Carl Rogers’ın dediği gibi ‘Kim olduğumuzu kabul ettiğimizde değişmeye hazır oluruz.’
Bu süreç kolay değildir zira kimse acı çekmek istemez. Bilinçli farkındalık acının gerçek olduğunu kabul etmeyi gerektirir. Hayata kızmak ya da intikam almak yerine hayatın mükemmel olmadığını kabul eder böylece acıyı kişiselleştirmezsiniz. Kafanızın içinde dönen o acıklı hikayeye takılıp kalmak yerine her şeyi olduğu gibi kabul etmenin rahatlığını deneyimlersiniz.
Çoğumuzun çocukluğundan hatırladığı, anne, baba ya da başka büyüklerinden duyduğu masallar, efsaneler vardır. Öyle bir anlatırlar ki size, öyle bir kaptırırlar ki kendilerini, , onlara bakan, bilgi açlığıyla bekleyen birkaç göze, anlattıkları hikayenin gerçek olduğunu ispat etmek isterler sanki. Ben de bir zamanlar o çocuklardan biriydim. Babamın
Şimdi konuşmuyorum, seneler sonra da konuşmayacağım.
Hiçbir zaman karşılarına geçip intikam almayacağım.
Düştüklerinde iyi olmuş bile demeyeceğim.
Benim kelimelerim sesimden çıkıp kimseye çarpmayacak.
Keşke bunun anlamını biraz olsun bilseydiniz.
...
Huzursuzluk ve korkuyla tehdit edenler
Kendi suçları karşısında tir tir titrer
Ölülerin ruhları daima intikam ister
Bundandır yaptıkları planlar, dalavereler
...
İyiliğe, insancıllığa, minnettarlığa elveda... Yüreği çiçeklendiren tüm duygulara elveda!.. İyileri ödüllendirmek için Tanrı'nın görevini üstlenmiştim... Şimdi kötüleri cezalandırmam için intikam tanrısı yerini bana bıraksın!