Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bediüzzaman
"BİRİNCİ SUALİNİZ: Mü'minin mü'mine en iyi duası nasıl olmalıdır?" "Elcevap: Esbab-ı kabul dairesinde olmalı. Çünkü bazı şerâit dahilinde dua makbul olur. Şerâit-i kabulün içtimaı nisbetinde makbuliyeti ziyadeleşir." "Ezcümle, dua edileceği vakit, istiğfar ile mânevî temizlenmeli; sonra, makbul bir dua olan salâvat-ı şerifeyi şefaatçi gibi zikretmeli ve âhirde yine salâvat getirmeli. Çünkü, iki makbul duanın ortasında bir dua makbul olur." "Hem بِظَهْرِ الْغَيْبِ yani gıyaben ona dua etmek, Hem hadiste ve Kur'ân'da gelen me'sur dualarla dua etmek; meselâ, اَللّٰهُمَّ اِنِّى اَسْئَلُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ لِى وَلَهُ فِى الدِّينِ وَالدُّنْيَا وَاْلاٰخِرَةِ رَبَّنَاۤ اٰتِنَا فِى الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِى اْلاٰخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ gibi câmi dualarla dua etmek Hem hulûs ve huşû ve huzur-u kalble dua etmek, Hem namazın sonunda, bilhassa sabah namazından sonra, Hem mevâki-i mübarekede, hususan mescidlerde, Hem Cumada, hususan saat-i icabede, Hem şuhur-u selâsede, hususan leyâli-i meşhurede, Hem Ramazan'da, hususan Leyle-i Kadirde dua etmek, kabule karin olması rahmet-i İlâhiyeden kaviyen me'muldür." "O makbul duanın ya aynen dünyada eseri görünür; veyahut dua olunanın âhiretine ve hayat-ı ebediyesi cihetinde makbul olur. Demek, aynı maksat yerine gelmezse, dua kabul olmadı denilmez, belki daha iyi bir surette kabul edilmiş denilir."
Sayfa 536Kitabı okudu
Acım, sanki aradan bir sene geçmemişçesine çok taze ve yakıcı. Daha sonra bir ara, bu acı hissediş bir an için duruyor ve şimdiye ka­ dar hissettiğim en zengin ve en derin süküneti duyuyorum. Evet Hz. Mevlana'nın bahsettiği "isteksizliğin fakirhanesi" bu olmalı. Şimdi her­ şeyi verdim, hiçbir şeyim kalmadı. Gözyaşlarımı durdurabilecek mi­yim? Yalnızca üç hafta sonra gelip beni çıkaracaklar. O zamana kadar kendimi toparlamayı başarıp başaramayacağımı merak ediyorum ... Birkaç saniye süren bu tamamen farklı sükunet, iç huzur hali, doğru yolda olduğum kanaatinin pekişmesine neden oluyor. Bitkin düşene kadar dua ediyorum. Artık uyuyup uyumadığımın farkında bile değilim. Gecenin sonlarında tamamen boşalmış ve bitkin bir halde, abdest almak ve yatsı namazını kılmak üzere üzere yatağım­dan kalkıyorum.
Reklam
Bid'atçılardan birisi inandığı şeyhten yardım istemeyi ve ona kabrinin yanında veya kabrinin dışında tâbi olmayı, seher vakti mescitte Allah'a dua etmekten daha yararlı görmektedir. Onun tarikatından çıkıp tevhide yönelen kişiyle de alay etmektedir. Onlardan pek çoğu mescitleri harap bir vaziyetle bırakıp türbeleri imar etmektedirler. Bu, onların Allah'la, O'nun âyetleriyle ve peygamberiyle alay etmeleri ve şirke saygı göstermelerinden başka bir şey değildir. Onlardan birisi bazı beyitleri dinlediği zaman öyle bir huşu ve huzur içerisinde dinler ki Allah'ın âyetlerini dinlerken aynı huşu ve huzuru duymaz. Hatta âyetleri dinlemek onlara sıkıcı gelir ve o âyetlerle ve onları okuyanlarla alay ederler.
➤Okumaktan başka yapılacak işim, gidecek tek yerim yoktu. Çünkü çevremde saygıya layık, beni kendine çekebilecek bir meşguliyet bulamıyordum. ➤Fazla düşünmek bir hastalıktır. Dünyaya gelmemiş olmak elimde olsaydı bu kadar gülünç koşullar altında yaşamayı kesinlikle reddederdim. ➤Dünya neden böyle akıl erdiremiyorum. Huzur, sükunet istiyorum ben.
Zeplin Kitap
Sonsuz huzur dilerim, yaşayanlara hayatta, ölülere ölümlerinde. Ve çocukluğunu herkesten iyi hatırlayan kazanacaktır, kazanılacak olan neyse. 1924'te doğdum. Benim yaşımda bir keman olsaydım en iyilerden biri olmazdım. Şarap olsaydım ya birinci kalite ya sirke olurdum. Köpek olsaydım çoktan ölmüştüm. Kitap olsaydım şimdiye kadar ya çok pahalanmış ya da fırlatılıp atılmıştım. Orman olsaydım genç, makine olsaydım gülünç olurdum. Insan olarak ise, yorgunum, ölesiye. 1924'te doğdum. Insanları düşündüğümde, sadece benimle aynı yıl doğanları düşünüyorum. hastane ya da karanlık evlerde, her neredeyse artık. anaları benimkiyle beraber doğum sancısı çekenleri. Bugün, doğumgünümde, vakur bir dua okumak isterdim sizlere umutlar ve hayal kırıklıklarının yüküyle hayatları kararmış olanlara, hareketleri gitgide küçülen ve tanrıları katbekat büyüyenlere- umutlarımın kardeşlerisiniz hepiniz, kederimin yoldaşları
Câmi' dualarla dua etmek; hem hulûs ve huşu' ve huzur-u kalb ile dua etmek; hem namazın sonunda, bilhâssa sabah namazından sonra; hem mevâki'-i mübarekede, hususan mescidlerde; hem Cum'ada, hususan saat-ı icabede; hem şuhur-u selâsede, hususan leyali-i meşhurede; hem ramazanda, hususan leyle-i kadirde dua etmek kabule karin olması rahmet-i İlahiyeden kaviyyen me'muldür.
Reklam
"Ne Kadar O Kadar" retoriği
"Ne kadar korku o kadar bunalım, ne kadar özgüven o kadar başarı, ne kadar cesaret o kadar özgürlük, ne kadar vatanseverlik o kadar güçlülük, ne kadar adalet o kadar huzur, ne kadar sosyal sermaye o kadar toplumsal barış, ne kadar çaba o kadar şans, ne kadar emek o kadar ücret, ne kadar sabır o kadar zafer, ne kadar inanç o
Hayatında kıldığı en zor namazlardan biriydi namazını bitirdikten sonra ellerini semaya doğrulttu ve dua etmeye başladı Allah’a saatlerce dua etmek istiyordu Türkiye Cumhuriyeti’nin vatan savunmasından taarruz‘a doğru geçmesinin şart olduğunu düşünürken türklerin altı ay dağlarında başlayan kutlu yürüyüşün tekrar harekete geçmesi için yüce Allah’tan yardım diliyordu Ötüken ve Ankara arasında bir fark yoktu Türk’ün ayak bastığı her toprak bizim vatanımızdı insanlar dünyada kendilerine adaletle huzur içinde yaşatacak bir güç arıyorlar o güç bizleriz sen bize başarılar nasip eyle ya Rabbim
İçimdeki buğuya parmağımla ne yazsam o akşamın anısı oydu. Tuhaf bir teslimiyet ile kuş gibi oturdum. Aldatılmanın, kandırılmanın kadınsı içe kapanıklığı üzerime geldi. Hiç yapmadığım şekilde çay demleyip köşeye çekilmek, rahmetli Hüseyin Rahmi gibi dantel örmek istedi canım. Ne huzurluymuş aldatılmak, aldatmanın kasırgalarından hiçbiri yok,
Ümmet-i Muhammed'in ömrü kısadır. Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi vesellem) ümmetine çok düşkün olduğu için Allah Teâlâya, "Yâ Rabbi, ümmetimin ömrü kısadır ve âhir zamanda yaşıyorlar. Kıyamet de yaklaşıyor. Ümmetimin ömürleri az olunca, hayırları, sevapları da az olur. Ben yarın huzur-ı mahşerde onların sevaplarının azlığıyla utanırım" diye dua etti, çok gözyaşı döktü. Bu niyazın karşılığında diğer peygamberlerin ümmetlerine bir günaha bir günah, bir hayra da bir hayır verilirken, ümmet-i Muhammed'in hayrını fazlalaştırmak için bir sevaba en az on sevap verildi.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.