Merhaba sevgili kitap dostlarım bugün sizlere sevgili yazarımız
Umut Dikici kaleminden Zamansız kitabı ile geldim.Kitap o kadar güzel ve akıcı bir dille yazılmış ki heyecanlı bir şekilde ilerledi kurgusuna bayıldım. Yazar bizlere harika bir serüven kapısı açmış bu eserde iyi ki okuduğum dediğim eserler arasında yerini aldı yazarın kalemini çok
Bütün bir ömrün boş yere akıp gittiğini öğrenmek, bütün bir gençliğin boş ameller, boş hayaller, sakat işler peşinde heder olduğunu görmek; gider ayak, birdenbire gerçeklerin en iğrenci, en korkuncu ile karşı karşıya gelmek..
Çocukluğundan söz ederken, eskiden hayatın bu kadar hızlı değişmediğini söylüyordu. O zamanlar, diyordu , yenilikler yavaş gelirdi. Hayatımıza alıştıra alıştıra dahil olurdu. Yenilikler bizi heyecanlandırır, ama şaşırtmazdı. Ertesi gün neyle karşılaşacağımızı bilirdik. Şimdi öyle mi? Yenilikler süratle geliyor, yine aynı süratle gidiyor. Eskimeye olanak bulamadan hayatımızdan siliniyor. Ardında ne iz ne anı bırakıyor. Biz bir yeniliğe ayak uyduramadan, yerini bir diğeri alıyor. Oysa insanın bir sınırı var. Kaplumbağadan hızlı yürür, tavşandan yavaş koşarız. Zihnimizin ve duygularımızın da sınırı var. Geleneklerin önünde gider, yeniliklerin ardında kalırız. Bu dengeyi zorlayan değişim, içimizdeki teraziyi kırıyor.
İbrahim ibn Edhem hasta bir abidi ziyarete gider. "Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?" diye sorunca ayaklarına bakarak ağlamaya başlar. Neden ağladığı sorulunca yatağa bağlı kalıp bir şey yapamayışını kastederek şöyle der.
"Bu iki ayak Allah yolunda tozlanmıyor."
Sayfa 71 - Ibnu'l-Cevzi, Leftetu'l-Kebid, s. 38-39.Kitabı okuyor
Mayıs'ı bekle gönül,
Çalkantı olacak, çırpınacaksın.
Darmadağınık dünyada,
Bir akıllı adam bulacaksın.
Kimse senin ne olduğunu bilmeden,
Herkes senin herkesin ruhundan haberdar olduğunu sanarak....
Mayıs'ı bekle gönül,
Yürümekten pek de haz almayan biri olarak belki bu kitap yürümeye dair bakışımı değiştirir ve ben de yürümeyi daha çok severim diyordum.kitap şimdi bitti ve iyi ki okumuşum diyorum ve evet,yürümeye bakışım çok ama çok değişti.
Yazar yürümeye dair bakış açılarını yazar,şair veya tarihten ünlü bir kişiyle,o kişinin hayatıyla öyle güzel anlatıyor
Gece Çiçeği... (Efelya'ya...)
ah
ben seni
leylaklar açarken sevdimdi
papatyalar gülümserken baharla
ah benim onulmazım, gece çiçeğim
şiir gülüm, yeşil dünyam, sevgilim
Annem, kentin akışına yetişemiyor, çok çalışmaktan yorgun düşüyordu. Çocukluğundan söz ederken, eskiden hayatın bu kadar hızlı değişmediğini söylüyordu. O zamanlar, diyordu, yenilikler yavaş gelirdi. Hayatımıza alıştıra alıştıra dâhil olurdu. Yenilikler bizi heyecanlandırır, ama şaşırtmazdı. Ertesi gün neyle karşılaşacağımızı bilirdik. Şimdi öyle mi? Yenilikler süratle geliyor, yine aynı süratle gidiyor. Eskimeye olanak bulamadan hayatımızdan siliniyor. Ardında ne iz ne anı bırakıyor. Biz bir yeniliğe ayak uyduramadan, yerini bir diğeri alıyor. Oysa insanın bir sınırı var. Kaplumbağadan hızlı yürür, tavşandan yavaş koşarız. Zihnimizin ve duygularımızın da sınırı var. Geleneklerin önünde gider, yeniliklerin ardında kalırız. Bu dengeyi zorlayan değişim, içimizdeki teraziyi kırıyor. Yeni, eskinin devamı olamıyor, çünkü eski yok. Her şey atığa dönüşüyor. Süreklilik unutuluyor. Bağlanmak, değerini yitiriyor.
Latin edebiyatını her zaman sevmişimdir. Isabel Allende ile de yeni tanıştık diyebilirim. Bu okuduğum ikinci kitabı ve benim favorilerim arasına girdi. Son sayfalarında gözlerimin dolmasına engel olamadım. Herkesi farklı bir yerden yakalayabilir bu kitap. Kimisi Julian’ın hayatına bakıp Shantaram kitabını okuyor hissine kapılabilir ve buradan bağlanabilir kitaba. Kimisi son bölümde Hasan Ali Toptaş’ın Kuşlar Yasına Gider kitabındaki hüznü anımsayabilir. Kitapta bir çok ayakizi var ve mutlaka bir tanesi sizi bir yere götürecek. Kitapta adı geçen Machado’nun da şiirinde dediği gibi. “Yol yoktur yolcu. Yol senin ayak izlerindir. “
VioletaIsabel Allende · Can Yayınları · 202355 okunma
Anlayanlar anlamayanlara anlatsın gitmek ne demek!
Anlamıyorlarsa da bırakın, kendinizi yormayın
Aleladelik çağı bu masumiyetten bir sonra
Çağ açıldı çağ kapandı oturun buna ağlayın
Anlamak ağrıyı arttırır bunu öğrendim gider ayak
Ben kurtuluyorum vallahi siz kendi derdinize yanın.