RAMAZÂN BAYRÂMI GÜNÜ NELER YAPMALIYIZ?
1-Erken kalkmak
2-Gusletmek
3-Misvâk kullanmak
4-Güzel koku sürünmek
5-Giyilmesi mübâh olan elbisenin en güzelini giymek
6-Allâh (c.c.)’ün ni‘metlerine şükretmiş olmak için sevinçli ve neş’eli görünmek ve yüzük takınmak
7-Ramazân bayrâmında câmiye çıkmadan önce tatlı bir şey yemek
8-Yenilen şeyin kuru hurma olması
9-Yenilecek olanın adedinin tek olması
10-Namâza erkence davranıp sabah namâzını mahâlle mescidinde kılarak bayrâm namâzı için namâzgâha ve büyük câmiye gitmek
11-Namâza giderken acele etmeyip sükûnetle yürümek
12-Namâza giderken Ramazân bayrâmında gizli tekbîr getirmek
13-Namâzdan dönerken mümkünse başka yoldan gelmek
14-Mü’minlerle karşılaştığı zaman güler yüz göstermek
15-Elinden geldiğince çok sadaka vermek.
Atatürk’ün C.H.P’ye bıraktığı gerçek miras devrimleri idi. Bu devrimlerin iki esas temeli, laisizm ve eğitim birliği, C.H.P idaresi devrinde temelinden sarsılmıştır. C.H.P imam-hatip okullarına fıkıh dersi koymakla eğitim birliğini yıkmıştır. O vakitten veya ortanın soluna döndüğünden beri C.H.P Atatürk değil, İnönü partisidir.
Elit güçler, sıradan erkeklere ve kadınlara sıradan çevrelerinin Ötesine geçebilme imkânı tanıyan pozisyonlardaki erkeklerden oluşur. Onlar önemli neticeleri olacak kararları verecek pozisyonlardadırlar. Bu çeşit kararları verip vermemeleri böylesine kritik pozisyonlarda olup olmamalarına kıyasla hiç de önemli değildir; zira eyleme geçme veya karar verme eksiklikleri, bizzat verdikleri kararlardan sıklıkla daha fazla anlam içeren eylemlerdir çünkü onlar modern toplumun mühim hiyerarşi ve örgütlerine hükmederler. Onlar büyük şirketleri yönetirler. Onlar devlet mekanizmasını işletir ve bunun ayrıcalıklarını kendi hakları olarak görürler. Sosyal yapılanmanın stratejik noktalarını işgal ederler ve işte bu noktalarda onların zevk aldığı gücün, zenginliğin ve ünün en etkin yolları konumlanır.
Dinini kâfir rejime satanlar KISITLANAN ürünlerin satışı üzerinden boykot yanlılarına kazuratlarını kusuyor. Ürünler şu şekilde:
"Alüminyum Profiller, Alüminyum Teller, Boyalar, Bakır Profiller, Çubuklar ve Teller, Beton Mikserleri, Çelik Borular Ve Bağlantı Parçaları, Çelik Filmaşin, Çelik Kaplar ve Depolar, Çelik Köprü Aksamı, Çelik
Okuduğum en vasat polisiye kitap olarak incelemeye başlamak istiyorum. Sonda söyleyecegimi başta söylerek yani.
Kitabın konusu bir bekarlığa veda partisine katılan 6 kişi etrafında dönüyor. Uzun zamandır birbirini görmeyen arkadaşlar, bir e postayla kimsesiz ıssız bir evde bekarlığa veda partisi için toplanıyor. Karakterler çok yüzeysel,yapay ve bayağı. Kendi aralarında ve iç seslerinde üçüncü sınıf amerikan film replikleri gibi konuşuyorlar.İki karakterin eşcinsel olması dışında herhangi bir özelliği yokmuş gibi sadece cinsel yönelimlerine vurgu yapılmış.
Ana karakterin;müstakbel gelin adayının nişanlısıyla eski sevgili olması kitabın tek ve en çarpıcı noktası(!). Ki bence çarpıcı bir tarafı bulunmamakla beraber sadece kitapta vurgulanan haliyle böyle. Buna rağmen partiye katılıyor ve sonrasında olaylar gelişiyor.
İlk 200 sayfa durağan,oldukça sıkıcı. Aynı temalar,aynı konuşmalar tekrar ediliyor. Sonraki sayfaları da katilin kim olduğunu bildiginiz,ama düşüncenizi teyit etmek için öylesine okuduğunuz sayfalardan ibaret..
J.C.Grange'nin hayranı olup,tüm kitaplarını neredeyse okumuş biri olarak kapak tasarımı ve başlık fontunu Grange'inkine benzeterek iyi bir polisiye kitap olabilir yanılgısına düşüp aldığım için pişmanım. Kitap,eger bir film olarak karşıma çıksaydı ilk 5 dakikada kapatacağım türden,ama başladığım kitabı mutlaka bitirme takıntımdan dolayı zorla da olsa bitirdim.
Okuyacaklar olanlara şimdiden sabır diliyorum *
Allah şerri murad eder mi?! Allah günahı diler mi?! Allah çirkinliği, haramı murad eder mi?!" Biz de "Evet, eder!" diyoruz. Cenab-ı Hakk'ın muradı, dilemesi başka şeydir, rızası başka şeydir. Her şey Cenâb-ı Hakk'ın dilemesiyle oluyor ama O (c.c) murad ettiği şeylerin bir kısmından razıdır, bir kısmına rızası yoktur. İmana rızası vardır, küfre rızası yoktur. Küfrü dileyen de O'dur, günahı dileyen de O'dur. Dilemezse olmaz. Peki, bunları niye diliyor? Çünkü bizi imtihan ediyor. İnsana bir yol açmış Cenab-ı Hakk. İnsanı bir yol ayrımına bırakmış, irâdesine de bir ket vurmamış, engel koymamış. Sen istediğini dile, ben sana istediğini vereceğim, dilediğin şeyi hayata geçirme imkânını sana vereceğim, küfür de istesen iman da istesen bunu işlemeni sana nasip edeceğim, demiş: