“Özgürüm, buna kuşku yok, ama özgürlüğün tadını çıkartacak araçlara sahip değilsem özgürlük neye yarar ki?”
Bugün Saramago’nun kayıp kitabı “Çatıdaki Pencere”den bahsetmek istedim. Yazarın gençlik döneminde kaleme aldığı bu eser yayınevine teslim ettikten sonra kaybolmuş ve çok sonra bulunmuştur. Yazar, hayattayken kitabın basılmasına karşı çıkmıştır çünkü “kayıp eser” olarak kalan kitap ancak 31 yılın sonunda ortaya çıkmış ve geçmişte yanınevinin bu konuda açıklama yapmamış olması yazarın gururunu kırmıştır. Kendisinin ölümünden sonra eser eşi tarafından basılmıştır.
Kitap 1952 Lizbon’unda, her bölümde bir daire olmak üzere sıradan apartman sakinlerinin yaşamına konuk ediyor bizi. Bu ortalama insanların mutlulukları, telaşları , tasaları, kavgaları, sevmeleri, sevilmemeleri ve hatta sevilmek istememeleri genç Saramago tarafından çok güzel anlatılmış. Yazarın alışık olduğumuz anlatımı bu kitapta mevcut olmasa da beni oldukça doyuran bir eser oldu. Okumaya başladığım andan itibaren kitabı elimden bırakmam mümkün olmadı, bittiğinde de “keşke okuyacak 300 sayfa daha olsaydı ve şu an kitabın yarısında olsaydım” diye düşündüm.
Eğer çeşitli hayatlara yer veren, farklı pencerelerden bakma imkanı sunan kitapları seviyorsanız ve benim gibi Saramago aşığıysanız bu kitaba kesinlikle bayılacaksanız. İyi okumalar.