Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu kişi imanlı olmak ama nesnel şekilde kafa yorarak da kendi kendine güven telkin etmek istiyordur. Bu durumda ne olur? Aklın yardımıyla, absürt başka bir şeye dönüşür; olası hale gelir, daha olası hale gelir, yüksek bir dereceye dek olası, son derece olası ve hatta gösterilebilir hale gelebilir. Bu kişi artık buna inanmaya tümüyle hazırdır ve kendisinin kunduracılar, terziler, sıradan insanlar gibi değil ancak uzun ve dikkatli bir kafa yoruşun ardından inandığını söylemeye cüret eder. Artık inanmaya tümüyle hazırdır hazır olmasına ama işe bak ki artık inanmak da gerçekten olanaksızlaşmıştır. Neredeyse olası olan, olası olan, yüksek bir dereceye dek ve son derece olası olan, neredeyse bilebileceği, hemen hemen biliyor gibi olduğu, daha yüksek bir dereceye dek ve son derece neredeyse bilebileceği... Ama inanmak, işte bu yapılamaz zira absürt tam olarak iman nesnesidir ve ona ancak içe dönüklüğün tutkusuyla inanılabilir.
Cattell'in 16 Kişilik Faktörü Gordon Allport'un kuramı üzerinde çalışan psikolog Raymond Cattell, Allport'un 4200'den fazla özellik içeren listesini, benzer olanları birleştirerek ve yaygın olmayan­ lan eleyerek 171 özellikte topladı. Toplam 16 kişilik özelliğinin tüm kişiliklerin kaynağı ol­ duğu ve her insanın bu
Reklam
Kendine güven , cesaret uzun vadeli plan yapmakla ölçülür…
Sayfa 139 - Ceres yayınlarıKitabı okudu
'-Ne yapmak gerek?' diye tekrarladı Şems ve devam ettirdi sözlerini: '-Ne yapmak gerekir ki; kendime bir gönül açıklığı bulayım?' diyor, İbrahim Ethem. Belh Sultanlığını bıraktı, türlü mallarını bağışladı, bedenini ibadet ile yordu. İçi uyanık, gözleri uykuda tahtı üzerinde uyudu... bekçiler; davulları tokmakladı, neyler üflendi, gürültüler koparıldı. İbrahim bin Ethem, kendi kendine sordu: 'Siz, hangi düşmanı uzaklaştırmak istiyorsunuz? Düşman, benimle birlikte uyumaktadır!!!'
'Mani', bilmeniz gereken başka bir ruh hastalığıdır. Mani, depresyonun tersidir ve lityum reçetesi verebilecek bir psikiyatristin müdahalesini gerektirir. Lityum, aşırı duygudurum çalkantılarını düzenler ve hastanın normal bir yaşam sürmesini sağlar. Ancak, terapi başlayana kadar, hastalık duygusal açıdan yıkıcı olabilir. Belirtiler, ilaç ya da alkolden kaynaktanmayan ve en az iki gün süren anormal yükselmiş ve gergin duygudurumdur. Manik hastanın davranışları zayıf yargılama belirtileri olan dürtüsel davranışlar (aşırı ve sorumsuzca para harcama) ve aşırı kendine güvendir. Mani, cinsel ve saldırgan davranışlarda artış, hiperaktivite, sürekli hareketlilik, hızlı düşünceler, durmaksızın, heyecanlı konuşma ve uyku ihtiyacında azalmayı da beraberinde getirir. Manik hastaların olağanüstü güçlü ve zeki olduklarına dair bir sanrıları vardır. Felsefi ya da bilimsel bir buluş yapmanın ya da karlı bir para kazanma yöntemini ortaya çıkartmanın eşiğinde olduklarında ısrarlıdırlar. Birçok yaratıcı, ünlü kişi bu hastalığın pençesindedir ve bunu ltyum ile kontrol etmeyi başarırlar. Hastalık sırasında kendilerini çok iyi hissettikleri için, ilk atağını geçiren hastayı tedaviye ikna etmek genelde mümkün olmaz. İlk belirtiler o kadar yoğundur ki, hasta bu ani gü­ven ve coşku hissinin yıkıcı bir hastalığın belirtisi olduğuna inanmaz.
Sayfa 48
Her insan kendine güven kadar sermayesi olsun ister. Ancak kendi dışında cereyan eden büyük bir iradenin varlığına teslim olmak insanı çıldırmanın eşiğinden geri çekebilecek yegane kuvvet. "Ne gelirse göklerden geliyor," diyebilmek. Yaşamın bize sunduğu en büyük ödül bu. Kader işte.
Sayfa 29 - Timaş Yayınları,3.BaskıKitabı okuyor
Reklam
Anne ya da babasının güçsüzlüğüne tanık olmak, çocuğun onlara, dolayısıyla kendine olan güven duygusunun sarsılmasına neden olur.
Kendi tanıklığını keşfetmek
Kendi tanıklığını keşfetmiş kendine, ilişkilerine yaşama gücüne güvenen anne babalar çocuklarına da güven Umut ve şükür duygusunu yaşamasına ortam yaratır.
"Yapmak zorunda olduğumu hissettiğim bir şeyi asla yapmam seninle. Seninle yaptığım her şeyi isti- yorum. Seni o kadar çok istiyorum ki, bunu sana ver- mekten başka bu isteğin tamamıyla nasıl başa çıkabi- leceğimi bilmiyorum. Bu yüzden otur," dedi ve elini ona doğru bastırdı. Sonra aniden durdu. "Fantezinin, benim sana oturmanı
Sayfa 180
Sonraları birisi, buna benzer bir noktaya dayanarak okuryazarlığın halkı bozduğu sonucunu çıkarmıştı. Ama bu doğru değildir; okuryazarlığın halkta aşırı bir kendine güven geliştirdiğine katılmamak imkânsız olsa da bozulmanın nedenleri bambaşkadır. Ama bu da sonucu bakımından kusur sayılamaz.
Reklam
Durum gayet açıktı; özgürlüğüne yeni kavuşan Sánchez Mazas her şeyi tozpembe görüyordu, çünkü Franco İspanyası'nın kendi ihtiraslarından zerrece farklı olacağını aklının ucuna getirmezdi. Eski Falanjist yoldaşları içinse durum farklıydı: 19 Nisan 1937'den itibaren ayaklanmaya katılan tüm politik güçlerin General Franco'nun komutasında tek bir partide birleştirildiği, tam anlamıyla (yıllar sonra Ridruejo'nun kullanacağı tabirle) tersine bir devlet darbesi olan Birleşme Kararnamesi yasalaştığında, Falanj'ın eski bekçisi, onca hayalini kurduğu faşist devrimin asla gerçekleşmeyeceğini sezmeye başlamış olmalıydı. Çünkü öğretisinin o maharetli karışımı —belli geleneksel değerlerin korunmasına, ülkenin sosyo-ekonomik yapısında derin değişiklik ihtiyacına, orta sınıfın proleter devrime yönelik korkusuna ve Nietzscheci kökenden gelen irrasyonalizme yaslanan, burjuvazinin güven sınırları içinde yaşama yönelimi karşısında romantiklerin tehlikeli bir yaşantı sürmeyi salık veren, hepsinin harmanlandığı parlak, demagojik ve olanaksız bir karışımdı bu—son kertede fazilet taslayan, nereye gittiği malum muhafazakâr bir bulaşık suyu haline gelmişti. Franco, rejimini (evvelden çokça yardım aldığı, almakta olduğu ve daha da almayı umduğu) Hitler Almanyası ve Mussolini İtalyası'na denklemek için 1937'de José Antonio'nun ölümüyle lidersiz kalan, ideolojik açıdan ehlileşen ve özerk bir iktidar aygıtı olarak saf dışı kalmış Falanj'ı artık retoriğiyle olsun, ritüelleriyle ve diğer dış faşist ifadeleriyle olsun, kendine istediği gibi alet edebilirdi.
Kendine Güven-mek
"Kendine güvenmek" meselesini doğru anlamak problemi büyük ölçüde çözecektir. Kendine güvenmek, yaptıklarına ve yapacaklarına güvenmek demek değildir. Kendine güvenmek, sahip olduklarından ve olmadıklarından emin olmak değildir. Kendine güvenmek, övgüye ya da yergiye maruz kalmaktan etkilenmiyor olmak değildir. Kendine güvenmek, kaybetsem de yeniden başlarım inadına sahip olmak değildir. Kendine güvenmek, döngüden emin olmaktır. Her şeyin geçici olduğunu bilmektir. Bunu kabullenmektir.
"...kendine güveni tamdı ama kendine yalnızca kendisi güven duyuyordu."
İnsan çaresiz olduğunu düşündüğü bir sorunda çözüm üretebildiğinde kendine duyduğu güven artar, yola devam ederken kendini daha yeterli hisseder.
anne ya da babasının güçsüzlüğüne tanık olmak, çocuğun onlara, dolayısıyla kendine olan güven duygusunun sarsılmasına neden olur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.