İçimizdeki Şeytan Hayatını nasıl olup da bir kadına bağladığına şaşıyorum. Kadın bir oyuncaktan başka nedir ki? Erkek, tam manasıyla erkek ol... Erkek sert, haşin, aciz hislere yabancı, sadece kuvvete tapan mahluktur.
Zeki olmak, kuvvetli kafa ve bilgi sahibi olmak neye yarıyor? Bizi istediğimiz saadete götüremedikten sonra? Zekamız olmasa daha iyiydi. Otlar, hayvanlar, bulutlar ve kayalar gibi yaşamak bana daha saadet verici, daha yorgunluksuz, daha manalı geliyor...
Nihat:
"Ne istediğini bilsen canın sıkılmaz!" dedi.
Ömer yalvarır gibi cevap verdi:
"Bana istenecek bir şey söyle, uğruna can verilecek bir şey söyle, hemen dört elle sarılayım..."
Nihat güldü:
"Gördün mü? Derhal sapıtıyorsun. Hayatta hiçbir şey uğrunda ölmek için istenmez. Her şey yaşamamız için olmalıdır. Hatta biraz ileri gideyim kendi yaşamımız için... Sen kafanın içindeki yokluğa o kadar saplanmışsın ki, derhal uğruna can feda edecek bir şey arayarak ikinci bir yokluğa dalmak istiyorsun! Yaşamak, herkesten daha iyi, herkesten daha üstün yaşamak, insanlar hakim olarak, kuvvetli, belki de biraz zalim olarak yaşamak... Dünyada bundan başka istenecek ne vardır? Hayatını bu gayeye vakfet, görürsün nasıl birdenbire canlanacaksın!"
Zaten anlatmak istediğim bir şey var, bin bir şekle sokup söylemek arzusuyla yandığım bir tek şey: O da sizi sevdiğim... Bunun dünyanın teşekkülünden beri kaç milyar defa tekrar edildiğini unutmuyorum, fakat siz söyleyin, canlılığından bir şey kaybetmiş mi? Kainatta hiçbir mevcudun olamayacağı kadar taze ve olgun değil mi? Bu öyle bir kelime ki, doğuyor ve doğuşuyla beraber kemali de içinde getiriyor. Sizi seviyorum!
Sen şimdi bu sözlerinle benim kararımı takviye ettin...Sana teşekkür borçluyum evlat...Bana dünyanın hakikaten suratına tükürülmeye bile değmez olduğunu ve bu dünyada suratına tükürülmeyecek bir tek, ama bir tek insan bile bulunmadığını sağlam bir şekilde ispat ettin.Böyle biri mevcut olsa o sen olurdun ve şimdi buraya gelinceye kadar içimde bir şüphe vardı.Şu kainatta belki bir de iyi taraf vardır,fakat görmek bize nasip olmuyor diyor ve seni düşünüyordum.Bir daha teşekkür ederim.Beni boş hayallerle avunmaktan,yaptığıma pişman olmaktan kurtardın.Ben de kendimi adam tanır birşey zannederdim.Senin suratına bakınca melanet dolu ruhunu göreceğime yüreği çarpan bir insan görüyordum.