Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
boşluk kendine çevirdi beni. her şey ağırlaşıyor. her şey soğuyor. belki de hiçlik bu. sen orada yalnız kalma diye burada konuşup duruyorum. canımın burcu. kirpiksiz gülüm. merhametine sığındığım kadın. senden bir parmak yüksekte aldığım her soluk kalbimi kurutuyor. ömür hanım, iyi ki ben de seninle yaşadım dünyayı.
Sayfa 67
Susmak, sus­mak. Hiç kimsenin ulaşamadığı hedef. Hiç kimsenin, öldükten sonra bile. Sanki ta başından beri her şey yankılanmaya devam etmektedir hep, biz canlıların tanıyamadıkları, tanımlayamadıkları bile; ta uzak­lardan, boğuk gelen ya da derinlere gömülü, kaynağını bilemediğimiz sayısız ses tarafından uyarılarak, tedirgin edilerek yaşarız belki de. Kim bilir belki bunlar kaydı düşülmemiş hayatların cılız yankılarıdır ve çığlıkları dünden ya da yüzyıllar öncesinden beri sabırsız zihinle­rinde fokurdamaktadır…
Reklam
İşte ondan sonra, kardeşim Hidayet, insanlığa öfkem başlıyordu; belki de ilk öfkelerimi bu oyunlar sırasında duymuştum. Çünkü, bütün gücüme rağmen oyuna geliyordum. Kendime kızıyordum: Çünkü oyuna geliyordum, anlıyor musun oğlum hidayet? Oyuna gelmemeliydim, bana oyun oynanmamalıydı. Ve kardeşim Hidayet öfkelenince onların bütün kusurlarını, küçüklüklerini, daha önce hoşgörüyle karşıladığım kendini beğenmişliklerini daha şiddetle görüyordum ve unutmuyordum... Oynadıkları oyunu hiç anlamıyorlardı. Yaşamak istiyorlardı; en çok buna kızıyordum.
"Belki de ben bile kim olduğumu, ne olduğumu bilmiyorum."
Sayfa 26 - Aspendos yayıncılıkKitabı okudu
“Binlerce şeyi ilk kez ve son kez görmekten daha melankolik ve daha etkileyici ne olabilir ki? Yolculuk etmek her an doğup, her an ölmek anlamına gelir. Belki de zihninin belli belirsiz derinliklerinde bu değişen ufuklarla zihninin varoluşunu yakınlaştırıyordu. Yaşamın her nesnesi sürekli olarak önümüzden kaçıp gider. Karanlıklar ve aydınlıklar birbirlerine karışır.”
Batıyı örnek almak başka, batılılışmak başka
Başka bir kavmin tahakkümü altına düşen bir millet, arazisini değil, kanun ve ananelerini kaybettiği için istiklalinden mahrum kalmıştır. Üzerinde yaşadığı toprağı çoğu zaman terke mecbur olmadığı ve belki de ondan daha fazla istifade ettiği halde esirdir; çünkü milli değerlerini kaybetmiştir
Reklam
Olmam gereken yerden çok uzaktayım, belki de yoruldum, bilmiyorum. Öyle karışık, öyle yabancıyım ki, bu aralar kendime bile gelemiyorum.
Eksik olan bir şey vardı. Yeniden eskisi gibi olmamı, belki de insanların iyi olduğuna inanmamı sağlayabilecek önemli bir şeydi bu eksik olan.
Bu dünya geçicidir. Bu dünyada elde etmek ve korumak bir insan için sadece kısa ömrü için gereklidir. Bunu unutmamalı. Mezarlıklar bu nedenle gözümüzün önünde bulunmalı. Evimizin bahçesinde, sokağın köşesinde tek mezarlar yer almalı. Her şey , geçicidir. Belgeler gereksizdir, unutulacak ayrıntıları yazmak anlamsızdır. Belki de unutmak esastır. Öğrenmek, kendini tanımak mutsuzluktur.
Sayfa 90
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.