Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Güller Kitabı
Beşir AyvazoğluYüksek Puanlı Güller Kitabı Yorumları ve İncelemeleri
Yüksek Puanlı Güller Kitabı sözleri ve alıntılarını, yüksek puanlı Güller Kitabı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.310 üzerinden
Hani Gülten Akın der ya,
'Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya'
İşte ben de bu kitabı okumaya niyetlenmişken bir arkadaş, 'ne gereksiz kitaplar okuyorsun ya!' cümlesini kurmuştu bana. Ben ise sadece kırık bir tebessüm ile mukabele ettim kendisine. Zira kimsenin vakti yok ince şeyleri anlamaya...
Bu sebeple bu kitabı önerirken de 'ince ruhlu insanlar muhakkak okumalı' ön uyarısında bulunuyorum. Zira kimine göre vakit kaybı olarak görülen çiçek dünyası, kimine göre ise Allah'a doğru açılan kapılardan biri olarak görülüyor...
Araştırmacı yazarımız edebiyatta çokça bulunan Şükûfenâmelerden yola çıkarak biz okurlarına ve dahî meraklılarına çiçekli yolları sunuyor. Okurken adeta bir gülistandan bir başka lalezâra adım atıyoruz. Öyle ki bazı sayfalarda nergis, menevşe, zerrinkadeh, süsen kokuları ile mest oluyor okur.
Güller Kitabı bana çok şey öğretti ama en çok da,
'' Bakmasını bilenler için her çiçek aslında kendisinden fazla bir şeydir.'' cümlesinin anlamını öğretti.
Bir güle bakınca tebessüm etmeyi nimet bilir oldum artık...
Bir nilüfer görünce, kendine aşık olan Narkissos'un inilitilerini hatırlar oldum artık...
Bir lale ile karşılaşınca, göbeğindeki siyahlığın yıldırımdan dolayı olduğunu düşünür oldum artık...
Yani artık çiçekleri sadece bir çiçek olarak görmüyorum. Bu hal içindeyken bu kitaba bakınca dahi mutluluk ile doluyorum.
Fazla övdüm
İnce ruhlulara rikkatle, kitap okurlarına da şiddetle tavsiyemdir...
Kitapla ve çiçekle kalın dostlar...
...
" Gül aşkın her çeşidinde sevgiliyi temsil eder. Bülbül ise onun aşkıyla yanıp tutuşan aşıktır"
Muazzam bir eser olan Güller Kitabı, okuyucusuna geniş bir bilgi yelpazesi sunar. Eski devirlerdeki bahçe düzenlemeciliği, yeni çiçek türü elde edebilme tutkusu, çiçekler üzerinde insanların aşırı ihtimamlı olması konu başlıklarından sadece birkaçı. Yazarın nahif dili okuyucuyu alıp eski zamanlara götürür. Sanki siz de Nedim, Baki ve Nef'i gül, nergis, lale redifli şiirlerini kağıda dökerken onlarla aynı yazı masası etrafında buluşur ve estetik, ahenk dolu edebi havayı tadarsınız. Eski zaman aşıklarının çiçeklerle oluşturdukları zarif sevda diline hayran olur, insanların çiçeklerin ender türlerinden bahçe koleksiyonu oluşturmasına şaşırıp kalırsınız. Belki de atalarımızın bu denli çiçek hassasiyeti karşısında mahcubiyet duymamız gerekir, onların koparmaya kıymadığına basıp geçtiğimiz için.Edebiyatımızda başını gülün çektiği çiçek imgesinin yeri dolmayacak bir noktaya eriştiğini görünce edebiyatımızın enginliğiyle saadete erer insan. Bazı kitaplar her okunduğunda yeni mana kapıları aralar okuyucuya. Talibiysen o kapıdan girer kitabın meftunu oluverirsin. Bu kıymetli eserde tadı dimağda kalan nadide abidelerden biri.
Herkese merhaba
Öncelikle Mayısın yirmi altısı olduğu halde hala açmayan güllerle bir hesabım var atık deyip Beşir Ayvazoğlu'nun "Türk Çiçek Kültürü Üzerine Bir Deneme" si olan Güller Kitabı hakkında bir kaç kelam etmek isterim.
Ayvazoğlu, 1932 yılında basılan Nabedid adlı bir kişinin Çiçekler Arasında isimli bir şiir kitabını
Kitap o kadar özenle hazırlanmış ve içindeki bilgiler o kadar hoş ki insan tekrar tekrar okumak istiyor. Güller ile ilgili gerçekten çok kapsamlı bir çalışma olmuş. Gülü her anlamda o kadar güzel anlatmış ki gül hakkında çoğu şeye vakıf olabiliyorsun. Güller kitabını okurken aynı zamanda da edebiyatımız da gül figürünün bu kadar bariz olduğunu görmek ve çiçeklerle ilgili ince detayları öğrenmek çok hoşuma gitti. Sadece salt bilgiden öte çiçekler ile ilgili bilgi dağarcığınızı arttıran , size güzel ve çarpıcı bilgiler veren bir kitap olması beni etkiledi.
Sadece güller değil diğer çiçekler hakkında da bilgi sahibi olabileceğiniz hem çiçekler hem de çiçeklerin edebiyatımızdaki önemini bizlere sunan çok lezzetli bir kitaptır. İlgililerine tavsiye ederim.
İncelemeye Mustafa Kutlu'nun bu kitap hakkındaki birkaç cümlesini yazarak başlamak istedim: "Etrafımız çelik ve beton yığınları ile kuşatılmışken, her yerde plastik egemenliği sürüp giderken, her sabah silah sesleri ve bomba gürültüleri ile uyanırken, baskı ve zulmün yaygınlaştığı bir dünyada çiçeklerden bahsetmenin ne alemi var diyeceksiniz.
Beşir Ayvazoğlu göçebelik kültüründen günümüze kadar olan çiçek kültürünü çok ayrıntılı bir şekilde anlatmış. Üniversite de kaynak olarak sık sık başvurduğumuz kitaplarıyla tanıdığım yazarın bu kitabını ilk defa okuyorum. Kitap Edebiyat fakültesi öğrencileri için bulunmaz bir kaynak. Üniversitede anlamadığım bazı mazmunları bu kitabı okuyunca daha iyi anladım. Dili ve üslubu benim için gayet akıcıydı. Kitaptaki metin örnekleri ve resimler de gerçekten ilgi çekiciydi. Edebi dile aşina olmayan kişilere dili ağır gelebilir. Ama yine de okunması gereken kitaplardan biri. Mutlaka tavsiye ederim.
Selim Ileri'nin de dedigi gibi çiçek askini git gide yitiren bir kültürün öyküsu diye de okunabilir.Çicege az biraz ilginiz varsa severek okuyacaginiz bir kitap.Hele bir de divan edebiyatina merakliysaniz bayilacaksiniz.Yer yer sıkıldigim yerler oldu bu benim bilgisizligim veya konuya ilgisizligim diyelim cunku ciceklerin bir cok yonden ele almis.Bu incelemelerin kimisi ben de ilgi uyandirmadi kimisi ise sasirtti.Bence cogu kisinin merakla okuyacagi bilgi dolu bir kitap.Özellikle ciceklerin dili kismi beni etkiledi.Insanlar her bir cicege bir anlam yuklemis ve sozsuz olarak birbirlerine cicek hediye ederek,bu dili kullanarak konusuyorlar..Ne kadar naif degil mi.Keske cicek deyip gecmesek biraz cicegin ruhuna ya da bizim ruhumuzda uyandirdiklarina dikkat edebilsek ayni yazarimizin yaptigi gibi.Bir cok cicek ismi ogrendim,kulturumuzdeki ve baska kulturlerdeki ciceklerin onemini kavradim.Bu kitapla beraber evime alacagim ciceklerin de bir listesini yaptim :)
Çok hoş bir kitap. Sakarya Üniversitesi'nde Eski Edebiyatın Üstadı olan ve İskender PALA'nın yakın arkadaşı olan Prof. Dr. Bayram Ali KAYA hocamız tarafından kısa sınav için okutulmuş bir kitap idi. Türk Çiçek Kültürü üzerine güzel bir deneme. Ayrıca bu kitabı alıp içindeki yazılanlardan betimlemeler ve tasvirlerden yola çıkarak bir çizgi animasyon dahi yapabilirsiniz. Örnek verecek olursak, bahar yelinin kış yeli ile savaşması, ordularının karşı karşıya gelmesi neticesinde bahar yelinin kış yelini yenmesi ve baharın gelmesi herhalde en güzel örneklerden bir tanesi olur. Eski edebiyata, Türk Çiçek Kültürü'ne önem verenler ile yazarı takip edenler için mutlaka okunması gereken bir kitap.
"Gül alırlar gül satarlar
Gülden terazi tutarlar
Gülü gül ile tartarlar
Çarşı pazar güldür gül"
Türk edebiyatı baştan sona bir gül bahçesidir. Ancak bu kitap sadece gülden değil kültür ve edebiyatımıza mal olmuş birçok çiçekten söz ediyor. Bir yanda sevgili teşbihlerinde kullanılan gül, nergis, karanfil diğer yanda bir devre adını veren lale. Çiçeklerin gerek klasik edebiyatta gerek halk edebiyatında gerekse modern edebiyatta kullanımına dair birçok örneği açıklamalarıyla birlikte sunuyor. Ayrıca çiçek kültürünün diğer sanatlara nasıl yansıdığının örnekleri de var.
Birkaç çiçekli dizeyle bitirelim.
"Güle versin bâğban gülzârı zahmet çekmesin
Bir gül açılmaz yüzün tek verse bin gülzâre su" (Fuzuli)
Gülüm şöyle gülüm böyle demekdir yâre mu’tâdım
Seni ey gül sever cânım ki cânâna hitâbımsın (Nedim)
Çiğdem der ki ben âlâyım
Yiğit başına belayım
Hepisinden ben âlâyım
Benden âlâ çiçek var mı (Halk türküsü)
Yârin dudağından getirilmiş
Bir katre âlevdir bu karanfil,
Rûhum acısından bunu bildi! (Ahmet Haşim)