Bugün 6 Mayis. Amerikan emperyalizminin işbirlikçi hükümeti ve onun başındaki Demirel'in 3 fidanın kahpece yaşamlarına son verildiği gün.
Tabii bu alçaklar bu süreçte yüzlerce devrimciyi katletti. Onlara dair çok sayıda kitap yazıldı. Herkes okusun, öğrensin diye birkaçını belirtmek isterim. Umarım okursunuz. Bir kişi, bir kişi..
***
Bizim Dev-Genç’li, Tip kökenli olmamız bir anda devrimci kamuoyunun dikkatini çekmişti; Filistin’e gitmişler, İsrail’e karşı savaşmışlar. Bir kıvılcım gibi oldu bu.
***
***
Devrime dair müthiş bir inanç taşıyorduk. Çok kısa bir zamanda gerçekleşecekti. Dünyanın her yerinden 60’lardan başlayarak kalkışmalar vardı. Latin Amerika, Asya, Afrika, Avrupa… Vietnam,Küba.. Che ölmüştü ama efsane devam ediyordu.
***
Tuncer Sümer’in tanıklığında, kendi anlatımıyla; Nurhak!
Kitap 1960’lı yıllarda başlayan dostlukların ve birlikte kurulan hayallerin hikayesini konu alıyor.
Dönemin öğrenci hareketi içinde aktif yer alan Tuncer Sümer, Ankara’da başlayıp Nurhak dağ kadrosuna katılmasına kadar olan süreyi anılarında kaldığı kadarıyla anlatıyor, “İnsanlar ipe giderken nelerin kaybedildiğini kavramak da bir görev” diyerek, yoldaşlarını anmanın mutluluğunu taşıyarak.
Ankara’da öğrenci yurtlarında başlayan hareketin her yönü, cezaevleri, firarlar arasında, sürekli eğitimle ve öğrenmeyle geçen zamanın, dağlara uzanan mücadelenin öyküsünü, cesarete hayranlık, umuda inanmışlığa saygı duyarak ama bir o kadar da hüzünle okuyoruz.
Bir bir kırılan umutları, yarım kalan hayalleri, güzel dostlukları, geride bırakılanları, en önemlisi mücadeleyi okurken bir kez daha anlıyoruz ki; hiçbirinin ölmek gibi bir derdi yok, öldürmek gibi amaçları da…
Daha adil ve yaşanılabilir bir dünya yaratma fikri için çıkılan yolculuğun öyküsünü, ülkemizin yakın tarihine bakmak için okuyun…
Hüseyin İnan’a sordular…
ne zaman yolculuk?
dedi…
erikler çiçek açınca.