Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
şu bizim Akşehirli tonton Nasreddin Hoca'yı j yalnızca bilgili, hazırcevap sanma. Hoca hem cömert hem de yardımsever bilinirmiş yaşadığı çağda. Bu yüzden ona bol bol misafir gelirmiş. Bu güzel ev sahibine gelenler yer içer, yatar kalkar, bir türlü gitmek istemezmiş. İsanoğlu gariptir. Kimi iyiliğe iyilikle karşılık verir, kimisi de iyilik
24.04.2024
Çok geceler geçirdim kimsesiz başıma. Çok sevdiğim yağmurun altında ısnlanmak istemediğim geceler oldu benim. Yağmur yağdığında giyecek tek bir kıyafetim olsa da yağmurda ıslatıp ıslak giymeye razıydım ben. Yağmur yağdığında gözyaşlarımı gizliden gizliye akıtıp toprağa karıştırıyordum. Gizli ağlardım seninleyken de sensizleyken de. Yanında ağladım
Reklam
Senden uzakta hep bir şeyler eksik Gönlümde derman yok inan bir nefeslik Ne bir avuntu ne de biraz ümit Ne yaptın bana, nedir bu sessizlik? İçimde bir şey acıyor sen gelince aklıma her şeyim
İŞTE BUNUN ADINA SEVDA
Ummadığım bir anda, Kabul olan duamın adına. Bilmem, bilemem heyecanlandım ben, Ah aşk can bulunca, Titredim, titredim, sarsıldım ben. Rüyalarım bir değişik, Sanki bir mesaj verir bana.
Ben her seyi seninle öğrendim her seyi seninle yaşadım. Sen oldum senin oldum. Herkesi karşıma alabilecek kadar güçlüydüm ki aldım da. O kadar çok güvendim ki vardır bir bildiği dedim hep. Gördüm ki heyecandan öte olmamışım senin için. Tek bir gerçek varmış senin bir başkasına ait oluşun. Ben yine de senin her sözünün altına imzamı atardım herkese karşı savunurdum seni o zamanlar. Simdilerdeyse korkuyorum biri seninle ilgili bir şey söyleyecek soracak diye çünkü seni savunacak bir şey bırakmadın bana. Bir şey oldu ve fark ettim ki ben sana kendimi hiç anlatamamışım. Mesela bugünü nasıl geçirdin neler yaptın çok iyi bıkıyorum, hissediyorum. Bu ne kadar acı veriyor bildiğini sanmıyorum. Bu son yaşattığın hayal kırıkları boğazımda bir düğüm olarak kaldı. Benim seni savunacak arkanda duracak yüzüm kalmadı. Yerin bende hep baki. Bazen kendime çok kızıyorum bazen sana. Bazen ikimize aynı anda. Ayıramıyorum onları birbirinden. Hani böyle güzel ikililer vardır bizi onlardan sanırdım. Temeli sağlam ilişkiler gibi. Her düşüncemde her hareketimdr sen de vardın. Çok şey yapacaktık beraber. Bazen tek yapmaya gucum yok ama bazen de çok güçlü hissediyorum kendimi. Sonra gerçekler yüzüme vuruyor. Sen, siz.
Reklam
Karanlıklar Efendisi çabucak yukarı çıkarak yanımda diz çöktü ve cesedi görmemem için önüme geçti. "Bana bak," dedi "Ona... ona ne yaptın?" diye sordum sesim titreyerek. "Yapmam gerekeni. Ayağa kalkabilecek misin?" Çekinerek başımı salladım. Ellerimi tuttu ve ayağa kalkmama yardım etti. Gözlerim cesede takılınca çenemi tutup başımı kendisine çevirdi. "Gözlerimin içine bak,"
Sayfa 81
İnsanların doğum günü kutlama gibi bir şey yapması bana çok saçma geliyor daha doğrusu aptalca geliyor ,adamın bir yıl daha yaşlanıyor gelip buna seviniyor,Adam dünyada ki gününü geçirerek çok zamanı varmış gibi davranıyor doğum günü oldumu işte doğum günüm falan filan hiç düşünmüyor ki ömründen bir yıl geçmiş artık eski günlerin gelmeyeceğini ,sevinmenin anlamı ne, sen dünyaya geldin ne yaptın insanlığa bir faydan dokundu mu ailene ,köyüne ,ülkene bir faydan oldumu işte buna sevineceksin bak diyeceksin benim topluma bir faydam oldu sevinebilirim diye bilirsin ama bizim insanlar neymiş doğum günün kutlu olsun işte sen geldin bilmem ne falan filan böyle saçma şeylerin peşine düşmeyin gerek yok ömrümüzden bir yıl gitmiş siz gelmişsiniz doğum günüm falan filan ha güzel bir şey yapsanız eyvallah diyecem , o da yok emin olun topluma faydası olanlar doğum gününün boş olduğunu anlar daha doğrusu düşünenler .. BEN BU DÜŞÜNCEDEYIM SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ NELERDİR? YORUMA YAZINIZ!!!
"bana anlatabilirdin selim. böyle bir durumda kim dinlemezdi ki seni? ne yaptın son aylarda? anlamasam da dinlerdim seni. bir 'hukukumuz' vardı hiç olmazsa. ölümcül düşüncelerini hafifletirdi bir insanın varlığı belki. belki de anlatmaya çalıştın birilerine. kim bilir? anlatamadın; belki o insanın yüzüne bakar bakmaz anlatmanın yararsızlığını gördün."
Sayfa 89 - iletişim yayınları. nisan, 2024.Kitabı okudu
“Bana ne zaman âşık oldun?” diye fısıldadı kız. “En baştan, ilk andan, seni ilk gördüğümden beri. O anda çılgın gibi tutuldum sana. Aradan geçen onca zamanda daha da çıldırdım. Şimdiyse, mecnun gibiyim sevgilim. Aklım başımdan gitti adeta, mutluluktan başım dönüyor.” “Kadın olduğuma memnunum Martin...” dedi kız ve uzun bir iç çekişten sonra ekledi: “sevgilim.” Martin ona tekrar tekrar sımsıkı sarıldıktan sonra sordu: “Ya sen? Sen ne zaman fark ettin?” “Ben mi? Her zaman, neredeyse en baştan beri biliyordum.” “Yarasa kadar körmüşüm demek!” diye bağırdı Martin, sesinde hafif bir gücenmeyle. “Biraz önce... seni öpene kadar hayal bile edemeyeceğim bir şeydi bu.” “Öyle demek istemedim.” Ruth, Martin’den biraz sıyrılıp ona baktı. “Dedim ki senin beni sevdiğini başından beri biliyordum.” “Peki ya sen?” “Aniden oldu.” Son derece yavaş konuşuyordu; gözleri sıcacıktı, heyecanla doluydu, eriyordu, yanakları hafifçe kızarmış ve öyle kalmıştı. “Biraz öncesine kadar... sen bana sarılana kadar bilmiyordum. Seninle evlenmeyi asla düşünmedim, Martin, biraz öncesine kadar. Ne yaptın da âşık ettin beni kendine?” “Bilmem,” diye güldü genç, “sadece sevdim seni. O kadar çok sevdim ki bırak senin gibi capcanlı bir kadının kalbini, taşı bile eritmeye yeterdi aşkım.”
Sayfa 206 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Yüzünde çiçek açtırmadığınız insanların en son mezarında da çiçek açtırmayın." Ben bunu yaşadım ve çokta sinir oldum. Yaşarken -kim olursa olsun- acısı ve yarası olduğunuz insanların mezarında size gözyaşı dökmek bile hak değil ki daha mezarına çiçek koymak? Hayırdır öldürdüğünüz mutluluklarını bir çiçekle mi kapatmaya çalışıyorsunuz?
Çun cumle hatâ konem, savâbem to besî Maksûd ez-în omr-i harâbem to besî Men mî-dânem, ki çun behâhem reften Gûyend çi kerdeî? Cevâbem to besî Mevlânâ Bütün yaptıklarım yanlış olsa ve tek doğrum sen olsan, bu yeter bana. Şu yıkılmış gitmiş ömrümden maksat sensin. Bu yeter bana. Bu dünyadan giderken bana “Ne yaptın, ne ettin?” diye sorarlarsa, cevabım “sen” olur. Bu yeter bana.
Bana ne yaptın, Gezgin? Suyundan hiç içmeyeceğim pınarı gösterdin, Hiçbir zaman benim olmayacak, biliyorum, o uzaktaki kadın, ama ben onunum artık, sonsuza dek, ve bir başkası daha olmayacak yaşaınımda . • Gezgin, ne yaptın bana? O uzak pınarın tadını duyurdun Ama ben, hiçbir zaman, hiçbir zaman Susuzluğumu gideremeyeceğim o pınardan.
"Bir daha yıldızlar akmasın gözlerinden," diye güldü. Parmakları yine gözlerimin kenarında gezindi. "Ne yaptın bana? Uyandığımdan beri hiç sızı kalmadı." Gülümsedim. "Yıldız sürdüm yaralarına."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.