Yaşamını idame ettirebilmek için bambu keserek onları satan, çocuksuz yaşlı bir adamın ormanda küçük bir kız çocuğu bulmasıyla başlar hikaye…
Tıpkı bir “peri masalı” gibi ama tamamen farklıdır Kaguya’nın öyküsü.
Küçük kız büyürken onun bir “prenses” olduğuna inanan yaşlı çift, her şeyin en güzelini önüne sermek ister. Eğitimi için büyük şehire taşınmalı, gittikçe kadına evrilen Kaguya’nın davranışlarını kontrol altına almak, zarafete dair her şeyi öğretmek gerektiğini düşünürler. Kaguya iyi bir evlilik yapmalıdır.
Her şey iyi, güzeldir de kimse onun fikrini almamıştır.
Kaguya ne ister, diye sormamıştır kimse.
Gelenekçi Japon toplumunun yüklediği misyonlar bilinen en eski Japon anlatısı kabul edilen bu masalla çok derin anlatılmış. Okuru pek çok soru ile bırakan bir metin #prenseskaguyamasalı
.
Kızlarımıza “prenses” demeden önce onun bir kadın olacağını, hayata karşı güçlü durması gerektiğini, yaşamın sadece “pespembe” renklerden oluşmadığını öğretmek gerekir.
Çok ders çıkarılır bu masaldan…
.
“Bu dalın, mücevherle tezyin edilmiş
Gerçek dal olduğuna inanıyordum.
Oysaki mücevher yerine,
Yalanlarla süslenmiş sahte bir dalmış.”