Bir tartışmada ya da bir konuşmada,bir başkası konuyu daha iyi bildiğini,hakikati daha çok sevdiğini ,bizden daha çok anlayışa,daha sağlıklı yargılara sahip olduğunu gösterdiğinde,ya da genel olarak,bizi gölgede bırakan zihinsel üstünlükleri olduğunu belli ettiğinde;hakaret edip kabalaşarak,tüm bu gibi üstünlükleri ve bizim onlar yüzünden ortaya çıkan eksikliğimizi,hemen ortadan kaldırabilir ve şimdi kendimiz üstün duruma geçebiliriz.Çünkü bir kabalık,her türlü savı alt eder ve tüm aklı felç eder: Rakibimiz de bu yüzden aynı yönteme başvurmaz ve onu daha büyük kabalıkla yanıtlamazsa,yani soylu bir kavgada avantaj yöntemine başvurmazsa ,yenen taraf olarak kalırız ve onur bizim tarafımızdadır;hakikatin,bilginin,aklın,zihnin,esprinin çekip gitmesi ve tanrısal kabalık tarafından sahadan kovulması gerekir.Bu yüzden “onur adamları”,bir kimse kendi görüşlerinden farklı olan ya da kendilerinin ortaya koyabileceğinden daha çok akıl belirtisi taşıyan bir görüşü dile getirir getirmez ,hemen surat asacaklar,hemen savaş atına bineceklerdir;bir tartışmada ,bir karşı sav bulamadıklarında ,hemen bir kabalık bulmaya çalışacaklardır ki, bu da aynı işi görecek ve bulunması da daha kolay olacaktır:Böylece tartışmadan galip ayrılacaklardır.