“Eski çağlardan beri köylüyüz biz; çapamızla çalışır, karnımızı doyururuz. Çocuklarımız da aynı işle geçineceklerine göre okul onların nesine? Okumak bizim gibi halkın değil, bizi yöneteceklerin işine yarar. Öyleyse fazla kafa ağrıtma!”
Kitaptaki köy halkının bu sözleri bize yabancı gelmemeli çünkü Cumhuriyetin kuruluş yıllarında bu gibi sözler sık söylenmiştir. Okumanın, eğitimin önemini düşünemeyen, cahil kesime anlatmak zor. Bunun örneğini de Öğretmen Düyşen’ de görüyoruz. Öğretmen Düyşen yeni Sovyet Rejimini benimseyen ve devrimi destekleyen bir askerdir. Askerdeyken okuma yazma öğrenip, öğrendiklerini köydeki çocuklara öğretmeye karar veriyor. Altınay ile yollarının kesişmesiyle Altınay için hayatının büyük dönem noktası oluyor.
Altınay devrimin simgesi çünkü Altınay bütün zorluklara, engellere rağmen okulunu, okumayı bırakmadı, mücadele etti, Öğretmeni Düyşen sayesinde.
Öğretmenin mücadelesi büyük bir devrim, inkılap getirir çünkü öğretmen okutur, yetiştirir, doğru yola sürükler. Bunu bu kitapta da görüyoruz.