Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Tanrıların Tohumu
H. G. WellsTanrıların Tohumu Yorumları ve İncelemeleri
Tanrıların Tohumu yorumları ve incelemelerini, Tanrıların Tohumu kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Tanrıların Tohumu puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
272 syf.
6/10 puan verdi
Tanrıların Tohumu benim için bitirmesi zor bir kitap oldu. Dalga misali bir hareketlenip bir durulan konusu ve konuyu bastıran uzun ve karmaşık diyalogları ile alıştığım bir H.G. Wells hikayesi değil. Çevirinin kitabın içindeki karmaşaya ne denli katkısı var bilmiyorum ama bana fazlaca varmış gibi geldi. Ve finali sevemedim. Sonuçta beklediğim gibi değildi ama ustaya saygımdan okudum ve sonunu da düşünerek görevimi yerime getirdim.
Tanrıların Tohumu kitabı benim gibi bilim kurgu romanı hastası biri için bile zaman zaman okunmakta zorlandığım bir kitaptı. Aslında kitabın ilk 100 ve son 50 sayfasını çok kısa sürede okudum. Gerçekten ilgi çekici bir konusu olan bu roman garip denebilecek iki bilim adamının fikirlerini birleştirerek her şeyi büyüten bir tohum bulmalarını ve bu besini farkında olmadan dünyaya yaymalarını anlatıyor. Kitabı size önermek konusunda tam olarak emin değilim o yüzden elinizde varsa ya da bilimkurgu hayranıysanız ancak o zaman okumanızı tavsiye ederim.
272 syf.
10/10 puan verdi
Tanrıların Tohumu
Herakleophorbia ya da Devtohumu ya da Tanrıların Tohumu!
Profesör Redwood ve Bay Bensington tarafından keşfedilen o mucizevi şey. İnsan evrimindeki büyük gelişmelerden birisi.
Öncelikle eser bir distopya. Yani geleceğe yönelik olumsuz senaryoların yer aldığı edebi bir tür olarak görülebilir. 2 bilim insanının keşfettikleri bir şeyi bazı hayvanların üzerinde denemesiyle kontrol edilemez bir hale gelen doğa ve insanlar, diğer insanlar tarafından kocaman bir tehdit olarak görülüyor. Wells aslında bize belki de 100 yıl önceden bir mesaj gönderiyor. Genetiği değiştirilmiş yiyecekler ileride insanlığın başına büyük belalar açabilir. Daha önce karşılaşılmayan ve ancak bilimkurgu türü eserlerde karşımıza çıkabilecek problemler insanlarda karın ağrıları oluşturabilir. Yazarın The Time Machine (Zaman Makinesi) eserinden sonra okuduğum 2. bilimkurgu eseri. Wells okumaya, distopya-bilimkurgu okumaya devam :)
272 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Devtohumu
Murat Karlıdağ'ın çevirisi ile okuduğum Tanrıların Tohumu için daha iyi bir çeviri yapılabilir miydi diye düşündüm, açıkcası.
Wells' in okuduğum 2. kitabı. Yani çeviriden çok hoşlanmasam da konu oldukça akıcıydı. Şu an GDO ile ilgili yaşadığımız, organik olma olmama durumuna yapılan bir gönderme gibi de düşünülebilir. Fakat yazarın yaşadığı dönemde insanoğlı neden var. Ben neyim? Gibi soruları ile bize güzel sorular yönelttiği bir eser. Yaşamın amacı ne? Kitabın sonunda bir kişi soruyor, "Yardım etmek mi?" ama yeniden hırslara kapılıyor insanoğlu, ne için?
Tavsiye ederim. Kurgu olarak güzel. Sürükleyici. Fakat başka çeviriler için şansınızı deneyebilirsiniz.
İyi okumalar...
Bir sabah uyanıyorsunuz, pencereden bakıyorsunuz ve dışarıda dev eşek arıları ve sıçanlar görüyorsunuz. Ne yapardınız?
Tanrıların Tohumu, İthaki Bilimkurgu Klasiklerinden okuduğum 4.kitap.Kitapta Bay Bensington ve Profesör Redwood'un birlikte ürettikleri,insanın büyümesini hızlandıran ve ismine Tanrıların Tohumu dedikleri, dünya düzenini tamamen değiştiren bir maddeden bahsediliyor.
Profesör Redwood ve Bay Bensington yaptıkları araştırmada,insanın büyümesinin düzenli bir hızla değil belirli aralıklarda duraklayarak ilerlediğini görüyorlar. İnsan büyümesindeki bu dinlenme evresini ortadan kaldıran ve büyümeyi sürekli olarak arttıran bir tohum üretiyorlar.Tohum civcivler üzerinde denenmeye başlanıyor ve civcivlerin anormal bir hızla büyüdüğü gözlemleniyor. Civcivleri beslemek için verilen tohumlar kümesin etrafında nereye, neye sıçrarsa o şeyin büyümesine sebep oluyor.Etrafa sıçrayan tohumlar yüzünden sarmaşıklar anormal bir şekilde büyümeye başlıyor, tohuma ulaşıp yiyen eşek arıları ve sıçanlar da devasa boyutlara ulaşıyorlar.
Profesör Redwood tohumu kendi bebeği üzerinde denemek için oğlunun biberonuna tohumdan ekliyor ve büyümesini gözlemlemeye başlıyor.
Ülkedeki her şey devasa boyutlara ulaşırken; tohumla büyüyen devlerin cüce insan ırkı için bir tehdit oluşturduğunu öne süren devlet, tohum üretimine ve devlere karşı harekete geçiyor.
İki bilim adamının, keşfettikleri tohumu dünyaya yaymaları sonucu ortaya çıkan, kontrolsüz büyüyen dev bitkiler, hayvanlar ve insanlar kitabın temel konusu.
Temel konunun etrafında taşra insanını, asilleri ve bilim insanlarını da ironik bir üslupla anlatmış yazar.
Tam bir bilimkurgu kitabı okuyor gibi hissetmedim açıkçası, yazıldığı döneme göre belki ütopik olan şeyler son dönemler yaşadığımız gerçekliklere bakınca normal görünüyor.
Tabi henüz dev bitkiler, insanlar görmüyoruz, ama gördüğümüzde de bakıp geçeceğimiz bir seviyede yaşıyoruz sanırım
Şaşırma yetimiz de savaşma dürtümüz de içinde yaşadığımız dünya ütopikleştikçe yitip gidiyor.