Çarlık Rusya'nın tipik bir taşra kasabasında kibrin, menfaatin, uyanıklık ve hırsın toplum üzerinde ayrıştırıcı özellik olmasını sağlayan, dedikoducu, entrikacı Marya Aleksandrovna'nın temiz umutsuz yanlış bir aşk geçmişi sonucu evde kalmış olarak anılan kızı Zena'yı konu alan bu kitapta yozlaşmış toplum yapısını da ele alır yazarımız.
Bölgede ki nüfusu olan yaşlı bir prensle kızını evlendirmek isterken, Zena nın vicdanı ve kendisini prensin yeğeni olarak gösteren Mozglyakov'un uyanıklığı sayesinde nişan merasiminin hüsranla bitip herkese rezil olup ayrıca yakın arkadaşları ile arası açılan Bayan Aleksandrovna'nın sonrasında da başka taşraya taşınması ile gelişen olayların ardı ardını izlediği bu kitapta günümüz yaşantısı ile de benzer yönleri bulacaksınız.