Kronolojik Sait Faik okumalarımda ikinci durağım Sarnıç sona erdi. Kitap ismini ilk öyküsünden almış. Ondan ziyade Lohusa öyküsü oldukça çarpıcıydı. Sait Faik kaleminde çok rastlamadığımız bir acımasızlık yüklüydü tüm karakterlerde. Oldukça etkilendim.
Kimkime öyküsü en dramatik öykülerden biriydi. Aklıma bir an için Marquez'in Yüzyıllık Yalnızlık kitabını getirdi. Garibanlık ki bu kadar olsun. Ah ulan ah!
Şimdi sayfa 70'e gidiyoruz. Size Sait Faik Abasıyanık'ın kendini tek paragrafta anlattığı, adeta tek paragraflık bir otobiyografi olan alıntıyı vermek istiyorum.
Bir küçük insan zerresi halinde bu sabah, bütün insanları, çocukları, kuşları, yemişleri, sefilleri ve acıları beyhude bir sevgiyle seviyor, kederlenmeye zaman kalmadan, birdenbire bir sıçrayışta ayağa kalkıyorum. İlk vapuru karşılamaya koşuyorum. Ve bekliyorum. İlk vapurdan bin bir yabancı çıkıyor. Bir dost çehresi bulamıyorum. Bir şeyler anlatmak ihtiyacındayım. Vapurdan kimseler çıkmayınca kaleme kağıda sarılıyorum.