Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Pervaneler

Ali Teoman

Pervaneler Gönderileri

Pervaneler kitaplarını, Pervaneler sözleri ve alıntılarını, Pervaneler yazarlarını, Pervaneler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir öykü anlatacağını söylememiş miydin sen? Niye susu­yorsun şimdi? İçinde ölüm olmayan bir öyküyü ancak susarak anlatabili­rim de, ondan.
Sayfa 75 - Üç Kızkardeş, Üçüncü PerdeKitabı okudu
Küçük kızkardeş kanepenin bir köşesine büzülmüş, gözleri yerdeki halının seyrek saçaklarına dikili, sessizce oturuyordu. Ellerini kucağında birleştirmişti. 'Kahve fincanının dibindeki pütürlü ve koyu telveye diktiğim bakışlarımı o korkunçluğu içinde sonsuzca komik adamın yüzüne çeviriyorum kanı çekilmiş ince dudaklarından dökülen sözcükler daha ortaya çıktıkları anda sanki kıvamlı bir bula­maca dönüşerek güçsüz düşmüş algılama yetimden kaçıyorlar yine de sesinin titreminden bana bir soru yönelttiğini anlıyorum ve ellerimi kucağımda birleştirip yüzüme en sevimli gülümsememi takınmaya çalışarak onaylayıcı bir utangaçlıkla önüme eğiyorum başımı.' Abla­ları, gözlerinden yaşlar gelircesine, katıla katıla gülüyorlardı.
Sayfa 75 - Üç Kızkardeş, Üçüncü PerdeKitabı okudu
Reklam
'Komik şapkalı ve komik ayakkabılı adam elinde bastonu sürekli konuşuyor ince uzun siyah bir baston bu yılan gibi kıvrılıp bükülen siyah bir baston hava öylesine sıcak ve ben öylesine bitkinim ki ona karşı çıkamıyorum sözünü kesemiyorum hiç durmamacasına anlattıklarına irdelediklerine saptadıklarına sorduk­larına ve benim yerime yanıt verdiklerine istediklerine anıştırdıklarına istediğini sezdirdiklerine direnemiyorum susuş yalnızca uzun bir susuş ona verdiğim tek karşılık niçin bu kıyı kahvesinde rüzgârın bir türlü esmediğini soruyorum kendi kendime ve özlüyorum artık çok uzaklarda kalmış belki de bir daha hiç gelmeyecek erinçli bir akşam serinliğini özlüyorum.' Üzerleri pullu pembe terliklerinin burunla­rına bakmaya devam ediyordu.
Sayfa 74 - Üç Kızkardeş, Üçüncü PerdeKitabı okudu
Küçük kızkardeş bakışlarını yerden kaldırmamakta dire­niyordu. 'Adamın komik ayakkabılarına ve komik şapkasına bakıyo­rum hiç duraklamaksızın ara vermeksizin usanmaksızın konuşuyor şapkasını gevrek bir kâğıt helvasına benzetiyorum nedense sanki bir ucundan tutuversem ısırıp çıtır çıtır bir parça koparabileceğim tuhaf bir benzetiş ancak herşeye
Sayfa 72 - Üç Kızkardeş, Üçüncü PerdeKitabı okudu
Kız, bu sözleri hiç duymamış gibi, önüne bakmaya devam ediyor. 'Dibinde telvesi kurumuş bir kahve fincanı yarıya dek dolu bir su şişesi ve dar ağızlı kalın çeperli bir bardak var masanın üstün­de onlara bakıyorum kahveyle suyun serinletici tadı hâlâ dilimde bu tad bana artık bilemediğim bir günde bilemediğim bir yerde kendimi denizin serin sularına bırakışımı anımsatıyor hava sıcak soluk alma­yı güçleştirecek boğulayazma duygusu verecek denli nemli ve sıcak ve belki de bu denli yorgun olmamın nedeni bu.'
Sayfa 72 - Üç Kızkardeş, İkinci PerdeKitabı okudu
'Komik adam konuşuyor hiç durmamacasına konuşuyor söyledikleri ondan beklemediğim şeyler ancak yine de pek ucuz ve bayağı her sözünün her bakışının pek özgün ve ilginç sandığı her davranışının altından sırıtan yoğun sıradanlık kızgın öğle güneşinde bir leşin çürümeye başlamış iç organlarından çevreye yayılan o belli belir­siz keskin koku gibi içimi bulandırıyor görülemeyen elle tutulmasi olanaksız ancak yine de kendisini alttan alta sezdiren varlığı kuşku götürmeyecek denli somut ürkütücü bir ağırlık kesin olarak kanıtlanamasa bile hep orada olduğu bilinen gelmesini bana ulaşmasını dokunmasını istemediğim ancak kaçışı olmayan iç bunaltıcı bir kara­basan.'
Sayfa 69 - Üç Kızkardeş, Birinci PerdeKitabı okudu
Reklam
'Öylesine yorgunum ki kolumu bile kal­dıramayacağımı duyumsuyorum yıllar yılı sayısız solukların bakışların düşünmelerin düşünme çabalarının uykuda ve uyanıkken görülen düşlerin bitmek tükenmek bilmeyen karabasanların yol açtığı bir yor­gunluk bu ve tinimle yinim arasındaki bu uyumsuzluk birinin öteki­sini böylesine etkileyebilmesi beni şaşırtıyor.'
Sayfa 69 - Üç Kızkardeş, Birinci PerdeKitabı okudu
'Gölgelenmiş bir beyazlığın çopur suratı sırıtıyor tozlu kapı arkalarından.'
Sayfa 58 - OtofinişKitabı okudu
Bonjur, Doktor! Müsaadenizle kendimi takdim edeyim. Dudaklara zum! Bendeniz Hayati, Hayati Kayık, eski koca, eski fotomuhabiri, eski şair, eski solcu, eski mutlu günler... Son bir­ kaç zamandır kaçışsız bir fotoğrafın arabına pozitifim. Vakit gitgide daralıyor, Doktor, zaman akıp gidiyor. Eh, ne demeli, hayatımız pelikül!
Sayfa 58 - OtofinişKitabı okudu
Bak, burada sana 32 kısım tekmili birden kıssalı bir aile faciası oynuyoruz, resmen dört başı mamur bir riyaliti şov... Filmin böyle en heye­canlı yerinde uyuklanır mı? Küçükken 'Yumurcak' filmlerinde hiç mi gözyaşı dökmedin? Üçüncü hamura basılmış o güzelim Kemalettin Tuğcu romanlarını hiç mi okumadın? 10 Kasımlarda hiç mi hamasi yas şiirleri ezberlemedin?
Sayfa 57 - OtofinişKitabı okudu
48 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.