Vahşet nedir? Sınırları var mıdır?
Keyifle okuyacağınız bir inceleme yazmayı çok isterdim, size güzel şeyler anlatmayı, tarifsiz duygulardan bahsetmeyi.
Üzgünüm, çünkü 15 yaşındaki bir kız, sokaklarda oyunlar oynaması gereken bir kız, saçlarını annesine ördürüp okula gitmesi gereken bir kız, güzel güzel elbiseler giyip seke seke gezmesi gereken
Yozo, etrafına sürekli kendini sevdirmeye çalışan, sürekli komiklikler yaparak insanları güldürmeye çalışan bir çocuktur ama iç dünyası çok farklıdır. Yozo kendini hiç sevmez iç dünyası kapkaranlıktır.
Başkalarıyla tartışamıyor, kendini savunamıyor ve kimseye hayır diyemiyor (tüm hayatı boyunca hayır diyemiyor).
İnsanlara güvenmiyor. Bu dünyada
ㅤ
''Kötü olmamızın, karanlıkta olmamızın sebebi ışığı tanımıyor olmamızdı. Oysa Papalagi, ışığı tanımasına rağmen, karanlıkta ve kötülük içinde yaşıyor.'' (s. 98)
Her şeyden önce kitabın ismiyle başlamak istiyorum: Der Papalagi.
‘’Papalagi’’ Samoa dilinde ‘’Göğü Delen Adam’’ anlamına gelmektedir. Papalagi denince akla
Sevgili https://1000kitap.com/Nordavind 'nın önerisiyle daha çok okurun yararlanması için belgesel önerilerimi bir iletide toplamaya karar verdim. İşte naçizane önerilerim:
*Kapitalizm sisteminin nasıl işlediğini, nasıl kandırıldığımızı, tüketime zorlandığımızı anlatan çok güzel bir belgesel: THE LIGHTBULB CONSPIRACY
*Kapitalizm ve şirket
15.453 Okunma
611 İnceleme… (bu da 612. olacak sanırım...)
Bu kitap üzerine bu kadar konuşulmuş, bu kadar tartışılmış, düşünceler paylaşılmışken üstüne bir şey ekleyebilir miyim bilmiyorum. Fakat aynı zamanda ne söylesem bir şeyler eksik kalacakmış gibi de hissediyorum…
Kitapta her karakter dolu ve gerçek. Hiçbiri sırf ortam kalabalık olsun diye
Zamanında bir video izlemiştim KPSS için oradaki beyefendi anlatıyordu bir anısını. Biri kızını getirmiş okula kayıt için ve şöyle demiş 'hoca buna okuma öğret ama yazma öğretme .' E tabi haliyle merak edip sormuş öğretmenimiz de 'niçin ?' diye aldığı cevap da 'yarın öbür gün erkeklere mektup yazar' olmuş. İşte biz
Her şey, kötüye gitmeye meyillidir. Ama insanı yaşatan bir umut vardır. ''Her şey bir gün güzel olacak. /Her şey güzel olabilir./ Her şey bir gün güzel olmak zorunda.'' Biz, bu umuda tutunarak yaşarız. En karamsarlığa düştüğümüz anda bile, bu zamanla geçer ve biz yaşamaya devam ederiz.
Gündem taciz, tecavüz. Şimdilerde daha süslü bir ifadesi
Cengiz Aytmatov'un okuduğum 3. Eseriydi Toprak Ana diğer iki kitabını okuyup ne derecede mükemmel bir yazar olduğunu göstermişti yazar ve bu kitabında da bunu bir kez daha kanıtladı . Bu eserinde Kırgız yazar 2. Dünya savaşında üç oğlu ve eşini cepheye gönderen Tolunay ismindeki karakterin yaşadığı sıkıntıları anlatıyor.
Eseri okuduğum zaman şunu düşündüm bu insanların bu dünya üzerindeki amacı ne kime yetmiyor bu dünya? Kimi barındırmıyor içersinde? Yada bu neyin savaşı kim için savaşıyor insanlar bu soruların hepsinin bir cevabı var ve çok basit bir hiç için evet yanımıza kalmayacak bir hiç için savaşıyolar. Ben bugüne kadar topraktan,havadan,sudan, hayvanlardan hiçbir kötülük görmedim dünya üzerinde ki tek kötü canlı insan evet doymak bilmeyen insan.
Günümüzde de bu savaşlar hala devam ediyor aileler yok oluyor insanlar ölüyor ve hiç bir şey değişmiyor bundan sonrada değişirmi sanmam çünkü dünyada insan denen canavar bir varlık varken asla değişmez.
Kitabı okuduğunuz zaman bana hak vereceğinize eminim değerli okurlar hepinize iyi okumalar dilerim.
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,3bin okunma
Son umudum sende anlıyor musun ?
Uzun yıllardır görüşmüyoruz ama kalbimin en derinliklerinde hep sen vardın Füsun. Belki geç gelen bir itiraf ama bunca yılımı sana daha fazla zarar vermemek için böylesine suskun, böylesine perişan geçirdim. Senden hiç bir şey istemedim ya da isteyemedim bugüne kadar, başka çarem kalmadı beni anlayabilir misin ?
Bu kitabı okurken Maymunlar Gezegeni, M.Ö 10000, Tanrılar çıldırmış olmalı ve tabi ki yer yer Crood'lar filmlerinden sahneler ister istemez gözümüzde canlanıyor. Bu fimleri izlemek kitabı okurken çoğu sahneyi 3D tadında bilimkurgu şöleni yaşamamızı sağlıyor.
Kahramanımız rüyalarında diğer karakteri (Kocadiş) ile maceradan maceraya atılıp
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun."
Birhan Keskin, fakir kene
"Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Yazarımız Plutarkhos MS I yüzyılda yaşamış Yunan tarihçi, biyografi ve deneme yazarıdır. Kendisini günümüze devreden “Paralel Hayatlar” yazı serisiyle tanırız. Asıl olanı ise kendisinin ciltler dolusu bir yazım hayatı olduğudur. Kaynağın ilk elden sahibidir.
Plutark’ın tarihte önemli olması sayısız eserler vermesinden ziyade kitaplarında 151 tane