Kitap çok akıcı.1927' de yayımlanmış ilk kez.Kösem Sultan dönemini anlatıyor.Ben sevdim.Tarih derslerinde duyduğumuz padişah Deli İbrahim'in keyfi uygulamaları düşündürücüydü.Osmanlı neden çökmüş nasıl yıkılmış gibi sorulara bir roman elbette yanıt veremez ama tarihsel gerçeklik payı varsa eğer bu kitabın " yönetimdeki yozlaşmayı " görebilmemizi sağlıyor.
Adam sevdiği kızı görmek için,bal satışına başlıyor ,sürekli o evin önünden geçerken şairane dille şunu diyor ;
Bal ,leziz bal ,güneş damlası ,cennet şebnemi ,binbir çiçek raihası ,huriler busesi baalll balll leziz balllll
Hayat okumak, masal dinlemekle anlaşılmıyor. Zihnin, gözlerin açılması için türlü hadiseler arasında yuvarlanmak, felaketler görmek, tecrübe dersleri almak lazımmış.
Korku en uğursuz musibettir. İnsanın iradesini yok eder. Kurtuluşun kapılarını kapatır. Felaketleri ancak cesaret, metanet ve birtakım önlemlerle yenebiliriz.
O zaman, İstanbul gibi Mısır'da da makbul ve muteber iki şey vardı: Sihir ve musiki.
Sihirbazlar, efsunkârlar herkesi kolayca aldatmayı başarabiliyorlardı. Çünkü ortam çok müsaitti. Memlekette ilim ve irfan namına hiçbir şey kalmamış gibiydi. Ulema zümresinin makamını zekâ ve şeytanlıkla entrika çeviren, açgözlü ve ahlaksız cahiller işgal ediyordu. Bunlar ilim, itikat, din namına birtakım efsaneler, hurafeler, batıl rivayetlerle halkı aldatmaktan başka bir şey düşünmüyorlardı.
Fazlı Necip, Saraylarda Mecnunlar'da haremi, saltanat entrikalarını, yeniçerisinden paşasına, sadrazamından valide sultanına kadar çeşitli güç odaklarını, yozlaşmışlığı ve bambaşka bir Dersaadet'i eleştirel bir gözle anlatıyor.
Korku en uğursuz musibettir. İnsanın iradesini yok eder. Kurtuluşun kapılarını kapatır. Felaketleri ancak cesaret, metanet ve birtakım önlemlerle yenebiliriz.
Hayat okumak, masal dinlemekle anlaşılmıyor. Zihnin, gözlerin açılması için türlü hadiseler arasında yuvarlanmak, felaketler görmek, tecrübe dersleri almak lazımmış.
Kitap baya entrika doluydu. Birbirinin arkasından iş çevirenler her türlü şey vardı. Yer yer sıkıldığım yerler çok oldu. Ama son 150 sayfasını tek solukta okudum diyebilirim. O derece akıcıydı.