Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
Güller Kitabı
Beşir AyvazoğluGüller Kitabı Yorumları ve İncelemeleri
Güller Kitabı yorumları ve incelemelerini, Güller Kitabı kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Güller Kitabı puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Selim Ileri'nin de dedigi gibi çiçek askini git gide yitiren bir kültürün öyküsu diye de okunabilir.Çicege az biraz ilginiz varsa severek okuyacaginiz bir kitap.Hele bir de divan edebiyatina merakliysaniz bayilacaksiniz.Yer yer sıkıldigim yerler oldu bu benim bilgisizligim veya konuya ilgisizligim diyelim cunku ciceklerin bir cok yonden ele almis.Bu incelemelerin kimisi ben de ilgi uyandirmadi kimisi ise sasirtti.Bence cogu kisinin merakla okuyacagi bilgi dolu bir kitap.Özellikle ciceklerin dili kismi beni etkiledi.Insanlar her bir cicege bir anlam yuklemis ve sozsuz olarak birbirlerine cicek hediye ederek,bu dili kullanarak konusuyorlar..Ne kadar naif degil mi.Keske cicek deyip gecmesek biraz cicegin ruhuna ya da bizim ruhumuzda uyandirdiklarina dikkat edebilsek ayni yazarimizin yaptigi gibi.Bir cok cicek ismi ogrendim,kulturumuzdeki ve baska kulturlerdeki ciceklerin onemini kavradim.Bu kitapla beraber evime alacagim ciceklerin de bir listesini yaptim :)
Kitap o kadar özenle hazırlanmış ve içindeki bilgiler o kadar hoş ki insan tekrar tekrar okumak istiyor. Güller ile ilgili gerçekten çok kapsamlı bir çalışma olmuş. Gülü her anlamda o kadar güzel anlatmış ki gül hakkında çoğu şeye vakıf olabiliyorsun. Güller kitabını okurken aynı zamanda da edebiyatımız da gül figürünün bu kadar bariz olduğunu görmek ve çiçeklerle ilgili ince detayları öğrenmek çok hoşuma gitti. Sadece salt bilgiden öte çiçekler ile ilgili bilgi dağarcığınızı arttıran , size güzel ve çarpıcı bilgiler veren bir kitap olması beni etkiledi.
Güller Kitabı deneme tarzında ele alınmış inceleme alanında ise ödüle layık görülmüş çok kıymetli bir eser. İsmine ve kapağına aldanmamak gerekir çünkü sadece güller ile ilgili değil bir çok çiçekle ilgili çok derin ve özel bilgilerin olduğu bir çalışma. Çiçeğin, göçebe hayat sürdüğümüz andan günümüze kadar Türk kültüründe ki macerasının yer
Kitap ismi ve kitap kapağı birbiriyle çok uyumlu. Herkesin okuyacağı bir tarz değil bence. Ama kesinlikle ve kesinlikle çiçeklere meraklı olanların, çiçekler hakkında araştırma yapanlarin başucu kitabı olabilir. Bu kitabı okuduktan sonra çiçek isimlerine farklı bakıyorum . Çoğu çiçeklerin hikayesi anlatılmış. Türk kültüründeki bahçe tasavvurunun nereden geldiği hakkında uzun uzun bilgiler vermiş. Tasvirler bayıldım.. En çok etkilendiğim bölüm gül ile bülbül hikayesi.
Okuma grubum olmasaydı bu kitabı ilgim çekip de alıp okuyamazdım son derece emek verilmiş çok dolu ve yoğun bir kitap ben ilk 200 sayfasının çok keyifle ve layıkıyla okuyabildim fakat son 100 sayfasında çok zorlandım okuduğum kitap kapı yayınlarıydı son 100 sayfasını öylesine okudum geçtim diyebilirim yani bütün kelimelerine gözüm değdi fakat bütün kelimeleri zihnim algılayamadı özellikle ek kısımlar beni çok yordu bazı minik alıntıları yazar açıklıyordu bu kısımlar güzeldi fakat sadece ek olarak verilen kısımlar gerçekten yorucuydu geçmişten günümüze bahçecilik çiçekler çiçeklerin kültürlerle harmanlanısı şiire edebiyata yansıması bunlar kitapta gerçekten çok güzel işlenmiş kitabı tanımlamak gerekirse çok güzel bir kitap ve aynı zamanda yorucu gerçekten ben kitap grubum olmasaydı bitiremezdim bu konulara ilgili olan kişiler eminim çok daha keyifle ve merakla okuyacaklardır
"Ah kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya" diyen Türk Edebiyatı'nın önemli kadın şairlerinden Gülten Akın , Güller Kitabı'nı okuyan beni mi anlatmıştı?
Evlerimizdeki çiçekler hem gösterişli olmalı hem de bakımı kolay olmalı.
Teneke , su bidonlarında; sümbüller, sebzeler, güller yetiştiren çocukluğumdaki sokaktan iz yok şimdi. O teyzeler saksısına değil, içindeki güzelliğe önem verirdi.
Peki ya şimdi ?
Olmadı soldu deyip kaç çiçek çöp oldu ?
Bize solan çiçek vermeyin yazık deyip saksıda hediye edilen kaç çiçek heba olmadı ?
Anneler çiçektir , kadınlar çiçektir dedik ama çiçeğin aslına sahip çıkamadık ki suretleri değer görebilsin.
Yaşıyoruz , doğayı bilmeden yaşıyoruz. Yanından geçtiğimiz her ağaca ağaç diyerek , her çiçeğe çiçek diyerek yaşıyoruz.
Bir çocuğumuz olduğunda "Anne, bunun adı ne ?"dediğinde içimizde oluşan koca bir boşlukla yanlış cevapları vererek yaşıyoruz.
Yaşıyoruz ; bilmeden , görmeden, bilmediğimizi kendimize bile itiraf etmeden , zamanı kırbaç yapıp sırtımıza vura vura durmadan, soluklanamadan yaşıyoruz.
Güllerin Kitabı ,değersiz ellerde değerli şeylerin değerinin yitirişini anlattı bana. Dilinin ağırlığı değildi beni duraksatan , yüzeysel bilgi ve duygularımdı anlaşılmaz kılan.
Hepimiz insanız işte! Hepsi ağaç ,hepsi çiçek , hepsi hayvan ! Aynı kalıba sokup fabrikasyon ürün gibi muamele yaptığımız kendimiz ve diğer canlıların duygularını unutmadan ; gül, lale , sümbül , nergis, sarı çiğdem , zambak , karanfili ve daha nicesini bilerek yaşamaya söz veriyorum kendim için , Uraz'ım senin için ! #ebbekinkaralamadefteri
Çok hoş bir kitap. Sakarya Üniversitesi'nde Eski Edebiyatın Üstadı olan ve İskender PALA'nın yakın arkadaşı olan Prof. Dr. Bayram Ali KAYA hocamız tarafından kısa sınav için okutulmuş bir kitap idi. Türk Çiçek Kültürü üzerine güzel bir deneme. Ayrıca bu kitabı alıp içindeki yazılanlardan betimlemeler ve tasvirlerden yola çıkarak bir çizgi animasyon dahi yapabilirsiniz. Örnek verecek olursak, bahar yelinin kış yeli ile savaşması, ordularının karşı karşıya gelmesi neticesinde bahar yelinin kış yelini yenmesi ve baharın gelmesi herhalde en güzel örneklerden bir tanesi olur. Eski edebiyata, Türk Çiçek Kültürü'ne önem verenler ile yazarı takip edenler için mutlaka okunması gereken bir kitap.
"Gül alırlar gül satarlar
Gülden terazi tutarlar
Gülü gül ile tartarlar
Çarşı pazar güldür gül"
Türk edebiyatı baştan sona bir gül bahçesidir. Ancak bu kitap sadece gülden değil kültür ve edebiyatımıza mal olmuş birçok çiçekten söz ediyor. Bir yanda sevgili teşbihlerinde kullanılan gül, nergis, karanfil diğer yanda bir devre adını veren lale. Çiçeklerin gerek klasik edebiyatta gerek halk edebiyatında gerekse modern edebiyatta kullanımına dair birçok örneği açıklamalarıyla birlikte sunuyor. Ayrıca çiçek kültürünün diğer sanatlara nasıl yansıdığının örnekleri de var.
Birkaç çiçekli dizeyle bitirelim.
"Güle versin bâğban gülzârı zahmet çekmesin
Bir gül açılmaz yüzün tek verse bin gülzâre su" (Fuzuli)
Gülüm şöyle gülüm böyle demekdir yâre mu’tâdım
Seni ey gül sever cânım ki cânâna hitâbımsın (Nedim)
Çiğdem der ki ben âlâyım
Yiğit başına belayım
Hepisinden ben âlâyım
Benden âlâ çiçek var mı (Halk türküsü)
Yârin dudağından getirilmiş
Bir katre âlevdir bu karanfil,
Rûhum acısından bunu bildi! (Ahmet Haşim)
Güllü diba giydin amma korkarım azar ider
Nazeninim saye-i har-ı gül-i diba seni
...
Gül gibi bir kitap olmuş. Özel içeriği, üslubunun sadeliği okura tat veriyor. Osmanlı döneminde, farklı ülkelerden birçok çiçeğin asilliğini nasıl koruduğunu, kültürü nasıl yansıttığını, incelikleri o kadar güzel anlatmışki kitap bundan sonraki hayatımda çiçeklere bakış açım tamamen şekillendi. Teşekkür ediyorum bu eserle bize kaybettiğimiz çiçek kültürünü yeniden hatırlattığı için.
Sadece güller değil diğer çiçekler hakkında da bilgi sahibi olabileceğiniz hem çiçekler hem de çiçeklerin edebiyatımızdaki önemini bizlere sunan çok lezzetli bir kitaptır. İlgililerine tavsiye ederim.