Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İrem Yüksel

İrem Yüksel
@iremyuksel_
256 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
İnsanlar 'Ben kimim?' diye sorduklarında kendi tanımlarını 2 şekilde yapabilirler: Kendilerini sahip oldukları üzerinden tanımlamak ya da kendilerini var olma süreci içerisinde tanımlamak. Modern toplumların üretim ve tüketim üzerine kurulu düzeni içerisinde insan tüketmeyi, daha çok tüketmeyi ve her şeye sahip olabilmeyi amaç ediniyor. Bir
Sahip Olmak ya da Olmak
Sahip Olmak ya da OlmakErich Fromm · Say Yayınları · 20153,508 okunma
Reklam
400 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Aliya İzzetbegoviç'in okuduğum ilk kitabıydı ancak tek bir kitap ona neden 'Bilge Kral' dendiğini anlamam için yeterli oldu. Yazar kitabın amacını İslam'ın günümüz neslinin konuştuğu dile tercüme çabası olarak açıklıyor. Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde en temelinden evrim/yaratılış, kültür/medeniyet, sanat/bilim vb. karşılaştırmalarla insanlık meselelerine ışık tutulurken ikinci bölüm tamamen İslam'a ayrılmış. Hz. Muhammed'in elçiliğinden başlayarak İslam'ın her alandaki kapsayıcılığını, hayatın içinden bir din olduğunu, Hristiyanlıktaki melekleştirmenin aksine İslam'ın tam anlamıyla insana yönelik olduğunu anlatıyor. Belli karşılaştırmalar içinde İslam'ın yerini anlatıp, ayrıştırılmaya çalışıldığı tüm gerçekliklerle olan birlikteliğinden 'saf din' in mümkün olmadığından bahsediyor. Tüm bunları anlatırken yazarın entelektüel birikimine ve şahsiyetine hayran kalmamak mümkün değil. Onun duruşu ve düşüncelerindeki temeller her müslümana örnek olmalı. Üzerinde düşünülecek, dönüp dönüp okunulacak, her defasında farklı ufuklar açacak bir kitap.. Kitabın son kısmını İslam'da teslimiyete ayıran yazar, Allah'ın iradesine teslim olmayı her şeyin ötesinde tutuyor ve şu cümlelerle kitabı bitiriyor: "İslam, adını kanunlarından, emir ve yasaklarından, talep ettiği bedensel ve ruhsal çabadan değil, tüm bunları kapsayan ve aynı zamanda aşan, bir marifet anından, ruhun zaman ile ölçüşme kuvvetinden, bir mevcudiyetin sunabileceği her şeye tahammül etme dirayetinden, tek kelime ile teslimiyet hakikatinden almıştır. Ey teslimiyet, senin adın İslam'dır! "
Doğu Batı Arasında İslam
Doğu Batı Arasında İslamAliya İzzetbegoviç · Ketebe Yayınevi · 20193,515 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
bitirdikten sonra etkisinden hemen çıkamadığım ve ismini bu kadar duymuşken neden daha önce okumadığımı sorduğum kitap.. anlatımdaki güzellik, psikolojik incelemeleri ve düşündüren cümleleriyle bir çırpıda okutuyor kendisini. bir yanda modernitenin, şehirlerin, ışıkların, seslerin içine sıkışıp kalmış ve kendiyle uğraşmaktan dolayı daimi mutsuz olan insanlar.. öbür yanda 50 yıldır evinden çıkmadan en güzel gülleri yetiştiren, dışarıda olup bitenlerden bihaber olan bir adam.. hayata karışmaya çalışan gül yetiştiren adamın gördüğü değişimler karşısında yaşadığı şaşkınlık ve bunlar karşısında kurduğu bir kaç cümle insanın kendi hayatına uzaktan bir bakıp, 'ben ne haldeyim?' diye sormasına sebep oluyor. dışarıdaki değişimlerin içinde miyim, özden ne kadar uzaktayım, bana dayatılan modernliğin içinde kaybolup gidiyor muyum, davranışlarımla, halim ve tavrımla kime benziyorum? uzak bir tarihten gelip beni gören bir insan bana ne söyler mesela giyimimle kuşamımla beni bir yere koyabilir mi yoksa benden kim olduğuma dair bir yanıt aldığında şaşkınlığa mı uğrar? işte ben kitabın ardından bu sorularla boğuştum bolca.. gül yetiştiren adam evinde güzel kokulu güllerini yetiştirmeye devam edip dışarıdaki hayatın tahmin edemeyeceği kadar değişmiş olduğunu görmese daha mutlu olurdu belki. ama onun da dediği gibi insan eve kapanıp kalmakla değiştirmek istediği dünyayı değiştiremezdi..
Gül Yetiştiren Adam
Gül Yetiştiren AdamRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 202117,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
336 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Hayatta herkes fiziksel olmasa da zihinsel olarak bir kez olsun robinson crusoe'un adasına düşmeli. insanın kendi varoluşunu farketmesi ve dünyaya bakışını değiştirmesi için önce dipteki hiçlikle tanışması gerek. Daha önce farketmiş olduğum bu düşünceyi tastikleyen bir kitap oldu bu. Robinson'un adaya düşmesinden başlayan ve oradaki yaşantısının tamamında insana dokunan bir çok şey var. 'Hayatını değiştiremiyorsan bakış açını değiştir.' sözü, olayların iyi tarafını görebilmek, varoluşu ve olanı biteni "yaşıyorsam bir sebebi olmalı" anlayışına bağlamak insana güç veriyor ve hiçbir şeyin olmadığı bir adada bile insanı ayakta tutmaya yetiyor, kendi kurtuluşuna götürüyor.
Robinson Crusoe
Robinson CrusoeDaniel Defoe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202021,9bin okunma
170 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
marcus aurelius 121 yılında doğmuş bir filozof ama kitabı okurken size sanki bu çağdan sesleniyor gibi. bu da bize en temel mevzuların, sürekli tartıştığımız konuların, varoluşu tamamlayan esas noktaların hiç değişmediğini, insanların aklını hep aynı konulardan ama yine de farklı şekillerde kurcaladığını gösteriyor. kitabı okurken ara ara bir kişisel gelişim kitabından iyi olmam için telkinler veriliyormuş gibi hissetsem de bunun içinden çok çabuk çıkıp hatta çıkarılıp asıl gerçekliğe, kendimi sorgulamaya döndüm sürekli. m. aurelius'un zamanın, insanın, ünün ve şöhretin, her şeyin geçiciliğine dair ve insanı sürekli bu günde, bu anda taze bir zihinle tutma üstüne yazdıkları karşı konulamaz bir şekilde içe dönmeyi, kendimize düşmeyi ve kendi hayatımızı sorgulayıp neye, ne kadar, ne için önem verdiğimizi anlamaya götürüyor. kadercilik algısı, insanın kendi doğasına göre yaşaması, olayların iyi ve kötü oluşunun tamamen zihnimizle alakalı olduğu ve ne olursa olsun her şeyin son bulacağı gibi temel meseleler üzerine kurulmuş bu kitabı açıp açıp okusam her seferinde farklı şeyler keşfedeceğime inanıyorum.
Düşünceler
DüşüncelerMarcus Aurelius · Yapı Kredi Yayınları · 202215,3bin okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Uzun zamandır dilinin anlaşılmasının güç olabileceğini düşünmem sebebiyle okumayı ertelediğim bir kitaptı. Ama oldukça yanlış bir düşünceymiş bu. Dönemin dilinin ağırlığı kitabın akıcılığından hiçbir şey kaybettirmiyor. Merakla sonunu beklediğiniz bir defter, bir ölünün defteri haline geliyor. Kitabın bana düşündürdüğü en büyük şey şu oldu: Yaşamımı, sakladıklarımı, muhataplarına anlatamadığım için içimi yiyen, omzuma yük olan her şeyi yani benim hikayemi ölümümün arkasından başkalarının omzuna yük olarak aktarır mıydım ? Yoksa bu tam anlamıyla yaşanmamış hayat hikayesi de benimle ölsün, bir daha anılmasın mı isterdim ? Galiba insan ne olursa olsun kendini anlatmak meselesinden vazgeçemiyor. "Fakat akşam odamda kendimi yalnız bulduğum vakit kalbimi donduran hissiyatı bir yere dökmek için şiddetli bir ihtiyaç duydum."
Bir Ölünün Defteri
Bir Ölünün DefteriHalid Ziya Uşaklıgil · Özgür Yayınları · 20051,705 okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
İnsanın kaçınılmaz sonu olan ancak yaşarken çokça unutulan ve geri plana atılan ölümle bir şekilde yüzleşen, farkına varmasıyla varoluşsal problemlerle boğuşan 10 farklı insanın birbirinden farklı hikayeleri ve bunun yanında da bu insanlara yol gösteren ama yaşı sebebiyle kendi ölümünü de sık sık düsünen bir terapistin kendi içsel zorlukları.. Her bir insanın ölümle yüzleşmesi, bir gün gelecek olan ölümü kabullenmesi ve yaşamını nasıl değiştirebileceğine dair olan bu psikoterapi öyküleri insana hayatın geçiciliği karşısında kendi yerini sorgulatıyor. "Hayat geçici. Her zaman, herkes için. Ölümü bedenlerimizde taşıyoruz. Ama bunu hissetmek, belli bir ismi olan belli bir ölümü hissetmek çok daha farklı bir durum."
Günübirlik Hayatlar
Günübirlik HayatlarIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20158,5bin okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsanda mutlaka ortaya çıkan o varoluş sorununu en derinden işlemiş bir kitap, ölümü tepeden tırnağa hissettiriyor ve Hüsrev yaptığı tüm içsel sorgulamalara, hesaplaşmalara sizi de dahil ediyor. Etkisinden kolayca çıkabilmek mümkün değil.
Bir Adam Yaratmak
Bir Adam YaratmakNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20209,3bin okunma