Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Yusuf.z
Yusuf.z
@beltalowda34
150 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
112 syf.
·
Puan vermedi
Bildiğiniz gibi müslümanlar islamın dünyadaki en ahlâklı, en güzel, en faydalı, en gerçekçi vb. din olduğunu iddia ederler. Kısacası en iyi dinin islam olduğunu söylerler.
Peki gerçekte bu böyle midir? Tabii ki hayır. Tao öğretilerinin kurucusu kabul edilen Lao Tzu'nun bu kitabını okuyun ve Lao Tzu'nun öğretileri ile Muhammed'in(İslamın) öğretilerini bir karşılaştırın. Hangisi daha iyi göreceksiniz.
Üstelik bunlardan birisi bütün söylediklerini doğrudan doğruya Tanrıdan aldığını ve kendisinin onun peygamberi/elçisi olduğunu iddia ederken, diğeri ben sadece sıradan bir insanım demiştir. Öğretileri ise kendi felsefesinden ibarettir. Ve kendisi Muhammed'ten bin yıl önce yaşamıştır.
368 syf.
10/10 puan verdi
Okullarda tarih kitabı diye kesinlikle okutulması gereken harika bir kitap. Sünni dinci tarihçilerin sözde tarihinde aktarıldığı gibi Türkler barışçıl yollarla mı islamı kabul etmiş, yoksa yüzlerce yıl boyunca katliamlara uğrayıp, yüzlerce yıl bu dini kabul etmemek için direndikten sonra zorla mı bu dine sokulmuş çok güzel ve kanıtlı bir şekilde
180 syf.
·
Puan vermedi
Kitap, Türkiye'de devrimci denince akla gelen sayılı isimlerden olan İbrahim Kaypakkaya'nın hayatını anlatıyor. Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi aylarca korkunç işkencelere maruz kaldığı hâlde ağzından tek kelime alınamayan İbo, en sonunda sıkıyönetimciler tarafından kurşuna dizilerek katledilmiştir. Ve ailesine intihar etmiştir
Okur Takip Önerileri
480 syf.
·
Puan vermedi
Deniz Gezmiş ve yoldaşlarının hem siyasi hayatını detaylı bir şekilde anlatmış hem de Deniz Gezmiş'in doğumundan itibaren sivil hayatını ve siyasi olaylara nasıl yöneldiğini anlatmış kitapta. Çok güzel bir dille yazılmış; resmi belgeler, mektuplar ve fotoğraflar ile tamamlanmış harika bir kitaptır.
Bu kitabı okurken öfkelenmeyen ve ağlamayan "insanlar" önce vicdanını sonra da ideolojisini yoklasın.
160 syf.
·
Puan vermedi
Kitaptaki karakterimizin düşünce yapısının derinlerine vardıkça aklıma hep günümüzdeki apolitik gençler/insanlar geldi. Her şeyi siyasete bağlayan ben tabi ki bu kitabı da bağlayacağım. Bir şeylerin yanlış olduğunun farkındalar fakat neyin, niçin yanlış olduğunun ve çaresinin ne ve nasıl olduğunun bilgisinden mahrumlar.
Tıpkı apolitik gençlerimiz gibi baş karakterimiz de yanlış giden hayatından memnun değil, bir şeyleri değiştirmek istiyor ve bir gece düşünmeden kendini yollara/uzun bir yürüyüşe vuruyor. Tam olarak neyi, niçin yaptığını bilmiyor. Sürekli bir anlam arayışı, bir amaç arayışı içerisinde fakat cevabı bir türlü bulamıyor.
Ben kitaptan şunu anladım: Bir şeyleri değiştirmek için eylem kendi başına yeterli değildir. O eylemi neden istediğini ve eylemin sonucunda neyi amaçladığını iyi düşünmek gerekir.
Buradan günümüz apolitik gençlerine naçizane tavsiyem ise: Kendinize bir ideoloji edinin ve bu ideolojiyi sağlam temeller ile inşaa edin.
264 syf.
8/10 puan verdi
Solcuların okuyacağı türde bir kitaptır. Milliyetçiler, ırkçılar, faşistler, şovenistler, dinciler, kapitalistler, liberaller ve daha nice sağcı fraksiyonlar okumasın. Zaten onların kitap okuduğu, okusalar da okumaya değer faydalı kitaplar okuduğu, yine okusalar da anlayabildikleri pek görülmemiştir.
Kitabın çok ilginç bir hikayesi var. Yeraltı edebiyatı kategorisine de girebilecek bir türde. Okurken Hakan Günday havası da sezdim biraz. Kesinlikle diğer kitaplarını okumam için beni ikna etmeye yetti. Olumsuz yanları ise; çok fazla karakter olması, zamanın bir ileri bir geri atlaması ve hikaye anlatıcısının sürekli farklı karakterlere geçmesi, olayı okurun takip etmekte zorlanmasına ve okuma zevkini düşürmesine neden oluyor. Ayrıca bazı hikayeler hiç olmasa ve kitap bir 70 sayfa daha az olsaymış bence harika olurmuş.
Ben yazarı beğendim. Aradığım tarzda bir yazardı. Bu tür üslubu olan Türk yazar arıyordum. Sanırım önümde keyif alarak okuyacağım çok güzel kitaplar beni bekliyor.
171 syf.
10/10 puan verdi
Anadolu'nun fakirliğini, yoksulluğunu, cehaletini son derece yalın ve sade bir dille tüm acı gerçekleri ile anlatmış. Okurken insanın içi burkuluyor. Atatürk'ün böyle bir toplumla, böyle bir ülke kurmayı nasıl başardığını bir kez daha hayretle düşünüyorsunuz. Kitabın yazıldığı zamanın üzerinden 75 yıl geçmiş olmasına rağmen ülkede aynı cehaletin çoğunlukla devam ettiğini görünce insan kahrolmadan edemiyor. Nasıl düzelecek bu ülke, NASIL?
48 syf.
·
Puan vermedi
Einstein'da sosyalist çıktı. Bu haberi duyunca çok şaşırdım. Gerçekmiş. Acaba ben mi bunu geç öğrendim yoksa bu Einstein'ın pek bilinmeyen veya bilinmesi istenmeyen bir özelliği mi?
Kapitalist/Liberal'ler, sosyalizmin akıl dışı olduğunu, ancak akılsızların bu ideolojiyi benimsediğini, insan doğasına aykırı olduğunu, en iyi ekonomik modelin serbest piyasa olduğunu iddia ediyorlar. Kendi gibi düşünmeyenleri aptallık ve cahillikle suçluyorlar ve aşağılıyorlar. Sanırım Einstein'da buna dahil oluyor.
Dünyanın en seçkin bilim insanlarından biri olan, adını tarihe altın harflerle kazımış, dahi olarak bilinen Einstein'da, adeta aklın yolu birdir deyimini onaylayan bir şekilde sosyalizmin insan toplumu için en uygun ve en adil ekonomi modeli olduğunu söylüyor. Planlı bir ekonominin ve eğitimin önemini vurgularken, serbest piyasanın insanlık dışılığını da gözler önüne seriyor.
Her yerde bilimin göz bebeği konumunda karşımıza çıkarılan Einstein'ın bu yönünden acaba neden bahsedilmez? Birileri halkın "farklı" düşüncelere kapılmasını istemiyor mu acaba?
Not: Liberallerin itirazlarını adeta duyar gibiyim. #Einstein'ın alanının dışında bir konu. #O da bir insan yanılabilir. #Hatta birisi parçacık fiziği hakkında Bohr ile zıt düştüğünü, onu kabul etmediğini, yani o konuda yanıldığı için sosyalizm konusunda da yanılmış olduğunu söylemiş. #Safsata (Argument To Authority, Fallacy Of Unqualified Source) yapıyorsun.
Zaten sosyalizm, Einstein onayladığı için doğru demiyorum, birilerini akılsızlık ile suçlamadan önce biraz düşünün diyorum sadece.
459 syf.
·
Puan vermedi
Burjuva devleti zengini, ağayı, kendinden olanı kayırır. Fakiri, köylüyü garibi ezer, öldürür, işkence eder, aç bırakır. Garip hakkını arar, bulamaz. Malı mülkü elinden alınır. Devlet zenginin, ağanın yanında olur. Garibe zulüm eder. Garip hakkını kendi arar. Zalimleri öldürür. Eşkiya olur. Devlet askeriyle, savcısıyla, kaymakamı hakimiyle garibin üzerine gider. Garip ölür. İnsanlık ölür. Bir zalim gider biri gelir. Bir ağa gider biri gelir. Ne yapmalı? Bu hep böyle mi olacak? Bir ağa ölecek yerine daha kötüsü mü gelecek? Ne yapmalı? Biri ölecek diğeri mi...
438 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitabı okuyup da ağaların tarafını destekleyen çok azdır sanırım. Belki liberaller, kapitalisler kendi özel mülküdür kimse karışamaz diyebilir. Peki kitapta kızdığınız, lanetler okuduğunuz, sövdüğünüz kapitalist zihniyetli insanlara gerçek hayatta neden aynı tepkiyi vermiyorsunuz? İnsanın insanı sömürüsüne, onun üzerinden mülkler, zenginlikler elde etmesine nasıl hak verebiliyorsunuz? Toprağın (üretim araçlarının) bir kişiye değil bütün insanlara ait olduğunu, birbirimizle rekabet ederek, savaşarak, birbirimizi sömürerek değil; karşılıklı dayanışma ve yardımlaşma ile ancak mutlu ve adil bir dünya var edebileceğimizi ne zaman anlayacaksınız?
141 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın üslubunu pek beğenmesem de içeriğini faydalı buldum. Okumakta yarar var. Yazarın okulsuz toplumdan kastı, hiç kimsenin hiçbir şey öğrenmediği veya öğretmediği bir şeyden bahsetmiyor. Şuan ki düzende varolan kurumsallaşmış okulların işe yaramazlığından, hatta faydasından çok zararı olduğundan bahsediyor ki katılıyorum. Kendinize bir sorun
432 syf.
·
Puan vermedi
Bir grup insanın ve Philip'in katıldığı grup terapisinde yaşanan olayları anlatıyor. Öncelikle kitabı Türkiye gibi 3. Dünya ülkesinden okuyunca, sizin derdinize selam olsun demek geliyor insanın içinden. Biz burada hayatta kalma mücadelesi, ay sonunu getirme mücadelesi ve en önemlisi de gerici zihniyetle cebelleşirken, onların hayatlarındaki
293 syf.
·
Puan vermedi
Sorumsuz ebeveynlik, çocuk istismarı, yolsuzluk, yozlaşmışlık, cehalet, yoksulluk, sefalet, toprak ağalığı, ensestlik, dincilik... Yüz yıldır ülkenin hiç değişmediğini görmek insanı çok üzüyor. Sabahattin Ali'nin ve Anadolu hayatını anlatan diğer yazarlarımızın (Yakup Kadri gibi) eserlerini okumak bundan dolayı bana daha ağır geliyor. Bir toplum hiç mi iflah olmaz dedirtiyor insana. Bu arada bu kitapta aşk yoktur, çocuk istismarı vardır. 14-15 yaşındaki çocuklar ile ilgili aşk hikayelerini ne Türk eserlerinde ne de Rus eserlerinde kabul edemiyorum malesef. Dönemin şartları öyleydi diyecek olanlar var biliyorum fakat kabul etmem mümkün değil. İnsanın içi parçalanıyor koca koca erkeklerin o yaşlardaki çocuklar ile evlenmelerine. Ve yazarlarında bunları aşk hikayesi diye anlatmalarına. Tabii ki Sabahattin Ali bu kitapta bu olayı benim düşündüğüm gibi eleştirmek için anlatıyor, kendisinin de tiksindiğini düşünüyorum. Öyle seziliyor. Fakat Rus kitapları malesef böyle değil. Ve diğer 1800'lü ve daha eski yıllara ait yabancı eserlerde kiler.
