmekten, ona karşı elden gelen ilgiyi göstermekten geri kalmadı. Bir akşam annem için yaptıklarından dolayı içim hayranlık duygusuyla ve şükranla dolup taşarak eve döndüm. Yazı masama yaklaşıp, belli bir amaç gütmeden, ama uyurgezerlerdeki o kesin farkındalıkla gözlerden belli birini açtım, daha önce ortadan kaldırıp da sonradan bir türlü bulamadığım kitap gözdeki öteberinin en üstünde durmuyor mu!'' Bir yere konulan bir şeyin sonradan aranıp bulunamayışının nedeni ortadan kalkar kalmaz, aranan şey bulunmuştu.
İnsanın kendi iç dünyasına bakmak istemediği zaman bahaneler bulması dünyanın en kolay şeyidir. Dıştan bir suçlu her zaman vardır. Suçun - ya da daha iyisi sorumluluğun- yalnızca bize ait olduğunu kabullenmek çok cesaret ister. Gene de sana söylemiş olduğum gibi, ilerleyebilmek için tek yol budur. Eğer yaşam bir yolsa, her zaman yokuş yukarı giden bir yoldur.
Reklam
Utanma ve çekingenlik.....
Ani bir aydınlanma, insanın var mı yok mu diye bakmak istediği çok hafifi bir kızarmaydi,sonra kizirma genişledikce onun yayılmasına teslim olurdu insan....
Nâmusluluk, insanın vicdânı ile baş başa kaldığı zaman ona verecek utandırıcı hesâbı olmamak demektir. Bu ise, emin ol ki, mesut olmanın ve iç huzûru ile yaşamanın ilk ve en zarurî şartıdır. Huzur içinde insanca yaşamak istiyorsan, bunu yalnız doğrulukla bulabileceğinden emin ol. Ve şunu bil ki, hayatta muvaffak olmak demek, doğruluğun ve nâmusluluğun gösterdiği yolda yürümek sûretiyle hedefe varmak demektir. Yoksa, herhangi bir şekilde ve herhangi bir vâsıta ile servete, şöhrete kavuşmak ve mevkî sâhibi olmak demek değildir. Eğer böyle demek olsaydı, yakalanmayan hırsızlara, tâkipsiz kalan gâsıp (zorla sâhip olanlar) ve kātillere muvaffak olmuş adam nazarı (bakışı) ile bakmak lâzım gelirdi.
gözlerim yorulana, kalbim hızla atana dek sana bakmak, seni duymak istiyorum ve bunun için yanıp tutuşuyorum.
İnsana, bir çiçeğe bakar gibi bakmak lazım. İnsan, bir çiçeğe bakarken uzasın diye tutup yukarı doğru çekmeye çalışmaz. Öyle yaparsa kopartır onu. Bunun yerine etrafındaki dikenli otları temizler. Bu, çiçeği zorlamak değil, korumaktır. Dolayısıyla bir insanı doğru yola sevk etme gayretimiz, derdimiz varsa onu tutup çekmeyelim, etrafındaki yabani otları temizleyelim. Toprağını sulayalım, güneş almasını sağlayalım.
Reklam
"Tanrım! Beyin hücrelerime herhangi bir numarayı çevirmeyi teşvik edecek bir progra­mı uygulayacak değilim. Aramak istemiyor­ sam, aramak istemiyorumdur. Şayet dediğin numarayı çevirecek olursam, aramak isteye­ceğim ve şu an bunu düşünmem sözkonusu bile değil. Tek istediğim, yatakta oturup yere bakmak, hepsi bu."
Bazı kitaplar tadına bakmak, bazıları önce ağızda iyice çiğnemek ve bazıları da bütün halde yutmak içindir.
"sevmek ve özlemek gerekiyordu, sokağa bakmak pencereden, sevgiliye sarılmak, sarılmadan.."
Sayfa 367 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
“Kısacası insan size bakınca hiçbir şey düşünemez, işitemez, göremez oluyor. Bir tek yönden başka ne yöne baksa, mutsuz oluyor, o yöne bakmak da işkence oluyor insana.”
Sayfa 220Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.