"Böyle mahlukların arasında yaşanır mı? diyordu. Acaba bütün insanlar böyle mi?Yoksa daha beter mi?Belki de beter..."
Sayfa 150 - Olympia
Belki de bu hayatta her şey seninle ilgili değildir.
Sayfa 94 - YKY 6. Baskı Eylül 2020Kitabı okuyor
BU ŞEHİR NEREDEN GELİYORDU?
1470'LER VE 80'LERDEKİ
Tenochtitlan, ltzcoatl'ın iktidar için ilk teşebbüste bulunduğunda yerleşilmiş, düzensiz ve bataklıklı kentten dağlar kadar farklıydı.
Fakat onun ve Yaşlı Mocrezuma'nın idaresinde Mexicaların zenginliği ve gücü gerçekten önemli hale gelinceye kadar zaferlerin sayısı katlanmıştı. Meksika'nın merkezi vadisi artık 1,5 milyon insana ev sahipliği yapıyordu ve bunların yarısı çiftçiydi. Bereketli havzanın cam da ortasında yaklaşık 14 kilometre karelik küçük bir adanın üzerinde 50.000 kadar insan yaşıyordu27• Adaya bakan gölün uzak kıyısında kümelenmiş diğer alteperlların halkını da sayarsak daha geniş şehir alanında belki de toplam 1 00.000 kişi ikamet ediyordu. Tenochrirlan'ın nüfus artışı diğer bölgeleri geride bırakmıştı. Bu durum şehrin zenginliği ve siyasi üstünlüğün göçü teşvik etmesi sebebiyleydi. Ayrıca her nüfus bilimcinin rahmin edebileceği gibi daha fazla rahim daha fazla çocuk doğurmuştu. Kentin varoşlarındaki görece az sayıdaki chinampalar doğal olarak böylesi büyük bir nüfusu besleyemezdi. Aksine şehir halkı yiyeceklerinin çoğunu kırsal hinter!anttan remin ediyordu. Mexicaların savaştaki başarısı vergi olarak daha fazla miktarda yiyecek talep etmelerini mümkün kılmıştı ve ek olarak artan nüfusları şehri ekonomik açıdan çekici hale getiriyordu
Ben, çocukları öldüren bir katilim. Tek suçlu da değilim ha! Beckette de aynı cinayetten suçlu, üçüncü oyun yazarı. Belki Pinter ya da Genet'ydi eriyip yok olan, kurşuni fakat bulutsuz bir gökte gerçekten kaybolup gittiğini görüyorum. Beckette hiç üzülmeden cinayetlerini kabul ediyor. Yüreği taş gibi, eğer engellenmezse daha başka çocukları da öldürecek.
Sayfa 132Kitabı okudu
İnsan ortadan kaybolmak istemez mi?
Belki de kaybolan insanlar aslında kayıp değil kaçaktır.
Sayfa 125 - YKY 6. Baskı Eylül 2020Kitabı okuyor
Bize her şeyi yanlış öğrettiler belki; belki de yanlış anladık, eksik anladık.
Sayfa 139Kitabı okudu
Nereye gidersem gideyim yanda kendimi de
götürmek zorunda olmak ne kadar kötü. Bunca gidişimin sebebi kendimden kaçacak bir yer bulmak aslında. Bir çare aramak. Ama olmuyor,
insan derdinden kaçsa kendinden kaçamyor.
Belki de bunun tek çaresi aklndan kaçmak
Kendinden kaçmak için aklını kaybetmek gerekiyor galiba.
Gökyüzünde herkesin bir yıldızı olduğu doğruysa, benim yıldızım uzak, karanlık ve anlamsız olsa gerekti. Belki de benim hiç yıldızım yok!
Sayfa 72Kitabı okuyor
Masumiyet Müzesi- Orhan Pamuk
-Derdin başka bir kadına aşık olman değil, bana aşık olamaman.
+O zaman sana niye bu kadar yapışıyorum?
-Çünkü tek başına kalırsan Füsun'un acısına dayanamayacağını, belki de acıdan öleceğini biliyorsun!
Sayfa 189 - YKY YayınlarıKitabı okuyor
Savaş bitti. Belki daha sürüyor mu, diyorsun, bunlar savaşı bu akılla bitiremezler, bu insanlar, kendilerini yaratıkların en akıllısı sanıyorlar, bu yaratıkların en acınası yaratığı, yaratıklar içinde kendinin en ahmak yaratık olduğunu bilmeyecek kadar en ahmak, kendi canına, tekmil yaratıkların canına kıyan bu yaratıkların en kötüsü yaratık, yaşadığı şu yeryüzünün bir cennet olduğunu bilmeyecek kadar enayi, yediğinin içtiğinin, doğan güneşin, akan suyun, esen yelin, uçan bulutun, yağan yağmurun, açan çiçeğin, büyüyüp gelişen meyvenin, tomurcuğun, yer altında çabalayan tohumun, uçan kuşun, petekteki arının, sayısız, milyarlarca, milyarlarca ışılayan rengin bir tansık olduğunu bilmeyecek kadar eşşek, hem de eşşoğlu eşşek.
