1925 yılında Sovyet Rusya'da yazılan eser, ülkesinde ancak altmış yıldan fazla bir süre geçtikten sonra yayımlanabilmiştir.
İnsan beyni üzerine çeşitli deneyler ve çalışmalar yürüten Profesör Filipp Filippoviç, bir sokak köpeği ile karşılaşır. Köpek aç, yorgun ve insan acımasızlığının yarattığı yaralara sahiptir.
Profesör, Şarik ( Bizdeki Karabaş gibi yaygın bir köpek ismiymiş Rusya'da.) adını verdiği köpeği alır ve evine götürür. Olaylar bundan sonra değişir.
Profesör, Sovyet tarzı bir Doktor Frankeştayn'a dönüşür. Sokak köpeğine bir insanın testislerini ve hipofiz bezini nakleder. Asıl gümbürtü de bundan sonra kopar.
Şarik, zamanla insanlaşır ve ortalama bir Sovyet yurttaşına dönüşür: sürekli votka içen, kavgacı ve ispiyoncu bir tip.
Bulgakov; bu eseri ile Sovyet bürokrasisinin işleyişini, Sovyet toplumundaki bireyin yabancılaşmasını mizahi bir dille eleştirir.
Ciddi bir muhalefet havası taşımasa da yazıldığı coğrafyada ancak altmış yıl sonra yayımlanabilmiş olması, totaliter bir yönetimin neler yapabileceğini göstermesi bakımından ilgi çekicidir.