Psikopatlık, özellikle seri katiller aklınıza geldiğinde korkutucu geliyor kulağa. Peki evrimle bu zamanlara kadar kendini var edebilmiş olması ,bir şekilde kendisine yol bulması, en azından bazı yönleriyle iyi olduğunun göstergesi değil midir? Hele ki günümüzün yoğun stresli rekabet ortamında soğukkanlılık, kaygı ile baş edebilme, sağlamlık, korkusuzluk, anda olabilme, umursamazlık, sakinlik, cazibe gibi özellikler büyük bir avantaja dönüşebilir. Dünyada olan her şey dengeden ibaretdir. Çok üst noktalardaki psikopatlık acaba hayattan zevk alabilmenin önünde bir engel midir? Hele çocukluk travması yaşayan özellikle şiddet ve tecavüze maruz kalan psikopatlar yaşadığını hissedebilmek için insan öldürebilir mi? Bu yüzden mi öldürme işinden zevk alır ? Bu soruların kesin cevapları şu an yok ama psikopatlığın, seri katiller ile bağdaştırılmadığı, birçok yönüyle ele alındığı bu kitapı okumak insana bambaşka bir bakış açısı katıyor. Özellikle psikolojiye ilgisi olanların zevkle okuyacağı bir kitap.