Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Felsefe ve Bilimsel Kuramlar Arasındaki Tarihsel İlişki

Fizikte Felsefi Kavramlar 1

James T. Cushing

Fizikte Felsefi Kavramlar 1 Sözleri ve Alıntıları

Fizikte Felsefi Kavramlar 1 sözleri ve alıntılarını, Fizikte Felsefi Kavramlar 1 kitap alıntılarını, Fizikte Felsefi Kavramlar 1 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bizim için en belirgin, en acil ve anlamlı soruların, şanssızca ya da tam tersi şekilde, çok karmaşık ve ‘nihai’ oldukları bir gerçektir.
Sayfa 25 - Pdf
Bilginin olağan bir çeşidi, bir fikre ya da bir başkasının otoritesinin kabulüne dayanır. Yaşamın pratik sorunlarını ve geresinimlerini gidermekte kullandığımız günlük bilgilerin çoğu, bu iki yoldan biriyle kazanılmıştır. Bir kitabı okurken, öğrenilenlerin ço­ğu, sırf kağıda basılıp sunuldukları için doğru kabul edilir; bu arada umarım sizler bundan daha eleştirel olacaksınız.
Reklam
Bugün bulunduğumuz noktanın değerini anlayabilmek için, entelektğel açıdan nereden geldiğimizi ve bugünkü üstünlüğe nasıl ulaştığımızı bilmeliyiz.
Sayfa 18 - Pdf
Bilim, kesin ya da kanıtlanmış bir ifadeler sistemi değildir; durmadan belli bir sona doğru ilerleyen bir sistem de değildir. Bilimimiz bilgi (epistemâ) değildir; hiçbir zaman gerçeğe ulaştığını ya da onun yerine geçtiğini, örneğin olasılıkla bile, öne süremez.
Gerçi hem Platon hem de Aristo, gözlemcinin aklından bağımsız bir dış dünyanın varlığına inandıkları için realisttiler...
Bu kitap, daha öncesinde fiziğe giriş seviyesinde bir ders almış olan; fen, mühendislik, felsefe ve sosyal bilimler öğrencilerine, felsefenin fizikle olan ilişkisine ilgi duyan bilim insanlarına ve bilim felsefecilerine özellikle ilginç gelecektir. Ayrıca bilim felsefesi konusunda üniversite üçüncü/dördüncü sınıflarda okutulacak bir derste kaynak kitap olarak da kullanılabilir.
Reklam
Şaşıran?
Günümüz okuyucusu Newton’un belki de simya ve eski kutsal kitaplara ilişkin metinler üzerine olan çalışmaları için Principia ve benzeri ‘saygıdeğer’ konularda olanlar kadar, hatta daha fazla, sözcük yazdığını öğrenince şaşırabilir. Newton, yıllık profesörlük seminerleri kapsamında 1670’de verdiği ilk seminerin konusu olarak optikteki araştırmalarını seçti ve 1672’de araştırma sonuçlarını Londra’daki Kraliyet Derneği’ne (Royal Society) yolladı. Derneğin kıdemli üyelerinden olan ve Newton’un bazı yorumlamalarını sorgulayan Robert Hooke (1635-1703) başta olmak üzere, kimileri dışında bu çalışma orada genel olarak iyi karşılandı. Newton sonradan Hooke ve diğerleriyle bir dizi uzayıp giden tartışmaya girişti. Sonra Newton, yaşamında daha sonraları da olacağı gibi, her türlü açık eleştiride aşırı sinirlendi. Sonuç olarak, yaklaşık 1678’den 1684’e değin kendi çalışmalarının inzivasına çekildi ve Hooke’un vazgeçmez bir düşmanı oldu. Herhangi bir şey yayınlamayı reddetti. Öyle görülüyor ki, Newton ilk sinir krizini o zaman yaşadı ve bu kendi kabuğuna çekilme sürecinde Hermesçi gelenek ve simyayla yoğun olarak ilgilenmeye başladı.
Sayfa 139Kitabı okudu
Her yerdeyiz... :D
...öncül koşul sağlandığında, sonucun onu izleyeceği ve sonuç oluşmamışsa öncülün sağlanmamış olacağıdır. Yani sonucun değilini alırsak, öncülün de değilini almalıyız. Verilen bir argümanın yapısal çözümlemesini kolaylaştırması için bir kısaltma ya da sembolik gösterim kullanacağız. Önceden olduğu gibi, p ve q iki önerme olsun ve ~p (p değil) ve ~q (q değil) de değillerini belirtsin. Son olarak, => sembolü ‘gerekir’ demek olsun. O halde ‘p ise q önermesini p => q diye de belirtebiliriz. Sonucu değilleme, öncülü de değillemeyi gerektirir mantık kuralı da basitçe ~q => ~p olur.
Newton’un doğa felsefesine yaklaşımı sık sık Principia'nın sonunda yer alan Genel Scholium’daki (ya da açıklamalardaki) 'hypotheses non fingo'suyla (‘Ben hipotezler uydurmam (ya da yapar gibi görünmem)’) karakterize edilir: [Ben] hiç hipotez uydurmam; çünkü olaylardan çıkarılmayan her neyse hipotez diye adlandırılmalıdır ve hipotezlerin, metafiziksel ya da fiziksel olsun, anlaşılmaz nitelikli ya da mekaniksel olsun, deneysel felsefede yeri yoktur. Bu felsefede belirli önermeler olaylardan çıkarılır ve sonrasında tümevarımla genelleştirilirler. Nitekim cisimlerin delinmezliği, hareketliliği ve itkisel kuvveti ve hareket ve yerçekim yasaları böyle keşfedildi. ¹¹ ¹¹ Newton 1934, III. Kitap, Genel Scholium, 547. (BK 34 , 371) (M, 93)
Sayfa 144Kitabı okudu
Planck’a göre bilim, deneyimlerimizin bilimsel bir dünya resmini yapabilmek ve bundan nesnelerin gerçek dünyası dediği, asla tamamen bilinemez, temel, metafiziksel gerçekliği anlayabilmek için fenomenolojik (ç.n. fenomenoloji: gerçekliğin, insan bilincinde algılandıkları ya da anlaşıldıkları halleriyle, eşyalardan ve olaylardan oluştuğu noktasına dayanan felsefe ya da araştırma yöntemi) dünyayı çalışır. Bu metafiziksel gerçek dünyaya, fenomenolojik dünya resmimizi geliştirdikçe yaklaşırız.
Reklam
Bacon, insanlığın daha iyiye gitmesi için bilimin kullanılmasının ahlâkî bir zorunluluk olduğuna inanmakla kalmamış, bilimin meyvelerinin, ya da pratik sonuçlarının, onun başlangıç noktalarının ve fenel ilkelerinin doğruluğunun önemli bir göstergesi olduğuna da inanmıştır.
Sayfa 36 - 37 - Pdf
Uzayın antik çağlardaki bu üç önemli kuramını (uzayın kendi fiziksel yapısını vurgulayan) atomcu görüş, (uzayın matematiksel özelliklerini ve maddeyle uzay arasındaki bağlantıyı vurgulayan) Platoncu görüş ve (uzayın nedensel doğasını vurgulayan) Aristocu görüş diye özetleyebiliriz. Klasik Yunan felsefesi ve bilimi, uzayı Platon ile yerel geometrik değişimler yüzünden homojen olmayan ve sonrasında Aristo ile de yukarı ve aşağı arasında açıkça iç yapısının gereği olan ayrılık yüzünden izotropik olmayan bir şey olarak gösterdi.
Galilei'nin sivri dillini ve acımasızca hakaretlerini barındırır
Galilei’nin Başlıca İki Dünya Sistemi Üzerine Söyleşi’si yayınlandı. Galilei bunda, evrenin hem Ptolemaios hem de Kopernik modellerini sundu. Kopernik kuramını hiçbir yerde açıkça desteklemediği halde, verilen akıl yürütmeler öyledir ki; akıllı herhangi bir okuyucu, Galilei’nin bu kuramı doğru olarak kabul ettiğini kolaylıkla görebilir.
Şubat 1632Kitabı okudu
John Donne'nın Kopenrikçi görüşten tırsması
"Dünyanın Bir Anatomisi" adlı şiiri, gelecekle ilgili bu huzursuzluk duygusunu ve bir kaybın ardından hissedilen üzüntüyü işler ve aktarır: ‘Yeni felsefe her şeyin belirsiz olduğunu söylüyor... Her şey paramparça, bütün tutarlılık gitmiş.’ ² Bu şair, ‘Hiç kimse, kendi bütünüyle, bir ada değildir; herkes kıtanın bir parçası, bütünün bir öğesidir’ ³ diye yazan yazarla aynı kişidir. ² A. J. Smith 1964, 276. ³ Donne 1959, Dindarlık 17, 108.
Sayfa 231Kitabı okudu
...Newton'un kütleçekim yasasının Einstein'ın genel görelilik kuramo ile değiştirilmesinin nedenlerinden biri de, gezegenlerin yörüngelerinin gerçekten de eliptik şekilden az da olsa sapmalarıdır. Yine de gezegenlerin yörüngelerinin (çok uzun bir süre boyunca sanıldığı gibi) olduklarını varsayın. Bu bize Newton'un kütleçekim yasasının geçerliliğini gösterir mi? Tabii ki hayır, bir başka dış etken gezegenleri yörüngelerinde tutmaktan sorumlu olabilir; bir zamanlar bazılarının inandıkları gibi,...
Sayfa 11
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.