***Hasan Ali Toptaş ve Diğer Güzel Kitapları Okuma Etkinliği***
*Hasan Ali Toptaş ve Diğer Güzel Kitapları Okuma Etkinliği* BAŞLADI.
Arkadaşlar merhaba,
Bugün itibariyle Hasan Ali Toptaş ve Diğer Güzel Kitapları Okuma Etkinliğimiz (#24846092) başladı. Yorumlarınızı ve etkinlikle alakalı düşüncelerinizi bu iletinin altından paylaşabilirsiniz. Etkinliğimiz 1 Ocak 2018’e
··
169 görüntüleme
Etkinliğe sanırım nokta koymuş bulunmaktayım. Etkinlik çerçevesinde okuduğum kitaplar:
Dört adet Hasan Ali Toptaş kitabı (Ben Bir Gürgen Dalıyım etkinlik kitabı değildi; fakat ben geç fark edip etkinlik kapsamı düşüncesiyle okudum.)
1. 
Sonsuzluğa Nokta ( #25143942 )
2. 
Bin Hüzünlü Haz
3. 
Ölü Zaman Gezginleri
4. 
Ben Bir Gürgen Dalıyım
İki adet Sait Faik kitabı:
5. 
Havuz Başı. ( #25257947 )
6. 
Kumpanya
Tanpınar'dan:
7. 
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Ve Kafka'dan
8.
Babaya Mektup ile
9. 
Dava
Etkinliği düzenleyen ve etkinliğe katkı sağlayan tüm arkadaşlara tekrardan teşekkür ederim. İyi okumalar...
Mehmet Hocam, katkıların için çok teşekkür ederiz. Çok faydalı ve keyifli incelemeler okuduk. Bunun için de ayrı teşekkür ederim. :)
Etkinliği başlatan ve emek verip katılan herkese güzel incelemeleri için ben de teşekkür ederim. 4 Hasan Ali Toptaş ve 2 Sait Faik Abasıyanık kitabı ile ortalama bir profil çizdim diye düşünüyorum:)
Ortalamanın da üstünde Nesrin Hanım. :) Emekleriniz için teşekkür ederim. :)
Etkinlik kapsamında okumaya devam ediyorum. Tristram Shandy ile başlamıştım, daha okuyorum onu. İkinci olarak Heba ile devam ettim. Onun incelemesini paylaşmıştım. İncelemede de bahsetmiştim ama Heba’nın içinde çokça küfür var. Okuyacaklar bunu göz önüne alsınlar ki sonradan Toptaş’a ağzı bozuk, küfürbaz itin biri demesinlerrr. Etkinlik kapsamında iki kısa kitap daha okudum. İnceleme yapmayacağım kısaca onlardan bahsedeceğim.
İlk olarak Eylül’ün Gölgesinde Bir Yazdı’dan bahsedeyim. Kitap ilk olarak Çakır adlı bir kamburun hikayesini çok geç yazdığı için sitem eden yazarın anlatımıyla başlıyor. Sonra Çakır’ın fotobiyografik bir incelemesi yapılıyor. Kitabın ikinci kısmında ilk hikayeyle bağlantılı olarak başka bir hikâye anlatılıyor. Biçim olarak farklı bir kitaptı. Açıkçası çok ısınabildiğim söylenemez. Bunun nedeni neydi hiç düşünmedim. Sahafta okudum, bitirdim. Müşterilerle ilgilenmekten sanırım kitap biraz güme gitti. Sebebi bu olabilir. Onun için diyecek fazla bir söz de bulamıyorum.
İkinci olarak da Bekir Yıldız’ın Demir Bebek’i var. Hasan Ali Toptaş’ı tanıyanlar Bekir Yıldız’ın Toptaş’ta nasıl bir etki yarattığını bilirler. Ben de bunu öğrendiğimden beri Bekir Yıldız okumaya gayret gösteriyorum. Demir Bebek Bekir Yıldız’ın klasik hikâye kitaplarından biriydi bana göre. Klasik derken, gurbete gidip çalışan vatandaşlarımız, doğup büyüdüğü yerin gerçeklerini içine alan, depremden, maden işçilerinden, açlıktan, sefaletten, acımasız doktorlardan bahseden hikâyelerini kastediyorum. Kitaba ismini veren hikâyenin sonuna geldiğimde kitabı paramparça etmemek için kendimi zor tuttum. Ama sadece hikâyenin sonunu yırtıp attım. Hayatta olmuyor mu böyle şeyler, elbette oluyor ama çok acı gerçekten. Bir anne baba çocukları için çalışıyor ama hayatın onlara verdiği tek şey ise acı. Sadece acı. Genel itibariyle güzel hikâyeler vardı kitapta. Okunabilir. Bekir Yıldız’dan etkinlik kapsamında bir kitap daha okuyacağım. Şimdi de Sait Faik’e başladım. Etkinliğe katılıp okuduğu kitaplar ve incelemeleriyle destek veren herkese teşekkür ediyorum. Keyifli okumalar.
Merhabalar
Sabredemeyip zaten kısa olan 
Yalnızlıklar 'ı etkinlik başlamadan okudum ama ara sıra dönüp okuyacağım bir kitap. Şiirsel bir dille yazılmış, iliklerine kadar yalnızlığı hissettiriyor okuyana Toptaş. 
Kuşlar Yasına Gider ile devam ediyorum Toptaş'ı okumaya. Bir yandan da yazarın sevdiği yazarlar kontenjanından ve benim aşırı derecede merak ettiğim 
Ötekinin Rüyası okumaya başladım. Şimdiden büyülendim diyebilirim. Okudukça izlenimlerimi yazmaya çalışırım. İyi okumalar, iyi hafta sonları herkese...
Toptaş Yalnızlıklar'a şiir denmesini hiç sevmiyordu. Olsa olsa şiirsel metindir, diyordu bir söyleşisinde. Ki şiir demese bile çoğu şiir kitabından daha kaliteli. Cortazar'a Mırıldandığım Öyküler kitabıyla başlamayı düşünüyordum, kitabı bitirdikten sonraki yorumunuza göre fikir değiştirebilirim. Fikirlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederiz, Aslı Hocam. İyi okumalar, iyi haftasonları. :)
Etkinlik kapsamında okuduğum ilk kitap Sonsuzluğa Nokta aynı zamanda yazarla tanıştığım ilk kitap ve kesinlikle son olmayacak :-) farklı ve güzel bir üslup başta bi afallamama sebep olmadı değil ama hemen kendine dahil ediyor kitap, tanışmama vesile olduğunuz için ayrıca teşekkür ederim herkese keyifli okumalar..
Beğenmenize çok sevindim. Dili tüm olanaklarıyla kullanması belki başta afallamanızın sebebidir. Sırada hangi kitabı okuyacaksınız bilmiyorum ama Uykuların Doğusu olursa BAŞINIZ KESİNLİKLE DÖNECEK diyerek biraz beklentiyi yükseltiyim. :) Keyifli okumalar.
Üç Hasan Ali Toptaş ve bir Sait Faik kitabıyla başladığım Hasan Ali Toptaş ve diğer güzel kitapları okuma etkinliğimize Sait Faik okuyarak devam etmek istiyorum:) Kumpanya 'nın ardından farklı kitaplarla devam edeceğim inşallah...
Ben de bugün Lüzumsuz Adam'ı aldım. Elimde Alemdağda Var Bir Yılan vardı okudum biraz diğer hikayelerinden farklı geldi ben de sonra okuma kararı aldım. Bu aralar ince kitaplara zorunlu olarak bir meylim var Mehmet Hocam. :)
Herkese merhaba :) Etkinlik çerçevesinde okumuş olduğum beşinci ve altıncı kitaptan bahsetmek istiyorum. Gölgesizler'den çok etkilendiğimi söylemeliyim en başta. Bir kitabın filminin de ancak bu kadar başarılı olabileceğini düşündürdü bana. Kitapta olmayıp filme eklenen bazı sahneleri ve ayrıntıları çok zekice bulduğumu söylemeliyim. Beni fazlasıyla etkiledi sonuç olarak. Zaten incelememde bende uyandırdığı hisleri de özetlemiştim. Diğer kitaplarında da olduğu gibi okumakta (ve izlemekte) çok zorlandığım yerler oldu ama bence kitaba bir gölge düşürmüyor. (#25450716) Harfler ve Notalar ise bence Hasan Ali Toptaş okuyan herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm bir eser oldu. Çünkü, onu (ve diğer hiçbir yazarı) yarattığı karakterler ile yargılamanın doğru olmadığını düşünüyorum. Ayrıca Harfler ve Notalar gerçekten de çok doyurucu bilgilere sahip. Sizi bir kitaptan diğerine sürükleyebiliyor.(#25512329) Zaten etkinliğin ikinci listesinde belirtilmiş olan çoğu kitap da buradan alınmış ve Hasan Ali Toptaş okumalarımı bitirince bu listeden ilerleyeceğim gibi görünüyor. Etkinliğe yetişmez belki ama :)
Meltem Hanım etkinliğin en istikrarlı okuru olma yolunda sağlam adımlarla ilerliyorsunuz. :) Son günlerde bir incelemenin altında Hasan Ali Toptaş'ı resmen bazı kişiler sapık, trendtopik, fantazi sahibi vs şeyler ilan ettiler. Biz de uyarınca ukala ve entel olduk maalesef. Ama sizin gibi okurları gördükçe bu gibi olumsuz yorumları görmemeyi tercih ediyorum. Okuyup hakkını verdiğiniz için, hayatta gördüğümüz çirkin şeyleri edebiyatta da gördüğünüzde ilk kez duymuş gibi şaşırmadığınız için teşekkür ediyorum. :) Etkinliğin çıkış noktası zaten Harfler ve Notalar idi. Başlarken Yalnızsın Bitirdiğinde Daha da Yalnız kitabı ile Toptaş'ı daha çok tanıyabilirsiniz. :) İnşallah Harfler ve Notalar gibi bir kitap okuyup yine bir etkinlik yapmak nasip olur. :)
2 sonraki yanıtı göster
Merhabalar etkinliğimize Sonsuzluğa Nokta ile başlayıp incelememden (#25143942) anlaşılacağı üzere okuduğum ilk Hasan Ali Toptaş kitabına hayran kaldım. Ardından Ölü Zaman Gezginleri ve Bin Hüzünlü Haz kitaplarını okudum; ama ilk okuduğum kitaptaki tadı maalesef alamadım. Bu benden kaynaklanıyordur büyük ihtimalle. Sonsuzluğa Nokta'da yazarın kelimelerle dans etmesinin yanında anlatılan konunun derinliği de beni içine almıştı. Okuduğum diğer iki kitap ise konu itibariyle beni içine alamadı. Ama yaşayan yazarlarımızdan önemli bir ismi keşfetmiş oldum.
Üç Hasan Ali Toptaş kitabından sonra Sait Faik Abasıyanık'ın Havuz Başı kitabıyla etkinliğe devam ettim. Şu anda elimde etkinlik kitaplarından olmadığı için ara veriyorum. Elime Hasan Alı Toptaş ve diğer etkinlik kitaplarımızdan geçerse devam edeceğim. Murat Sezgin'e tekrar teşekkür edip herkese iyi okumalar diliyorum...
Mehmet Hocam, maşallah etkinlik kapsamında en çok okuyan okur sizsiniz şuan. :) Bin Hüzünlü Haz biraz teknik açıdan önde diğer kitaplarından. O yüzden okuyanlar bazen konunun içine giremediklerini belirtiyorlar. Yani burada kimsede hata aramaya gerek yok. :) Gölgesizler konu bakımında en iyi kitaplarından. Keza şuan Heba'yı yarıladım. Çok beğendim şuana kadar. Diğer kitaplarıyla karşılaştırınca içine girilmesi çok daha kolay. Sait Faik en sevdiğim hikayecilerden biri. Havuz Başı'nı sevmiştim okuyunca. Ben de Alemdağda Var Bir Yılan ile etkinliğe destek vermeye çalışacağım. :) Katkınız için ben teşekkür ederim...
1 sonraki yanıtı göster
Etkinlik kapsamında okuduğum üçüncü kitap Julio Cortazar’ın Ötekinin Rüyası kitabı. Cortazar'ı okumaya 
Cem hocamızın incelemeleriyle karar vermiştim ilk olarak sonrasında da okuduğum birçok kitapta karşıma çıktı Cortazar.
Cortazar'ı okumak daha doğrusu anlamak biraz zorladı beni. Öykülerde ağırlıkla imgesel anlatım var. Bu imgeleri; yazarın, metnin niyetini anlamak bazen mümkün olmuyor. Yazarı, yaşadığı dönemi çok iyi tanımak gerekiyor. Kitaba başlamadan yazarın ayrıntılı biyografisini okudum. Örneğin hapse girdiğini, ülkesini terk edip, uyruğunu değiştirerek Paris'te yaşamak zorunda kaldığını, insan haklarına duyarlı olduğunu öğrenmek öykülerinde kullandığı imgeleri yorumlarken yararlı oldu.
Kitaba gelince yazarın ilk dönem yazdığı öykülerin derlenmesiyle oluşturulmuş. Yazarı okumaya başlarken kronolojik sırayı takip etmeyi sevenler bu kitabı tercih edebilirler. Ancak sayfa sayısının çokluğu ve yazara tutunma açısından daha sonra yazdığı eserler de tercih edilebilir. Öykülerinde fantastik, kendine has bir dünya yaratan Cortazar, hem kurgu hem de dil yönünden oldukça kuvvetli bir kaleme sahip. İnsanın iç dünyasının karanlığını okurken karamsar bir tablo çizse de edebi açıdan lezzetli bir okuma vaat ediyor.
Etkinlik bünyesinde çok güzel incelemeler ve yorumlar okuyorum. Katkı sağlayan okurlara teşekkür ediyorum bu vesileyle. İyi okumalar.
Aslı Hocam öncelikle ben teşekkür ediyorum yorumunuz için. Bir de sanırım size bir özür borçluyum. Gerçeğin rengi gridir alıntınıza yorum yapmıştım. Verdiğiniz yanıta ben geri cevap vermeyi unutmuşum gerçekten. Yanıtı göremeyince kötü hissettim kendimi. Bunun için gerçekten özür dilerim. :)
Cortazar'ı okurken yaşadıklarınızı ben vatandaşı Borges'i okurken tam manasıyla yaşadım. Hikayelerinin içine girmek çok zor gelmişti. Dediğiniz gibi bazı yazarları okumadan önce ön araştırma yapmak ya da hakkında biyografiler okumak gerekiyor. Borges için 
Borges ile Söyleşi kitabını edindim. Cortazar için de aynı şeyi yapmalıyım sanırım. Toptaş Cortazar, Borges ve Carlos Fuentes'ten çok bahsediyor. Hatta Ölü Zaman Gezginleri'nde Karanlık Beyaz adlı öykü bu üç yazarla ilgili.
Aslında hikaye okumayı daha çok seviyorum. Ama fırsat olmuyor romanlardan. Cortazar'ı da yorumunuz vesilesiyle öne alacağım. Bilmem katılır mısınız o tarafın yazarlarında hep kendine has bir üslup var. Dil kullanışları, öykülerinin içerikleri çok spesifik. Bu yüzden kesinlikle tadılmalı.
Faydalı yorumunuz için tekrar teşekkür ederim. Etkinlik bu gibi yorumlarla değerleniyor. :)
1 sonraki yanıtı göster
Günler bizden çaldıklarıyla bir seneyi daha devirmeyi başardı sayılır. Geçen yılın bu zamanlarında 2017’de ne okusam derdine düşmüştüm. Ay ay ayırmıştım okuyacağım kitapları. Ama tabii her listede olduğu gibi araya farklı kitaplar, yazarlar girdi. Bir bakmışım ki listeyle alakası yok okuduklarımın. Listeye göre Hasan Ali Toptaş’ın, İhsan Oktay Anar’ın, Hesse’nin kitapları bu yıl içinde bitecekti. Ama bitmedi. Hiç hesapta olmayan yazarla tanıştım. Bunda Toptaş’ın büyük etkisi var. Kemalettin Tuğcu da bu yazarlardan biriydi. Etkinlik kapsamında iki kitabını okudum. Viran Bağ kitabında bir aileye bırakılan ot bitmez bir arazinin iyi bir çalışmayla nasıl bir yere dönüştüğü anlatılıyor. Küçük Kambur’da da adı üstünde kambur olarak doğan bir çocuğun elemli hikayesi anlatılıyor. Tuğcu’nun üç kitabını okudum. Dikkatimi şuana kadar çeken en önemli şey hali vakti yerinde kişilerin kitapta önemli yer tutmaları. Karakterleri iyi ya da kötü bu kişiler var. Kendinin de hali vakti yerinde olduğunu düşünürsek bunun doğal olduğunu düşünebilir miyiz bilmiyorum. Koskoca bir yıl daha bitti. Şimdiden seneye ne okusam diye yine düşünmeye başladım. Sanırım Türk Klasiklerinden biraz seçme yapacağım. Biraz da edebiyat eleştirisi. Gerisi de bakalım. Etkinliğin bitmesine çok az kaldı. Katılanların çoğu da okuyacaklarını bitirdiler. Yapılacak tek şey yılın ilk günü etkinliğin sonlandığını herkese ilan etmek. İyi okumalar.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.