Huzursuzluğun kitabı demişler adına ama genelinde huzur veren bir kitap oldu.
Öncelikle şunu söylemeli belki; yazar, kendisi, çevresi ve başkalarının gözünden dünya üzerine son derece iyi bir gözlemci.
Ve bu gözlem dürtüsünü iç dünyası ve dış dünya için uç noktalara, epey uç noktalara taşımayı başararak zaman zaman hiçlikle, zaman zaman da heplikle yüzleşiyor.
Çoğunlukla fizik dünyayı gözlemlerken zaman zaman ve aniden metafiziğe dalıyor.
Mistikleri imrendirecek metafizik sonuç çıkarmalar yapıyor. Bir bakıyorsunuz bilimi veya metafiziği göklere çıkarıyor, bir bakıyorsunuz ikisini de yerlere sermiş.
Çelişki gibi duran bu durum tuhaf gelebilir ama çok geçerli nedenlerle bunu yapıyor ve nedenini de açıklıyor zaten satırlarında.
Kitapta parça parça edebi nitelik taşıyan kısımlar olduğu gibi, ana başlıklar altında toplayacak olsak öyle bir-iki, üç, beş değil onlarca konu hakkında yazmış. Bu konular içinde yazım teknikleri hakkındaki görüşlerinden intihar hakkındaki düşücelere kadar uzanan geniş bir yelpaze mevcut.
Bazı kısımlar psikolojik durumu hassas olanları olumsuz etkileyebilecek özellik içerebilir. Okumak isteyenlerin bu noktayı dikkate almasını öneririm.
Yazdığı her satırla hem fikir olmayabiliyorsunuz belki...
Fakat gözlem kabiliyetini bu derece ileri taşıyabilmiş yazarın zihninin içinde yapılan yolculuğa değiyor.