"Onu sevmek, nefes almak gibidir. Gel de nefes almaktan vazgeç şimdi" demiş Mevlana. Sevmek, şansın yoksa yaşarken ruhen ölmeyi göze almaktır.
Stefan Zweig' in Satranç kitabını okudum ve beğenmişle beğenmemiş arasında kaldım. Yalnız iyi olan bir tarafı var bu yazarın; olay örgüsü kuvvetli ve okurken film izliyormuşçasına bir his
İlber Ortaylı ile birlikte yeni kitabının lansmanı için özel bir etkinlikte bir araya geldik! 🤓
Cumhuriyet’in 100. yılına girdiğimiz bugünlerde bize yeni çıkmış olan
Cumhuriyet'in Doğuşu kitabının içeriği hakkında bilgi verdi. Cumhuriyet’in bir tek Sovyetler zamanındaki Rusya’da ve Türkiye’de uygulanabilmiş olmasının öneminden, eğitimde ve sağlık hizmetlerinde sağladığı eşitlikten bahsetti. Ayrıca %10 oranında okuryazar olan bir toplumun yıllar geçtikçe nasıl büyük oranda okuma yazma öğrendiğini de anlattı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’i kabul ettirmekteki başarısına odaklanılan lansmanda, o dönemde karşısına çıkarılan engelleri de dinledik kendisinden. Dile kolay, üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen hâlâ ismi ve fikirleriyle hayatımıza etki edebilen bir önderden bahsediyoruz sonuçta.
Konumuz sadece Cumhuriyet de değildi. Bir ortamda İlber Hoca varsa orada pek çok şeyden de bahsedilebiliyor. Mesela ülkemizdeki eğitim sisteminin nereye doğru gittiğinden ve gereğinden fazla sayıda açılan üniversitelerin ortaya çıkardığı niteliksizlik sorunundan da bahsetti kendisi.
Düşünün ki, Almanya’da sadece 40 tane hukuk fakültesi olmasına rağmen bu sayı çok diye tepki gösteriliyormuş. Ama bizde bu sayı 2 katından da fazla olduğu için niteliksiz mezunların da artmasının kaçınılmazlığından bahsetti.
Her ne kadar bazı kitaplarında gerçekçilikten uzak öneriler verdiğini düşünsem de kendisi bu ülke için önemli bir entelektüel değer. Fırsattan istifade bende olan bütün kitapları için de imzaları kaptım tabii. Hem kim bilir, belki de ilerleyen günlerde beraber video bile çekeriz 🥳
instagram.com/p/Cz37wGKtG5q
Gözlemlediğim kadarıyla pek çok kişi bu kitabı yarım bırakmış veyahut bir şey anlamadığını öne sürerek beğenmediğini dile getirmiş. Ben de bu karmaşıklığa bir nebze de olsa açıklık getirme amacı ile bir inceleme yazmak istedim.
Fyodor Dostoyevski külliyatı kronolojik okuma maratonumun 11. kitabı olan
1000kitap'ta 3 yılım geçti, dile kolay. Çeşit çeşit insan tanıdım, tanıyabileceğim bazı en garip insanları da bu sitede tanıdım ama her şeye rağmen burada bulunması o kadar keyifli ki.
Bu 3 yıl bana pek çok konuda fayda sağladı. Pek çok değerli insan edinip, çok değerli kitap buluşmalarına katıldım. Şimdi ise amaçladığım şey aslında
Kaç kitap oldu bilmiyorum ana karakterinin kadın olduğu bir roman okumayalı. Yazar Zülfü Livaneli olunca, romanın geçtiği yer Türkiye, kadın da dul olunca birçok gerçeklere, birçok olmaması gereken ama olan konulara da değinmiş yazar. Evlilikten, giyime, iş hayatından aile hayatına kadar birçok konuya değinmiş ve mesajlarını da vermiş Livaneli.
Momo..
Seninle tanışmamız 9 yıl öncesine dayanıyor. Dün gibi hatırlıyorum, 11 yaşına yeni girmiştim. Babamdan hediye olarak kitap almasını isterdim hep. Babam da ismine, kırmızı punto ile yazılmış olmasına, içerisindeki resimlere bakarak Momo'nun bir çocuk kitabı olduğuna kanaat getirmiş olsa gerek, elinde Momo'yla çıkagelmişti. Ee daha küçüğüm.
BURASI MUZ CUMHURİYETİ DEĞİL!!
Bir çoğumuzun aşina olduğu hele hele siyasetin şu hararetli günlerinde dilimize pelesenk olmuş bir deyim ''Burası muz cumhuriyeti değil!'' Peki nereden çıkmış bu deyim hiç düşündünüz mü?
11 Kasım 1928 tarihinde Kolombiya'da muz işçileri, fazla mesai saatlerinden, iş kazalarına yeterli önlem alınmamasından, asgari
Agatha Christie, 66 roman, 14 kısa öykü yazmıştır.Mary Westmacott takma adıyla da 6 roman yazmıştır.Dünyanın en çok toplamda kitap satan kişisidir.2 milyardan fazla satış yapmıştır.Dile kolay.Guinness Rekorlar kitabında hala adı yazmaktadır.Zehir konusunda ve kocasından dolayı arkeoloji konusunda uzmandır.Index Translationum a göre en çok tercüme edilen
Jostein Gaarder , Norveçli.1991 de yazdığı Sofies Verden yani
Sofie'nin Dünyası kitabı ona uluslararası bir ün getirdi.Annesi çocuk kitabı yazarı, babası ise yayınevi müdürüdür.Kendisi Felsefe öğretmenidir.Edebiyatı seven bir ailede hayata gözlerini açar.
Sofie'nin Dünyası kitabını Felsefe tarihi hakkında kısa bir bilgilendirme amacı ile yazmıştır.65 dile çevrilmiş, 50 milyon
Hey!
Size sesleniyorum!
Kendinizden bir şeyler bulacaksınız bu kitapta!
Buldukça duygulanacaksınız ve hayranlığınız artacak!
Hangimiz sevmiyoruz:
Kütüphanemizi düzenlemeyi?
Geçip karşısına seyretmeyi?
Ödünç kitap vermek yerine gidip yenisini alıp vermeyi?
Bir kitap eksilince kitaplıkta onun yerindeki boşluğu hangimiz fark etmiyoruz?
Hangimiz
Okur musunuz bilmem lakin yazdım.
İncelemeye başlamadan önce, felsefi bilgileri bu denli basit ve eğlenceli bir üslup ile kaleme alan Nigel Warburton 'a şükranlarımı iletiyorum :)
* Metnin uzunluğu gözünüzü korkutmasın, madde madde elimden geldiği kadar özetlemeye çalıştım.
Kitabımız kronolojik bir sıraya göre dizilmiş, 40 bölümden oluşuyor.