Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

A ve B Yayımları İçin Önsözler, Giriş; Aşkınsal Estetik

Arı Usun Eleştirisi

Immanuel Kant

Arı Usun Eleştirisi Hakkında

Arı Usun Eleştirisi konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
8.9/10
33 Kişi
209
Okunma
61
Beğeni
10,2bin
Görüntülenme

Hakkında

Immanuel Kant (1724-1804) tüm yaşamını doğduğu ve hiç ayrılmadığı Prusya kenti Königsbergde geçirdi. Orada tanrıbilim okudu, 1755te öğretmenlik görevine başladı, 1770te mantık profesörü oldu, ve hiç evlenmedi. En önemli yapıtı olan Arı Usun Eleştirisi nde bilme yetimizin bilmeye yetenekli olup olmadığını bilmemiz, yani bilmeden önce bilmemiz gerektiğini göstermeye çalıştı. Kişisel bilincini Gerçeğin saltık yargıcı sayarak "Arı Us" dediği sıradan derin düşünme yetisini yargıladı, ve onu bilginin sınırlarını aşması zemininde eleştirdi. Buna kanıt olarak herhangi bir çıkarsama ya da tanıtlama sunmayı gerekli görmeksizin, tüm belirlenimlerden boşaltılmış ve dolayısıyla bilinmesi özel olarak olanaksızlaştırılmış ve gereksizleştirilmiş bilinemez bir kendinde-Şey soyutlamasını gösterdi. Bilme yetisi gerçek Varlık ile, kendinde-Şey ile ilişkisiz olarak salt kendi düşüncelerini bilebilirdi. Bilmenin bilincinin ötesine, nesnelliğe geçmesi yasaklandı. Kantın tanıtlamaları sıradan bilincin olağan tasım işlevleridirler, her içeriğe eşit ölçüde açık olarak herhangi bir yöntemsel karakter göstermezler. Bu seçme özgürlüğü içinde, Eleştirel Felsefe Realiteyi bilginin alanından dışlar ve Fenomenin öznelliği içine yerleşerek yalnızca bilincin kendisinin bilginin nesnesi olabileceğini savunur. Yine, eğer Kantın felsefesini düzeltmeden alırsak, insan için olanaklı olan yalnızca fenomenal bir ‘bilim, bilginin yerini alan inancın temelinde fenomenal bir ahlak ve törellik, ve kişisel-öznel beğeniler temelinde fenomenal bir estetiktir. Özellikle ‘aşkın/transzendent olanla ilgilenmeyen felsefesine keyfi olarak ve paradoksal olarak ‘Aşkınsal/Transzendental Felsefe adını veren Kant kuşkucu eğilimi ile Aufklärung filozofları arasında bir onur yeri doldurdu. Tüm zamanlarda kendisini dinlemeye ve izlemeye hazır eşit ölçüde kuşkucu eğilimli geniş bir bilinç alanının duygudaşlığını kazandı. Kişisel olarak bir nihilist olmasa da, "insanın yamuk tahtasından düzgün hiçbirşey yapılamaz" diyordu.
Çevirmen:
Aziz Yardımlı
Aziz Yardımlı
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 5 dk.Sayfa Sayısı: 109Basım Tarihi: Mart 2011Yayınevi: İdea Yayınevi
ISBN: 9772146123004Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 29.4
Erkek% 70.6
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Immanuel Kant
Immanuel KantYazar · 33 kitap
Immanuel Kant, 22 Nisan 1724 – 12 Şubat 1804 (Königsberg) tarihleri arasında yaşamış olan Alman filozofu. Alman felsefesinin kurucu isimlerinden biri olmuş ve felsefe tarihinin kendisinden sonraki dönemini belirleyici olarak etkilemiştir. Yaşamı Kant, eleştirel felsefenin babası olarak kabul edilir. Doğu Prusya'nın Königsberg (Kaliningrad) kasabasında doğdu. Hep burada yaşadı. Üniversite eğitimi sırasında birkaç yıl öğrencilere özel dersler verdi. Eğitimi sırasında Leibniz ve Woolf'dan etkilendi. 1755 tarihinde doçent derecesi aldıktan sonra üniversitede çeşitli sosyal bilimler alanlarında dersler vermeye başladı. Kant başlangıçta fizik ve astronomi alanında yazılar yazdı. 1755 yılında "Evrensel Doğal Tarih ve Cennetlerin Teorisi" adlı eserini yazdı. 1770 yılında Königsberg'de mantık ve metafizik kürsüsüne atandı. 1770'den sonra Hume ve Rousseau etkisiyle eleştirel felsefesini geliştirdi.12 şubat 1804'de Königsberg'te öldü. Felsefesi Modern felsefenin gelişim seyrine uygun olarak bilgi kuramını ön plana çıkartmıştır. Kant'ın gözünde bilim, liderleri kesin olan ve yöntemleri, ancak Hume'unki gibi felsefi bir kuşkuculuk benimsendiği zaman sorgulanabilen evrensel bir disiplindir. Bilim yansızdır ve nesneldir. O, felsefedeki ilk ve temel misyonunun bilimi temellendirmek, daha sonra da ahlakın ve dinin rasyonelliğini savunmak olduğuna inanmıştır. Bu amacı gerçekleştirmek için, hem Descartes'ın rasyonalizminden ve hem de Hume'un empirizminden önemli gördüğü öğeleri alarak, transsendental epistemolojik idealizm diye bilinen kendi bilgi kuramını geliştirmiş, yükselen bilimin felsefi temellerini gösterdikten sonra, özgürlük ve ödev düşüncesine dayanarak Hristiyan ahlakını savunma çabası vermiştir. O, fenomenal gerçeklikle, yani bizim duyular aracılığıyla tecrübe ettiğimiz dünya ile numenal gerçeklik, yani duyusal olmayan ve hakkında bilgi sahibi olunamayacak dünya arasında bir ayrım yapmıştır. Kant öğretisiyle bilimsel bilginin olanaklı olduğunu göstererek, Newton fiziğini temellendirir, fakat varlığın genel ilkeleri, Tanrı'nın varoluşu, ruhun ölümsüzlüğü gibi konuları ele alan geleneksel metafiziği olanaksız hale getirir. Çünkü, metafizik alanında, ruh, Tanrı, evren kavramlarını düşündüğümüz zaman, burada duyu-deneyi tarafından sağlanan malzeme bulunmaz. Bilginin iki temel öğesinden biri olan deney, tecrübe öğesi metafizik alanında söz konusu olmadığı için, akıl burada antinomilere düşer. Öyleyse metafizik alanında bilimsel bilgi olanaklı değildir. Bununla birlikte, Kant görünüş-gerçeklik ya da fenomen-numen ayrımını insan varlığına uygulayarak, ahlak olanağını kurtarır.