Cereyanlar Sözleri ve Alıntıları
Cereyanlar sözleri ve alıntılarını, Cereyanlar kitap alıntılarını, Cereyanlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Mustafa Kemal Afet İnan'a yazdırdığı Medeni Bilgiler notlarında " Arapların dini " , " Muhammed'in kurduğu din " diye andığı İslâm'ın, Türk milletinin milli rabıtalarını gevşettiğini, milli hisleri uyuşturduğunu söyler. "
Sayfa 149 - İletişim Yayınları, 3. baskı, İstanbul 2017Kitabı okudu
Batı'ya fabrika yol, Doğu'ya komando karakol.
Sayfa 843
"Sizde şu tuhaflık var ki siz kadına karşı, kendinize hak ve ahlâk diye sokağı ve geceyi ayırdığınız için, kadın da sokak ve geceyi hak olarak kazanmağa çalışıyor. Belediye azalığını, doktorluğu, avukatlığı siz onlara Fransızlardan daha kolay veriyorsunuz. Fakat bir türlü kadınlığı vermiyorsunuz."
Sayfa 155 - İletişim Yayınları - Falih Rıfkı AtayKitabı okuyor
Kürt olmak suç değil, Kürtçe konuşmak kabahat değildir
Sayfa 843
" Fatma Aliye, Osmanlı ve Türkiye tarihinde ismi ve sureti bir parada ' yayımlanan ' ilk kadın olur. Bu tercih, başlarda laisist-Kemalist çevrelerin tepkisine neden olmuş, hatta bir süre 50 liralık banknotları kabul etmeme, iade etme boykotu uygulanmaya çalışılmıştır . ''
Sayfa 745 - İletişim Yayınları, 3. baskı, İstanbul 2017Kitabı okudu
" Garpçılar, Batı/Avrupa medeniyetinin tek medeniyet olduğuna ve onu şeksiz şüphesiz, gülüyle dikeniyle benimsemek gerektiği fikrindeydiler . "
Sayfa 83 - İletişim Yayınları, 3. baskı, İstanbul 2017Kitabı okudu
Hukukunu talep eden ahaliye asi denmez
Sayfa 42 - Ahmed Rıza
"şerefelerden vasıtasız dökülen Allah sesini boğmamalısınız"
Sayfa 355 - İletişim Yayınları - Ekrem Hakkı AyverdiKitabı okuyor
Soyut Millet'i yüceltirken, somut-reel milletten kuşku duyan milliyetçiliğin evrensel çelişkisi... Mustafa Kemal'in Nutuk'ta bir yandan "Benim için en büyük korunma yeri ve yardım kaynağı milletin bağrıdır" derken, birçok yerde milletin rüşd eksiğini ima etmesi, bu yapısal paradoksu yansıtır.
Sayfa 127 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
1 Mayıs 1977 provokasyonundan itibaren meşruiyet yitimine ve düşüşe geçtiğini, hayli erken bir aşamada saptamıştır. İstanbul Taksim Meydanı ve çevresi tıklım tıklım doluyken kalabalığa "bir yerlerden" rastgele açılan ateşin sebep olduğu kargaşada, otuz dört kişi ölmüştü. Bunun, bir gayri nizami harp provokasyonu olduğu anlaşılıyordu. Ancak Laçiner, olayın salt bu yanma işaret eden "statik analizlerin" işin esasını ıskaladığını anlatmaya çalıştı.
Sosyalist hareket(ler), böyle bir provokasyona müsait zemini hazırlayan iç çatışma 'kültürünü' sorgulamalıydı; zira provokasyonun öncelikli amacı, tam da sosyalistlerin gelişen toplumsal muhalefete önderlik edemeyeceğini göstermek, kitleleri onlardan soğutmaktı: "Taksim'de sıkılan kurşunlar, toplumsal muhalefet ile sosyalist hareket arasındaki sınır bölgesine sıkılmış"tı.
Ömer Laçiner, Türkiye'deki bu daralmayı hep sosyalizmin global bunalımı bağlamında düşünmekteydi. Sosyalist "sistem"lerin uluslararası ve iç politika manevralarındaki sorunların ötesinde, bizzat yerleşik sosyalizm anlayışını sorun olarak görüyordu.
" Kemalizmin dini denetleme endişesi ve laiklik terbiyesi içinde dinden faydalanma politikası, ulemaya yine bir işlev kazandırıyordu. Aslında, dini devlet hizmetine koşan Osmanlı'dakiyle aynı işlevdi bu ; sadece muhtevası değişmiş ve tenzili rütbeye uğramıştı. Hilafeti ilga eden kanunun, ' hilafet hükümet ve cumhuriyet mana ve mefhumunda zaten mündemiç bulunduğundan ' gerekçesiyle meşrulaştırılması, laiklik hedefine dini destek devşirme politikasının kritik bir örneğidir. Cumhuriyet'in din uleması, bu hizmete memur edilmişti. "
Sayfa 419 - İletişim Yayınları, 3. baskı, İstanbul 2017Kitabı okudu
" Milliyetçi hamasetten beri durduğu için eleştirildiğini bildiğimiz romancı 𝗥𝗲𝘀̧𝗮𝘁 𝗡𝘂𝗿𝗶 𝗚𝘂̈𝗻𝘁𝗲𝗸𝗶𝗻 ' in bile 𝙶𝚘̈𝚔𝚋𝚘̈𝚛𝚞̈ 'de laiklik ilkesini " 𝙩𝙚𝙠 𝙆𝙖̂𝙗𝙚 𝙤𝙡𝙖𝙧𝙖𝙠 𝙏𝙪̈𝙧𝙠 𝙢𝙞𝙡𝙡𝙚𝙩𝙞𝙣𝙚 𝙩𝙖𝙥𝙢𝙖𝙠 " la açıklayan bir yazısının çıkması, 𝙏𝙪̈𝙧𝙠𝙘̧𝙪̈𝙡𝙪̈𝙜̆𝙪̈𝙣 o dönemde gördüğü rağbeti gösterir. "
Sayfa 275 - İletişim Yayınları, 3. baskı, İstanbul 2017Kitabı okudu
Tayfun Gönül (1958-2012), Türkiye'nin ilk vicdanî retçisidir.
Sayfa 711
Kadir Mısıroğlu
" Bu arada " diyalog ihaneti " diye tanımladığı Gülenciliğe de ilk karşı çıkanlardan biri olmuştur. "
Sayfa 442 - İletişim Yayınları, 3. baskı, İstanbul 2017Kitabı okudu