En Eski Notos - Sayı 92 (Temmuz-Ağustos 2022) Gönderileri
En Eski Notos - Sayı 92 (Temmuz-Ağustos 2022) kitaplarını, en eski Notos - Sayı 92 (Temmuz-Ağustos 2022) sözleri ve alıntılarını, en eski Notos - Sayı 92 (Temmuz-Ağustos 2022) yazarlarını, en eski Notos - Sayı 92 (Temmuz-Ağustos 2022) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bir uzun yürüyüştür kadınlarınki, bitmeyen bir yürüyüş...
Sayfa 2Kitabı okudu
İklimkurgu
İklimkurgu (cli-fi) terim olarak yeni yeni dilimize yerleşen bir alt tür. Bu türde yazanlar iklim değişikliğinin bireysel ve sosyal etkilerini mesele edinir. Yakın gelecek ve uzak gelecek anlatılır. Yazarlar, iklim değişikliğine bağlı olarak gelecekte bizleri nelerin beklediğine dair öngörüler sunmaya çalışır. Bu türün bilim kurgudan ayrılan yanı, gerçeklikten her zaman çok da uzaklaşmıyor oluşu.
Sayfa 6Kitabı okudu
Edebiyat ve Yürüyen Kadınlar
Kadınların edebiyatta varlık göstermelerinin toplumsal alana çıkmalarıyla, yani kentlerde yürüyebilir hale gelmeleri ile eş zamanlı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Flanöz kavramının kökleri 1800'lerde erkek kılığına girerek Paris'te yürüyen 
George Sand’a kadar dayanır. Romanın ortaya çıkışı ile birlikte kadınların o zamana kadar erkeklere ait olan sokakları talep ettiklerini görürüz. Gezginler, maceracılar, kaçaklar, göçmenler ve en önemlisi kentte yürüyen kadınlar Avrupa romanında boy göstermeye başlar. 
Jane Austen, 
Jean Rhys, 
Anais Nin, 
Marguerite Duras, 
Virginia Woolf, 
Ingeborg Bachmann, 
Iris Murdoch gibi yazarların kendileri de iyi birer yürüyüşçüdür.
Türk edebiyatında da, 1950'li yıllarda kentleşmenin hızlanması ile birlikte şehrin sokaklarında yürüyen kadın karakterlerin sayısı artar 
Sevgi Soysal'ın, 
Adalet Ağaoğlu'nun, 
Leyla Erbil'in roman kişileri bunların sadece birkaçıdır.
Sayfa 29Kitabı okudu
‘’Ne zaman suratım asılsa, ne zaman yağmurun çiselediği rutubetli bir kasım ayı ruhumu ele geçirse alıp başımı bir yerlere yürüme vakti gelmiştir, tercihen denize doğru.’’
Sayfa 36 - Burcu Alkan, Yürüme'nin İcadıKitabı okudu
Dün gece saatlerce yürüdüm. Yeni bir sokakta kaybolmak istiyor gibiydim. Mutluluk içinde tamamen kaybolmak. Ama kaybolamadığımız, kaybolmayı beceremediğimiz anlar vardır. Her ne kadar sürekli yanlış yönleri sapsak da. Bütün kerterizleri kaybetsek de. Geç olsa da ve yola devam ederken söken şafağın ağırlığını hissetsek de. Ne kadar uğraşsak da kaybolmayı beceremediğimiz, kaybolamadığımız anlar vardır. Ve belki de kaybolabildiğimiz zaman özlem duyarız bütün sokakların yeni olduğu zamana.
Sayfa 57 - Alejandro Zambra, Eve Dönmenin YollarıKitabı okudu
Kaybolmak istiyordum ama kaybolamıyordum. Kendimi şehrin akışına bırakıp yürümek istediğimde gözler hep üzerimdeydi. Benim etrafa bakmamdan çok bana bakıyordu.
Sayfa 58 - Banu Karakaş, Zambra ile KaybolmakKitabı okudu