Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Atatürk'ün Sofrası

Oğuz Akay

Atatürk'ün Sofrası Gönderileri

Atatürk'ün Sofrası kitaplarını, Atatürk'ün Sofrası sözleri ve alıntılarını, Atatürk'ün Sofrası yazarlarını, Atatürk'ün Sofrası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Atatürk’ün Sevdiği Yemekler”
Askerî okulların klasik yemeği kuru fasulyedir, orada alışılan bu yemek ileride cephelerde de daima karşımıza çıkar. Atatürk mektepten alıştığı kuru fasulyeyi bütün ömrünce diğer yemeklere tercih etti. Bir bekâr yemeği olan yağda kozartılmış yumurta ise onun ikinci büyük tercihi idi. Meze olarak beyaz peynir, kavun ve leblebi daima sofrada bulunurdu. Rakıdan başka içkiler üzerinde durmazdı. Alkole çok dayanıklı bir bünyesi vardı. Kazım Özalp Atatürk’ten Anılar, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 1992, sayfa 79.
Sayfa 13 - Pdf
- Açın! Kapıları ardına kadar açın! Ne var, millet görsün ve bilsin ki biz, işte böyle yemek yiyoruz, böyle içki içiyoruz!... Merak edenler önce birikirler, bakarlar; sonra görürler, anlarlar ve kendi işlerine giderler, demişti.
Reklam
Gizli iş gizli kalamaz. Er geç meydana çıkar. İyisi mi başından açık olun, açık açık!
...sen, acımayı ge­rçi bilirdin; insan ve cömert ruhun vardı; fakat acınmaktan tiksinir­din. Mazlum diye anılmaktan zalim diye adlandırılmak kadar iğre­ inirdin... Sence kuvvet ve aciz diye iki gerçek vardı.
Korkunç derecede bir irade kuvveti vardı, içkiyi irade za­afından değil, düpedüz sarhoş olmak için içerdi.
236 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Atatürk ve Sofrasi
Sahaftan 2 Tl'ye aldigim, Ataturk'un sofrada en cok kuru fasulye ve pilav sevdigini ogrendigim,masasinin cok şık ve ozenli oldugunu,sabah kalkar kalkmaz ayran ictigini ve kimseyi ayirt etmeden sofrasinda agirladigini ogrendim.. Kitabi bulursaniz kesinlikle okumalisiniz.. Yakinlarinda olan insanlarin Ataturk ile ilgili anilarini anlattigi bir kitap.. Iyi ki okumusum.. Kutaphanemin en onemli yerinde olacak herzaman...
Atatürk'ün Sofrası
Atatürk'ün SofrasıOğuz Akay · Truva Yayınları · 200536 okunma
Reklam
❝Atatürk'ü herkes anlayamadı ve anlayamazdı. Çok büyüktü.❞
Sayfa 236 - Truva Yayınları 2.BaskıKitabı okudu
❝Benim gözümde hiçbir şey yoktur, ben yalnız liyakat aşığıyım.❞
Sayfa 154 - Truva Yayınları 2.BaskıKitabı okudu
OĞUZ AKAY 1965 yılında Erzincan'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Ankara'da tamamladı. 1988 yılında Gazi Üniversitesi İktisadi ve idari İlimler Fakültesi İktisat Bölümü'nü bitirdi. Halen Ankara'da yaşamaktadır. Özel sektörde çeşitli alanlarda faaliyet gösterdiği iş hayatından sonra 2000 yılından itibaren Atatürk ve yakın Türk tarihi ile ilgili araştırma ve incelemelerde bulunmaktadır.
MUSTAFA KEMAL'İN ANAFARTALAR CEPHESİ'NDEKİ SOFRASI Tevfik Bıyıklıoğlu 5 Ağustos 1915 tarihinde beni, merkezi Anafartalar Köyü'nün üç kilometre doğusunda bulunan Çamlıbel'deki Anafartalar Grubu Kumandanlığı Karargâhı'na kurmay yüzbaşısı olarak tayin etmişlerdi. Bu vazifeyi alınca Akbaş'tan Çamlıbel'e gittim ve daha ozamandan askerlikteki kudretini bütün memlekete tanıtmış bir kumandan olarak tarih sayfalarına geçmiş bulunan Grup Komutanı Miralay ( Albay ) Mustafa Kemal Bey'e kendimi takdim ettim. İlk lâfı: – Haydi gel, seninle Kireçtepe'yi görelim.. oldu. Ve beni otomobiline aldı, urşun Köyü ' ne doğru yola çıktık . Bundan anlaşılıyor ki , Çanakkale Muharebeleri ' nin bu en hararetli safhasında omuzlarına ağır bir askeri mesuliyet almış olan Anafartalar Grubu Komutanı Miralay (Albay) Mustafa Kemal Bey, bütün şahsiyeti ve bütün kabiliyeti ile, yalnız harp maksadına kendini bağlamış bulunuyordu.
Reklam
UYUMAYAN ADAM
Bir ders ve tedris yeri olan sofrasında sabahlayan Atatürk, ekseriya: "İnönü çalışıyor, ben rahat ediyorum. " derdi... Uykunun dostu değildi. Zaman zaman geçirdiği kısa hastalıkları müstesna; sabah güneşini görmeden yatağına girmez ve uyumazdı. Mektep dershanelerinde olduğu gibi kara yazı tahtası daima karşısında duran feyizli sofrası; bazı geceler uzun sürerdi. Her gece değişen davetlilerin bir kısmı mutatları haricinde maruz kaldıkları bu vaziyet karşısında yorulurlardı. Arkadaşların tahammüllerinin tükendiğini gözlerinden anlayan Atatürk; tuzlu leblebisinden veya şamfıstığından birkaç tane verir uykusunu giderirdi. Daha laubalilerini yüzlerini yıkamaya sevk ederdi. Fakat o gecenin ilhamının ortaya koyduğu mevzuyu neticeye bağlamadan yemek gelmesini emretmezdi. Sarhoşluktan hiç hoşlanmazdı. Bir ders ve tedris yeri olan sofrasında sabahlayan olan sofrasında sabahlayan Yalnız ertesi sabah erkenden işi başında bulunacak olan hükumet ricalinin diledikleri zaman sofradan ayrılmalarını daha evvelce emreder ve böyle bir hareketi pek yerinde bulurdu Alkolün tesiri altında kalanlara da fazla rahatsız olmamaları için hemen izin verirdi. Esasen sarhoşluktan hiç hoşlanmazdı. Cevat Abbas Gürer "Cevat Abbas Gürer'den Bazı Hatıralar'', Yakınlarından Hatıralar, Sel Yayınları, İstanbul
DOĞU CEPHESİNDE SOFRA 20 Kasım 1916 Pazartesi ... …(Bitlis) Hacı Musa Bey'in biraderi Nuh Bey kendi tayını getirdi . Hediye etmek... Süvari Yüzbaşısı Selim Sabit Bey Siirt'ten geldi . Refet Paşa kendisini İstanbul'a götürecek diye sürüklemiş . Akşam yemekte Firka Kumandanı Fuat (Bulca) Bey de bulundu. Sıhhatin muhafazası için , bilhassa dimağın revnakı (parlaklığı) için alkol almamalı Atatürk'ün Hatıra Defteri Şükrü Tezer
Atatürk, büyük işler hazırlarken asla alkole iltifat etmezdi. Nitekim Erzurum'da iken biz içerdik. Teklif ettiğimizde kabul etmez, yalnız kahve içerdi. Herhangi bir meseleye karar vermeden önce herkesin ayrı ayrı fikrini dinlerdi. Küfürü sevmezdi, çok sinirlendiği zaman da inadı ile ünlü hayvanın adını söylemekle iktifa ederdi (yetinirdi). Korkunç derecede bir irade kuvveti vardı, içkiyi irade zaafından değil, düpedüz sarhoş olmak için içerdi. Süreyya Yiğit "Atatürk, Otuz Beş Senelik Arkadaşımdı", Cumhuriyet Gazetesi, 27'rıci Yıl, Sayı: 943 10 Kasını 1950, s. 6.
EVE TIKILMAK DOĞRU MU? Mustafa Kemal, sık sık Kristal gazinosuna uğrardı. Bir gün öteberi almış, eve dönüyordum. Baktım Kristal'de oturuyor. Beni görünce, eliyle işaret ederek yanına çağırdı: - Nereye gidiyorsun? E limdeki paketleri gösterdim: - Bunlarla evden başka nereye gidilir? - Tamam, dedi, ben de zaten kalkmak üzere idim. İyi ki geldin, beraber çıkarız. Vakıa, biraz sonra, kalktık. Fakat dışarı çıkar çıkmaz, Mustafa Kemal, fikrini değiştirdi: - Böyle güzel havada da, hemen eve gidip tıkılmak doğru mu? Ya? Haydi gel seninle Beyazkule'ye kadar ağır ağır yürüyelim. Yürüdük. Kristal'den biraz ileride -şimdi hatırladığıma göre bir Belvü gazinosu vardı. Mustafa Kemal orada bazı arkadaşlarının oturduğunu görünce dayanamadı, içeri girdi. Tabii ben de beraber...Orada epeyce kaldık. Dışarı çıktığımız zaman artık gece olınuştu. Mustafa Kemal, bu sefer de Beyazkule bahçesine gitmek reyinde bulundu. Hatırını kıramadım. Bahçeye girdik. Orada da arkadaşlara tesadüf etmiştik. O, coşkun bir nehir gibi çağlayarak söyledi ve anlattı.. Hayatımda Mustafa Kemal'le sabahladığım ilk gece bu oldu! Salih Bozok "Salih Bozok Anlatıyor", Konuşan: Salahaddin Güngör, Cumhuriyet Gazetesi, Onbeşinci Yıl, Sa;1: 5568, 10 İkinciteşrin 1939, 5. 5.
Enver Paşa o vakitler Mustafa Kemal'den bayağı bayağı üstündü
SOFRA ALIŞKANLIKLARI Atatürk çocukluğunda ve delikanlılığında hangi yemekleri severdi? - Annem yemek hususunda çok dikkatli idi... Soframızda çok çeşitli yemekler yer alırdı... Ağabeyim, en çok irmik helvası ve yoğurt severdi. -Ya kuru fasulye ile pilav? Kuru fasulye ile pilava, askeri mektebe devam etmeye başladıktan sonra alıştı... -Peki leblebi? Leblebiye düşkünlüğü de rakı içmeye başlamasından sonradır... - Atatürk ne zaman rakıya başladı hatırlıyor musunuz? Enver Paşa ile didişmeye başladığı zaman ... Makbule Atadan Şemsi Belli, "Makbule Atadan Anlatıyor- Ağabeyim Mustafa Kemal" Milliyet Gazetesi, Yıl: 6, Sayı. 1978, 17 Kasım 1955, s.5; Ağabeyim Mustafa Kemal. Yazan. Şemsi Belli, Ayyıldız Matbaası, Ankara 1959, s.
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.