Kitap, 12 Mart Süreci'ndeki Türk Toplumuna panaromik bir bakış atıyor. Bir Anadolu Kulübü'nde gerçekleşen Ayşen ve Ercan'ın düğününde, 2-3 saatlik bir zaman diliminde, karakterlerin iç sesleriyle kendilerine anlattıklarından oluşan roman, bizlere aynı zamanda 12 Mart Süreci'nin içinde barındırdığı asker, burjuva, sağcı, solcu, marjinal karakterleri de tanıma şansı veriyor. Romanı en çok, bir üniversitede hocalık yapan Ömer'in gözünden ve iç sesinden okuyoruz.
Romanın üslubu o kadar kuvvetli ki, kendinizi düğüne katılmış ve bireylerin zihinlerine nüfuz etmeyi başarmış, fakat bu durumdan kimsenin haberdar olmadığı mistik bir karakter gibi hissediyorsunuz.
Okudukça, çıkar ilişkilerini, sermaye sahipleri ile otorite sahiplerinin kirli işbirliklerini, sağ sol kavgası içerisinde kaybolmuş, kişiliğini kaybetmişleri, nihilistliği ve mutlu görünen herkesin ne denli mutsuz, kaygılı ve çıkarı için en ucuz numaralara dahi başvurmaktan çekinmeyecek kadar bayağı olduğunu görüyorsunuz.
Okudukça, romanın bir ülke tasviri olduğunu farkediyorsunuz. Tanıdık bir ülkenin tasviri.