Ebru Bulat

Umutsuzlukta haklı çıkacağımıza,umutta yanılalım
Sayfa 329Kitabı okudu
Reklam
Türkçe'de sadaka diye bir kelime var ve bu kelime ,yine Türkçe'deki başka bir kelime ile aynı kökene sahip. O kelime de sadakat... Çünkü birilerinin sana sadık kalmasını istiyorsan onlara sadaka vereceksin!Ama tabii bunun için de ilk yapman gereken şey, insanları sadakaya muhtaç hale getirmek.
Sayfa 275Kitabı okudu
Eğer ABD bir yeri işgal ederse BM nezdinde bu insanî müdahale sayılır, aynı şeyi başka bir devlet yaparsa buna insanlık suçu denirdi.
Sayfa 266Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Oysa şunca tapınağı yapan işçiler ve köleler gibi onları yaptıranlardan da geriye bir şey kalmamıştı...Devirleri gelmiş geçmiş, zamanları sona etmişti . işte Roma'nın çulsuzları gibi tanrılık taslayan imparatorları, gururlu devlet adamları,kibirli soyluları, komutanları Roma şehriyle birlikte aynı büyük mezara sığıvermişti.Hepsi gücünün zirvesindeyken devrilmişti ,en dokunulmaz olduklarını sandıkları anda gitmişlerdi.Kendisini tarihin tamamı zannedenler tarihte bir nokta oluvermişlerdi sadece.Kaldıysa geriye bir isimleri kalmıştı,onlar da hayırla yâd edilir cinsten değildi...
Sayfa 476Kitabı okudu
Suç ,en güçlü tutkaldır.Suçun işlenmesinde payı olanların her biri birbirine yapışır.Her ne kadar birbirlerinden kaçmaya çalışsalar da suç çekimi onların ayrılmasını engeller.
Reklam
Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır
Sayfa 135 - SelKitabı okudu
Baba olmayı beceremeyenler tanrı olmayı da beceremezler ve onlar her türlü vahşeti ve aşağılanmayı hak ederler
Sayfa 210Kitabı okudu
İnsan ya bir şey yazmalı ya da yazmaya değer bir şey yapmalı
Sayfa 33 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Melek bilgisiyle,hayvan da bilgisizliğiyle kurtuldu, insanoğlu bu ikisi arasındaki keşmekeşte kaldı ( Mevlana Celaleddin Rumi)
Sayfa 108 - İnkılapKitabı okudu
Varlık yokluktur, yokluk da varlık!Hepsi gören göze bağlı!
Sayfa 63 - İnkılapKitabı okudu
Reklam
Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı derdi dedem .Bir çocuk,bir kitap,bir tablo, inşa edilmiş bir ev ya da duvar, yapılmış bir çift ayakkabı veya ekilmiş bir bahçe.Elinin bir şekilde dokunduğu bir şey, öldüğünde ruhunun gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o ağaca veya çiçeğe baktığında sen orada olursun .Ne olduğu önemli değil,dokununca onu değiştirdiğin ve ellerini çektiğinde sana benzeyeceği bir şeye dönüştürdüğün sürece,derdi.Sadece çim biçen adamla bahçıvan arasındaki fark dokunuştadır,derdi.Çimleri biçen adam orada hiç olmamış gibidir; bahçıvansa bir ömür boyu orada olacak.
Sayfa 184 - İthakiKitabı okudu
Bir insanın siyasi açıdan mutsuz olmasını istemiyorsan, bir meseleyi iki farklı açıdan sunma ki kaygılara kapılmasın,tek bir açıdan sun.Daha da iyisi , hiçbir açıdan sunma.Bırak savaş diye bir şey olduğunu unutsun...İnsanlara en popüler şarkıların sözlerini, eyalet başkentlerinin isimlerini veya Lowa'da geçen sene ne kadar mısır yetiştiğini hatırlayarak kazanacakları yarışmalar vereceksin... öyle ki kendilerini "zeki "zannedecekler.O zaman , düşündükleri hissine kapılırlar,hareket etmedikleri halde hareket ediyormuş gibi hissederler ve mutlu olurlar...
Sayfa 82 - ithakiKitabı okudu
Aslında, hiçbir vali, mutasarrıf,esnaf,zenginler, hiç kimse karantina istemez.Durup dururken her zamanki eski güzel hayatlarının sona erdiğini hatta ölebileceklerini kimse kabul etmek istemez.
Sayfa 100Kitabı okudu
Savaş her egemen kesim tarafından kendi uyruklarına karşı verilmektedir ve savaşın amacı toprak ele geçirmek ya da toprak yitirmeyi önlemek değil , toplum yapısının hiç değişmeden sürmesini sağlamaktır.
Sayfa 216 - Can YayınlarıKitabı okudu
İnsan ya bir şey yazmalı ya yazmaya değer bir şey yapmalı
Toplumların bir el olduğunu düşünürsek, Batı'da eller açıktır.Avuç toplum,parmaklar bireydir.Doğu'daysa eller yumruk olmuştur.Bu yüzden, Doğulularla savaşmak için hepsini birden yok etmek gerekir.Yumruk bilekten kesilmelidir.Batılılarsa, parmak kırar gibitek tek alt edilmelidir.
Sayfa 184 - Doğan KitapKitabı okudu